silvershadow
Emekli
- Katılım
- 6 May 2015
- Mesajlar
- 8,996
- Tepkime puanı
- 1,342
- İsim
- Murat İNCİ
Jantlı ve jantsız Lastiğin doğru saklama kuralları:
Lastik aldık başımıza da dert aldık diyorsunuzdur şimdi içinizden...
Eh malın var derdin var diye boşuna söylemiyorlar.
Su/sıvı ve hava geçirmez karakteriyle tanıdığımız Lastik aslında sandığınız gibi pek de öyle değil.
Bunu en kolay havayla dolu balonların ertesi güne nasıl pörsüdüklerinden görebilirsiniz. Hiç bir hava kaçağı olmasa da hava nereye gitmekte?
Şahsi tespitlerime göre; bizim de lastiklerimizin ilk yıllarda daha hızlı hava kaybettiklerini, zamanla daha az hava yitirdikleri teorim mevcut. Nedeni bana kalırsa lastiklerin esnekliğini sağlayan moleküler yapıların gevşekliğinden faydalanarak kaçan hava moleküllerinin yıllar geçtikçe ve esnekliğin azalmasına bağlı olarak moleküler boşlukların azalması nedeniyle hava geçirgenliğinin de azalması.
Lastik sadece uçaklarda saf kauçuk halinde.
Hemen hemen diğer tüm araçlarda (mesela Drag hariç) karışımlardan oluşuyor. Ve içerisindeki onlarca madde her biri bir görevi yerine getirmek üzere karışıma dahil ediliyor.
Fakat burada olağanüstü bir hassas denge var. Bu denge tıpkı eskiden kullanılan iki kefeli terazi misali bir tarafa verilen ağırlıkla diğer tarafın yükselmesi yani bir şeyin olmasını isterken bir başka istenmeyen şeyin artması veya istenen bir başka şeyin azalmasına yol açmakta.
Bu kefelerin sağlamlık, dayanıklılık, esneklik,hava sıvı soğuk sıcağa dayanımları gibi aslında doğalarına aykırı bir şey istiyoruz...
Tüm maddeler bileşik yapmayı sevmez bir arada bulunmaktan hoşlanmazlar veya bunları sakinleştiren ya da kaynaştıran, bir arada tutan aktivatörlere, katalizörlere ihtiyaç var. İnsanlık alemindeki ismiyle ara bulucular ve kitleleri bir araya getirip ortak bir amaçla hareket ettiren organize eden liderleri var...
Fakat oksijen, bu birliklerin mutlu mesut yaşantılarına göz diken kötü adamlar veya ajanlar gibi aralarına girerek veya birilerini harekete geçirerek birliği bozmasına yol açanlardan. Ancak özellikle 3 atomlu (O3) ozon'a dikkat etmeli, çünkü bu troposferik ozon da denen hava kirliliği ve fosil yakıtlara bağlı olarak ortaya çıkan bu ozon türü hava kirliliği de denen puslu havada özellikle etkilidir. Demek ki Lastikleri kirli havadan da uzak tutmalıyız.
Lastik koruyucular hava geçirimli olduklarından ancak tozdan korurlar, ancak vakumlu olanları varsa tercih edilebilir. Benim önerim ya büyük marketlerde satılan vakumlu hurçlardan veya imkanımız yoksa çok da pahalı olmayan kalın battal boy plastik poşetlerde elektrik sürüpgesiyle havasını alarak/vakumlayarak muhafaza etmek.
Kendisinden kaçınmamız gereken bir diğer şey de nem ve beton.
Doğrudan taş/beton zemine ve özellikle nemin yoğunlaştığı bodrum katlarında yere bırakılmamalı. Bu nedenle tahta palet üzerine veya önereceğim şekilde saklanabilir.
Güneşten korumak için siyah poşet veya siyak koruyucu kılıf kullansak da direkt maruz kalmayacağı yerlere bırakmalıyız.
Elbette tüm bunlardan uzak tutacağız ama önce üzerindeki kir, yağ ve tozdan arındırmalı. Yani kesinlikle yıkamadan aralarındaki taş toprağı temizlemeden lastikleri kaldırmamalı.
Tüm bunları yapamam uğraşamam veya yerim yok derseniz şimdilerde ortaya çıkan Lastik satan bayilerin kışlık veya yazlık lastiklerinizi saklama hizmetleri var. Hatta sadece bunun için açılmış yerler de var bunlara "lastik oteli" deniyor:
Kışlıklara geçerken veya yazlıklara geçerken lastik ve jantlarımızı yıkamadan kaldırmayın.
Elbette bundan bahsetmiyorum. Tamam lastiklerimize bakalım ama şımartmasak bu kadar da
mümkün olduğu kadar deterjan değdirmemeli ancak yıkamada kullanılan PH'ı dengeli araba şampuanlarından kullanabilirsiniz.
Böyle
Jantsız Saklamak için koşulların en iyisi şu duvara split klima vb. malzemeleri sabitlemek için kullanılan ayaklardan 2 tane alarak tavana yakın bir yere monte ederek raf misali lastikleri dik pozisyonda saklamak. Bu yandaki ayaklı askı da olabilir ancak mutlaka metal yerine tahta takoz kullanmalı ağırlığı dağıtmak ve asıldığı noktada deformasyonu önlemek için.
Üstüne bir şey koymayın hatta üst üste kesinlikle koymayın diyor lastik üreticilerine ait tüm sitelerde.
Üzerine binen ağırlık formunun bozulmasına neden olacağından ve dik pozisyonda yük taşımak için imal edildiklerinden yatay pozisyonda kendi ağırlıkları dahil ağır gelmekte.
Her şey tamam şimdi koyar vakti gelince alırım derseniz yanılırsınız çünkü lastiklerinizin deformasyonunu engellemek için koyup unutma hakkınız da yok. Ayda bir kere yarım tur yani alt üste gelecek şekilde çevirmelisiniz..
Duvara çivi vida, askı monte ederek asmanızı da önermem yine formunun bozulmaması için; elbette eğer jantlarla sökülüp saklanırsa bu
durumda elbette asabilirsiniz.
En önemlisi lastiğin müsaade ettiği maksimum hava basılmalı ve aylık olarak kontrol edilmeli
Jantlı olarak muhafaza edecekseniz; ki sök tak esnasında çizilip zarar görmemeleri için en yöntem olarak önerim budur; o halde yatar olarak saklamalısınız. ağırlıkları mümkünse birbirinin üstüne binmesin. Bunun için üretilmiş ayaklar var.
Bu ayaklar fazla pahalı gelirse aralarına tahtadan separatörler konmalıdır. bunları da aylık tersyüz etmek gerekir.
Lastik aldık başımıza da dert aldık diyorsunuzdur şimdi içinizden...
Eh malın var derdin var diye boşuna söylemiyorlar.
Su/sıvı ve hava geçirmez karakteriyle tanıdığımız Lastik aslında sandığınız gibi pek de öyle değil.
Bunu en kolay havayla dolu balonların ertesi güne nasıl pörsüdüklerinden görebilirsiniz. Hiç bir hava kaçağı olmasa da hava nereye gitmekte?
Şahsi tespitlerime göre; bizim de lastiklerimizin ilk yıllarda daha hızlı hava kaybettiklerini, zamanla daha az hava yitirdikleri teorim mevcut. Nedeni bana kalırsa lastiklerin esnekliğini sağlayan moleküler yapıların gevşekliğinden faydalanarak kaçan hava moleküllerinin yıllar geçtikçe ve esnekliğin azalmasına bağlı olarak moleküler boşlukların azalması nedeniyle hava geçirgenliğinin de azalması.
Lastik sadece uçaklarda saf kauçuk halinde.
Hemen hemen diğer tüm araçlarda (mesela Drag hariç) karışımlardan oluşuyor. Ve içerisindeki onlarca madde her biri bir görevi yerine getirmek üzere karışıma dahil ediliyor.
Fakat burada olağanüstü bir hassas denge var. Bu denge tıpkı eskiden kullanılan iki kefeli terazi misali bir tarafa verilen ağırlıkla diğer tarafın yükselmesi yani bir şeyin olmasını isterken bir başka istenmeyen şeyin artması veya istenen bir başka şeyin azalmasına yol açmakta.
Bu kefelerin sağlamlık, dayanıklılık, esneklik,hava sıvı soğuk sıcağa dayanımları gibi aslında doğalarına aykırı bir şey istiyoruz...
Tüm maddeler bileşik yapmayı sevmez bir arada bulunmaktan hoşlanmazlar veya bunları sakinleştiren ya da kaynaştıran, bir arada tutan aktivatörlere, katalizörlere ihtiyaç var. İnsanlık alemindeki ismiyle ara bulucular ve kitleleri bir araya getirip ortak bir amaçla hareket ettiren organize eden liderleri var...
Fakat oksijen, bu birliklerin mutlu mesut yaşantılarına göz diken kötü adamlar veya ajanlar gibi aralarına girerek veya birilerini harekete geçirerek birliği bozmasına yol açanlardan. Ancak özellikle 3 atomlu (O3) ozon'a dikkat etmeli, çünkü bu troposferik ozon da denen hava kirliliği ve fosil yakıtlara bağlı olarak ortaya çıkan bu ozon türü hava kirliliği de denen puslu havada özellikle etkilidir. Demek ki Lastikleri kirli havadan da uzak tutmalıyız.
Lastik koruyucular hava geçirimli olduklarından ancak tozdan korurlar, ancak vakumlu olanları varsa tercih edilebilir. Benim önerim ya büyük marketlerde satılan vakumlu hurçlardan veya imkanımız yoksa çok da pahalı olmayan kalın battal boy plastik poşetlerde elektrik sürüpgesiyle havasını alarak/vakumlayarak muhafaza etmek.
Kendisinden kaçınmamız gereken bir diğer şey de nem ve beton.
Doğrudan taş/beton zemine ve özellikle nemin yoğunlaştığı bodrum katlarında yere bırakılmamalı. Bu nedenle tahta palet üzerine veya önereceğim şekilde saklanabilir.
Güneşten korumak için siyah poşet veya siyak koruyucu kılıf kullansak da direkt maruz kalmayacağı yerlere bırakmalıyız.
Elbette tüm bunlardan uzak tutacağız ama önce üzerindeki kir, yağ ve tozdan arındırmalı. Yani kesinlikle yıkamadan aralarındaki taş toprağı temizlemeden lastikleri kaldırmamalı.
Tüm bunları yapamam uğraşamam veya yerim yok derseniz şimdilerde ortaya çıkan Lastik satan bayilerin kışlık veya yazlık lastiklerinizi saklama hizmetleri var. Hatta sadece bunun için açılmış yerler de var bunlara "lastik oteli" deniyor:
Kışlıklara geçerken veya yazlıklara geçerken lastik ve jantlarımızı yıkamadan kaldırmayın.
Elbette bundan bahsetmiyorum. Tamam lastiklerimize bakalım ama şımartmasak bu kadar da
mümkün olduğu kadar deterjan değdirmemeli ancak yıkamada kullanılan PH'ı dengeli araba şampuanlarından kullanabilirsiniz.
Böyle
Jantsız Saklamak için koşulların en iyisi şu duvara split klima vb. malzemeleri sabitlemek için kullanılan ayaklardan 2 tane alarak tavana yakın bir yere monte ederek raf misali lastikleri dik pozisyonda saklamak. Bu yandaki ayaklı askı da olabilir ancak mutlaka metal yerine tahta takoz kullanmalı ağırlığı dağıtmak ve asıldığı noktada deformasyonu önlemek için.
Üstüne bir şey koymayın hatta üst üste kesinlikle koymayın diyor lastik üreticilerine ait tüm sitelerde.
Üzerine binen ağırlık formunun bozulmasına neden olacağından ve dik pozisyonda yük taşımak için imal edildiklerinden yatay pozisyonda kendi ağırlıkları dahil ağır gelmekte.
Her şey tamam şimdi koyar vakti gelince alırım derseniz yanılırsınız çünkü lastiklerinizin deformasyonunu engellemek için koyup unutma hakkınız da yok. Ayda bir kere yarım tur yani alt üste gelecek şekilde çevirmelisiniz..
Duvara çivi vida, askı monte ederek asmanızı da önermem yine formunun bozulmaması için; elbette eğer jantlarla sökülüp saklanırsa bu
durumda elbette asabilirsiniz.
En önemlisi lastiğin müsaade ettiği maksimum hava basılmalı ve aylık olarak kontrol edilmeli
Jantlı olarak muhafaza edecekseniz; ki sök tak esnasında çizilip zarar görmemeleri için en yöntem olarak önerim budur; o halde yatar olarak saklamalısınız. ağırlıkları mümkünse birbirinin üstüne binmesin. Bunun için üretilmiş ayaklar var.
Bu ayaklar fazla pahalı gelirse aralarına tahtadan separatörler konmalıdır. bunları da aylık tersyüz etmek gerekir.