Merhabalar Değerli Hocalarım,
Geçen Cuma teslim aldığım 1.6 TDI Midline aracımla ilgili 600 km’lik deneyimleri paylaşmak istiyorum.
En baştan şunu belirtmek isterim, forumdaki üstatlar kadar teknik konular hakkında pek bilgi sahibi değilim (üstatlarında maşallahı var yani) ama sadece kendi gözlemlerinden, hissettiklerimden, Golf ile nacizane düşüncelerimden bahsetmek isterim.
Dedim ya otomobiller hakkında teknik bilgim azdır. Otomobilden beklentilerim; yakıtı makul olsun cebimi yakmasın, güvenli ve de konforlu olsun ki malumunuz hepimiz en değerli varlıklarımız olan ailemizi taşıdığımız için canımızı yakmasın ve de sağlam olsun ki zırt pırt arıza çıkarıp asabımı bozmasın.
Satın alma süreci ile başlarsak; Doğuş Oto’ya gitmeden önce, internet ortamında ve de duyduklarımdan hareketle VW satıcılarının kötü şöhreti hepimiz tarafından malum. Ama ne hikmetse bayide ne ilgisizlik, ne fiyatta indirim yapılmaması, ne de araç yok gibi bir durum ile karşılaşmadım. Demek ki bayağı kısmetli adammışım.
Dış tasarım, bence bu çok göreceli bir kavram. Birimiz far şeklini beğenmeyiz, birimiz iç dizayndan şikayet ederiz vs… Ama Golf’ü olup ta ‘’hangimiz sevmedik çılgınlar gibi’’ demeyende yoktur hani. Herkes her tasarımı beğenmeyebilir ama bence önemli olan nokta bir aracın tasarım anlamında istikralı olmasıdır. Bir çok markada görüyoruz makyajda bile bir öncekine göre dehşet farklar var, yeni nesiller arasındaki farklar zaten korkunç. Demem o ki bir önceki hatta iki üç nesil önceki araca bakınca evet bu Golf diyebiliyor insan. Düşünsenize bir dünya para veriyorsunuz bir makyaj, sizin araba oldu başka bir şey makyajlı araba bambaşka bir şey.
İç tasarıma gelince, bence kalite hissini, bu araç üzerinde ne kadar kafa patlatıldığını, detaylar üzerinde ne kadar çok çalışıldığını anlıyorsunuz. En basit anlamda bile sanki çeyiz sandığındaki yastık gibi torpido gözünün kadifemsi bir malzeme ile kaplanmış olması, aracımın en baz model olsa da arka koltukların yanal desteklerinin de ihmal edilmeyip buraya da insan oturacak diye düşünülmesi bile çok güzel. Kapıların tokluğu, dizel olmasında rağmen çok ses almaması, bozuk yollarda böbrek taşlarınızın düşmesine yardımı dokunamaması gibi detaylar var. Ön konsola gelince çok fonksiyonlu direksiyon olmamasına üzülmüştüm ama ekran hafif sürücüye doğru eğimli olduğu için paneli kontrol etmek çok kolay. Yalnız yol bilgisayarı da cidden bilgisayar, sizi araç ile ilgili hikayeden bilgiler sunmuyor. Bagaj makul seviyede malum arkasına römork takılsa yetmeyince o da yetmez. Burada da bence çok önemli bir detay da ilk yardım çantası içinde reflektör özellikli yelek olması, canım bunda ne var diyebilirseniz. Bundan önceki aracımla gecenin üçünde otobanda kalınca, arabada uyuyan bebek olunca arkadan gelen araçları uyarmak için o kadar çaresiz duruma düşüyorsunuz ki anlatamam. Yani bu aracı yapan mühendisler sizi hem araç içinde hem de araç dışında iken düşünmüşler.
Sürüş özellikleri açısından, motor gayet canlı, gaz tepkileri iyi üstüne üstlük yakıt sarfiyatı da çok iyi namussuzun Şöyle ki 600 km kullanımım süresince her gün Kağıthane/Avcılar işe gidiyorum, bir de cumartesi öğleden sonra Kağıthane’den Gebze’ye gittim, İstanbul’da yaşayanlar nasıl çirkin bir trafik olduğunu bilirler. Bu şartlarda hem de rodajını tamamlamış (rodajı da @silvershadow hocamdan öğrendim ha ) olmasına rağmen 5.1 litre ortalama tutturdum, tahminim de düşecektir. Zaten motorun çalışması buzdolabı çalışma sesi gibi ince ince, ama biraz gaz verince ben buradayım her şeye hazırım baby diyor. Aracın ilk marş sesinde, mekanik el freninin çalışma sesinde o kadar güzel bir tını var ki.. Emniyet kemeri uyarısı sesi bile o kadar naif bile çalıyor ki samimi söylüyorum hanım bile biraz sesi dinleyeyim dedi. Sanırım ailece Golf Tutkunu oluyoruz. Star stop çalışması çok iyi, auto hold işini çok iyi yapıyor ama hüsnü kuruntuları olan bir insan olduğum için gerek duymadıkça kullanmıyorum. Çünkü ne kadar manuel o kadar güzel, ne kadar elektronik o kadar panik benim için.
Farkındayım uzunca ve kimi zaman biraz boş muhabbet oldu yazdıklarım amma, netice itibari ile düşündüklerim, kalbimden geçen bunlar. Bu vesile ile forumdaki Hoca’larla yapılacak buluşmaya hazır ve nazır olduğumu belirtir, herkese kazasız ve belasız sürüşler dilerim.
Geçen Cuma teslim aldığım 1.6 TDI Midline aracımla ilgili 600 km’lik deneyimleri paylaşmak istiyorum.
En baştan şunu belirtmek isterim, forumdaki üstatlar kadar teknik konular hakkında pek bilgi sahibi değilim (üstatlarında maşallahı var yani) ama sadece kendi gözlemlerinden, hissettiklerimden, Golf ile nacizane düşüncelerimden bahsetmek isterim.
Dedim ya otomobiller hakkında teknik bilgim azdır. Otomobilden beklentilerim; yakıtı makul olsun cebimi yakmasın, güvenli ve de konforlu olsun ki malumunuz hepimiz en değerli varlıklarımız olan ailemizi taşıdığımız için canımızı yakmasın ve de sağlam olsun ki zırt pırt arıza çıkarıp asabımı bozmasın.
Satın alma süreci ile başlarsak; Doğuş Oto’ya gitmeden önce, internet ortamında ve de duyduklarımdan hareketle VW satıcılarının kötü şöhreti hepimiz tarafından malum. Ama ne hikmetse bayide ne ilgisizlik, ne fiyatta indirim yapılmaması, ne de araç yok gibi bir durum ile karşılaşmadım. Demek ki bayağı kısmetli adammışım.
Dış tasarım, bence bu çok göreceli bir kavram. Birimiz far şeklini beğenmeyiz, birimiz iç dizayndan şikayet ederiz vs… Ama Golf’ü olup ta ‘’hangimiz sevmedik çılgınlar gibi’’ demeyende yoktur hani. Herkes her tasarımı beğenmeyebilir ama bence önemli olan nokta bir aracın tasarım anlamında istikralı olmasıdır. Bir çok markada görüyoruz makyajda bile bir öncekine göre dehşet farklar var, yeni nesiller arasındaki farklar zaten korkunç. Demem o ki bir önceki hatta iki üç nesil önceki araca bakınca evet bu Golf diyebiliyor insan. Düşünsenize bir dünya para veriyorsunuz bir makyaj, sizin araba oldu başka bir şey makyajlı araba bambaşka bir şey.
İç tasarıma gelince, bence kalite hissini, bu araç üzerinde ne kadar kafa patlatıldığını, detaylar üzerinde ne kadar çok çalışıldığını anlıyorsunuz. En basit anlamda bile sanki çeyiz sandığındaki yastık gibi torpido gözünün kadifemsi bir malzeme ile kaplanmış olması, aracımın en baz model olsa da arka koltukların yanal desteklerinin de ihmal edilmeyip buraya da insan oturacak diye düşünülmesi bile çok güzel. Kapıların tokluğu, dizel olmasında rağmen çok ses almaması, bozuk yollarda böbrek taşlarınızın düşmesine yardımı dokunamaması gibi detaylar var. Ön konsola gelince çok fonksiyonlu direksiyon olmamasına üzülmüştüm ama ekran hafif sürücüye doğru eğimli olduğu için paneli kontrol etmek çok kolay. Yalnız yol bilgisayarı da cidden bilgisayar, sizi araç ile ilgili hikayeden bilgiler sunmuyor. Bagaj makul seviyede malum arkasına römork takılsa yetmeyince o da yetmez. Burada da bence çok önemli bir detay da ilk yardım çantası içinde reflektör özellikli yelek olması, canım bunda ne var diyebilirseniz. Bundan önceki aracımla gecenin üçünde otobanda kalınca, arabada uyuyan bebek olunca arkadan gelen araçları uyarmak için o kadar çaresiz duruma düşüyorsunuz ki anlatamam. Yani bu aracı yapan mühendisler sizi hem araç içinde hem de araç dışında iken düşünmüşler.
Sürüş özellikleri açısından, motor gayet canlı, gaz tepkileri iyi üstüne üstlük yakıt sarfiyatı da çok iyi namussuzun Şöyle ki 600 km kullanımım süresince her gün Kağıthane/Avcılar işe gidiyorum, bir de cumartesi öğleden sonra Kağıthane’den Gebze’ye gittim, İstanbul’da yaşayanlar nasıl çirkin bir trafik olduğunu bilirler. Bu şartlarda hem de rodajını tamamlamış (rodajı da @silvershadow hocamdan öğrendim ha ) olmasına rağmen 5.1 litre ortalama tutturdum, tahminim de düşecektir. Zaten motorun çalışması buzdolabı çalışma sesi gibi ince ince, ama biraz gaz verince ben buradayım her şeye hazırım baby diyor. Aracın ilk marş sesinde, mekanik el freninin çalışma sesinde o kadar güzel bir tını var ki.. Emniyet kemeri uyarısı sesi bile o kadar naif bile çalıyor ki samimi söylüyorum hanım bile biraz sesi dinleyeyim dedi. Sanırım ailece Golf Tutkunu oluyoruz. Star stop çalışması çok iyi, auto hold işini çok iyi yapıyor ama hüsnü kuruntuları olan bir insan olduğum için gerek duymadıkça kullanmıyorum. Çünkü ne kadar manuel o kadar güzel, ne kadar elektronik o kadar panik benim için.
Farkındayım uzunca ve kimi zaman biraz boş muhabbet oldu yazdıklarım amma, netice itibari ile düşündüklerim, kalbimden geçen bunlar. Bu vesile ile forumdaki Hoca’larla yapılacak buluşmaya hazır ve nazır olduğumu belirtir, herkese kazasız ve belasız sürüşler dilerim.