fcsrn
Moderatör
Bayrama 10-15 gün kala teklifime evet yanıtı geldi. Sevinçten havalara uçtum diyebilirim. 
Her telefon açışımızda şakalaştığımız insan, Abim, dert ortağım @EMRAH ATTS Amasya'ya gelmeyi kabul etmişti bayramda. Bayramın üçüncü günü gelecekti, çarşamba günü sabahtan heyecan sardı beni, nereleri gezdirsem, acaba oraya gitsek yorulurlar da pişman olurlar mı diye düşünüyorum sürekli. Neyse dedim, bi daha mı gelecekler(keşke gelseler), her yeri gezdiriyim ben, genç adam nasıl olsa.
Emrah Abi aradı, "Suluovayı geçtim geliyorum.", üstümü değişip çıktım hemen Amasya'nın girişinde karşılamak için uygun yere geçtim beklemeye. Karşıdan geliyor bir U Ledli Günbatımı. O selektör yaptıkça bende yapıyorum ben yaptıkça o yapıyor. Tam da polis çevirmesinin orada bekliyorum polisler bize bakıyor ne yapıyor bunlar diye.
Selamlaştık, aç olmadıklarını belirttiler, Kale Cafe'ye çay içmeye çıkardım. Dinlenme, çay faslından sonra Amasya kalesini gezmeye çıktık. Tabi İstanbul'dan gelen Emrah Ustam, her tarafı dağ olan Amasya'ya gelince ilk başta bi sıkılmadı değil. Sonrasında alıştı ama.
Kaleden sonra Emrah Abime ta gelmeden sözünü verdiğim aracını yıkayıp cilalama işlemi için her zamanki mekanıma gittik. Bir güzel yıkadık Ustamın canavarını, cila atacaktım ama gerek yok dedi, peki dedim kabul ettiremedim.
Orası şurası derken tarihi yerleri gezdirdim hep, lafı da fazla uzatıp kafanızı şişirmek istemiyorum. Geldikleri gün akşamı @yenerhoca Yener Abi aradı beni, "Amasya'dayım, görüşelim." diye. Dedim ancak bu kadar olur, Türkiye'nin bir ucundan Emrah Abi, diğer ucundan Yener Abi Amasya'da buluştular. O akşam bir cafede sohbet muhabbet eşliğinde geçti, sonrasında otellerine kadar eşlik edip eve geldim bende(bizde kalmaları için ne kadar ısrar etsem de kabul ettiremedim, bir ara Amasya'ya gelmekten vazgeçecekti. )
Sabah ben birazcık geç kaldım onlara katılmakta, alarmı unutmuşum. Öğlene doğru buluştuk, kalan yerleri gezdirdim. Sabah gelirken "Olta varsa getir gelirken." diye mesaj atmıştı, içimden "Ne adam yahu." demedim değil. Tarihi yerleri komple bitirdikten sonra bizim evin o taraflara gittik, Golfleri apartmanın garajına koyup Clio'yu alıp gezdik biraz. Emrah Abi Golf'ü satıp Clio almaya karar verdi 5-6 tane.
Biraz dolandıktan, araba ile ilgili şikayetlerimi anlatıp sebeplerini dinledikten sonra ırmak kenarına gittik. "Oltayı getir bakıyım." dedi Abim. Kendi malzemelerini de getirmiş teee İstanbul'dan. Başladık balık tutmaya.
Şeytan ayrıntı da.
Biz balık tutarken az ileriden bağrışmalar geldi. Döndük ki birisi ırmağa düşmüş, dedik o tarafa doğru gidelim, hem köprü var orada, onun ortasından atarız oltayı da. Gittik ki mültecilerden biri ablasıyla kavga etti diye atmış kendini aşağı. Allah akıl fikir versin deyip balığımızı beklemeye devam ettik. Zevkine tuttuğumuz için bir beklentimiz yoktu ki bişey de gelmedi zaten. Aslı astarı 20-25 dk salladık oltayı zaten.
Oradan bize geçtik. Annem daha ben sormadan, "Yemeğe alırız mutlaka." demişti, ne kadar sölesem de yemeğe getiremedim, bari çaya gidelim dedim ancak öyle geldiler. Geçtik bize.
Babam ve Emrah Usta koyu sohbetteler.
Çay, sohbet derken annem kaşla göz arasında yemeği de getirdi masaya. Zaman nasıl geçti anlamadık. Kalın bizde dedim ama nafile.
Çıktık beraberi önce kalan son yerimiz olan Şehzadeler Gezi Yolunu yürüyüp, sonrasında birer kahve içtik. Sabah erken çıkacağı için otele geçtik. Otelin önünde lafa dalıp yarım saat civarı sohbetten sonra vedalaştık. İçimde bir burukluk oldu.
Sabah kuzenime araç bakmaya Samsun'a gidecektik, dedim bari Merzifon'a kadar peşpeşe gidelim. Tamam dediler, Amasya çıkışında biraz beklettim ama sabah onları görmeden gönderseydim içimde kalırdı. Son kez vedalaştık. Keşke burada yaşasanız dedim ama malesef.
En son Merzifon-Samsun ayrımında ki ışıklarda yanyana geldik, son görüşmemiz oldu. 1 saat kadar önce konuştuk eve yeni gelebilmiş. Sağsalim gitmelerine sevindim, yol boyu 3-4 defa aramışımdır. Bıkmıştır artık Emrah Abi benden.
Lafı uzatmıcam deyip bayağı bir uzattım yine. En iyisi resimlerle başbaşa bırakıyım sizleri Son olarak; Amasya'ya yolu düşen, bir yere giderken içinden geçen, gezmeye gelen vb herhangi bir durumda buraya gelecek olan herkese kapımız sonuna kadar açık. Söylememe gerek olmadığını düşünüyorum.
Aşağıda ki resimde 4motion Passat'la aynı garajdayız.
Her ne kadar biz kapatmış olsakta, arkamızda Amasya manzarası.
Abimin içten olan ve pek belli olmayan stickerını da söküp dıştan yaptık, çok iyi oldu.
Abi, sırf beni kırmamak için kalkıp 700km yol geldiniz. Ne güzel insanlarsınız siz. Valla keşke yakın olsak ta sürekli gelip gidebilsek böyle. Sanki birbirini 10 yıldır tanıyan aile dostu gibiydik.
Allah bu forumda emeği geçen herkese istediği şeyin en güzelini en hayırlısı nasip etsin inşallah.
Her telefon açışımızda şakalaştığımız insan, Abim, dert ortağım @EMRAH ATTS Amasya'ya gelmeyi kabul etmişti bayramda. Bayramın üçüncü günü gelecekti, çarşamba günü sabahtan heyecan sardı beni, nereleri gezdirsem, acaba oraya gitsek yorulurlar da pişman olurlar mı diye düşünüyorum sürekli. Neyse dedim, bi daha mı gelecekler(keşke gelseler), her yeri gezdiriyim ben, genç adam nasıl olsa. Emrah Abi aradı, "Suluovayı geçtim geliyorum.", üstümü değişip çıktım hemen Amasya'nın girişinde karşılamak için uygun yere geçtim beklemeye. Karşıdan geliyor bir U Ledli Günbatımı. O selektör yaptıkça bende yapıyorum ben yaptıkça o yapıyor. Tam da polis çevirmesinin orada bekliyorum polisler bize bakıyor ne yapıyor bunlar diye.
Selamlaştık, aç olmadıklarını belirttiler, Kale Cafe'ye çay içmeye çıkardım. Dinlenme, çay faslından sonra Amasya kalesini gezmeye çıktık. Tabi İstanbul'dan gelen Emrah Ustam, her tarafı dağ olan Amasya'ya gelince ilk başta bi sıkılmadı değil.
Sonrasında alıştı ama.Kaleden sonra Emrah Abime ta gelmeden sözünü verdiğim aracını yıkayıp cilalama işlemi için her zamanki mekanıma gittik. Bir güzel yıkadık Ustamın canavarını, cila atacaktım ama gerek yok dedi, peki dedim kabul ettiremedim.
Orası şurası derken tarihi yerleri gezdirdim hep, lafı da fazla uzatıp kafanızı şişirmek istemiyorum. Geldikleri gün akşamı @yenerhoca Yener Abi aradı beni, "Amasya'dayım, görüşelim." diye. Dedim ancak bu kadar olur, Türkiye'nin bir ucundan Emrah Abi, diğer ucundan Yener Abi Amasya'da buluştular.
O akşam bir cafede sohbet muhabbet eşliğinde geçti, sonrasında otellerine kadar eşlik edip eve geldim bende(bizde kalmaları için ne kadar ısrar etsem de kabul ettiremedim, bir ara Amasya'ya gelmekten vazgeçecekti. ) Sabah ben birazcık geç kaldım onlara katılmakta, alarmı unutmuşum.
Öğlene doğru buluştuk, kalan yerleri gezdirdim. Sabah gelirken "Olta varsa getir gelirken." diye mesaj atmıştı, içimden "Ne adam yahu." demedim değil. Tarihi yerleri komple bitirdikten sonra bizim evin o taraflara gittik, Golfleri apartmanın garajına koyup Clio'yu alıp gezdik biraz. Emrah Abi Golf'ü satıp Clio almaya karar verdi 5-6 tane. Biraz dolandıktan, araba ile ilgili şikayetlerimi anlatıp sebeplerini dinledikten sonra ırmak kenarına gittik. "Oltayı getir bakıyım." dedi Abim. Kendi malzemelerini de getirmiş teee İstanbul'dan. Başladık balık tutmaya.
Şeytan ayrıntı da.
Biz balık tutarken az ileriden bağrışmalar geldi. Döndük ki birisi ırmağa düşmüş, dedik o tarafa doğru gidelim, hem köprü var orada, onun ortasından atarız oltayı da. Gittik ki mültecilerden biri ablasıyla kavga etti diye atmış kendini aşağı. Allah akıl fikir versin deyip balığımızı beklemeye devam ettik. Zevkine tuttuğumuz için bir beklentimiz yoktu ki bişey de gelmedi zaten. Aslı astarı 20-25 dk salladık oltayı zaten.
Oradan bize geçtik. Annem daha ben sormadan, "Yemeğe alırız mutlaka." demişti, ne kadar sölesem de yemeğe getiremedim, bari çaya gidelim dedim ancak öyle geldiler.
Geçtik bize.Babam ve Emrah Usta koyu sohbetteler.
Çay, sohbet derken annem kaşla göz arasında yemeği de getirdi masaya.
Zaman nasıl geçti anlamadık. Kalın bizde dedim ama nafile. Çıktık beraberi önce kalan son yerimiz olan Şehzadeler Gezi Yolunu yürüyüp, sonrasında birer kahve içtik. Sabah erken çıkacağı için otele geçtik. Otelin önünde lafa dalıp yarım saat civarı sohbetten sonra vedalaştık. İçimde bir burukluk oldu.
Sabah kuzenime araç bakmaya Samsun'a gidecektik, dedim bari Merzifon'a kadar peşpeşe gidelim. Tamam dediler, Amasya çıkışında biraz beklettim ama sabah onları görmeden gönderseydim içimde kalırdı. Son kez vedalaştık. Keşke burada yaşasanız dedim ama malesef.
En son Merzifon-Samsun ayrımında ki ışıklarda yanyana geldik, son görüşmemiz oldu. 1 saat kadar önce konuştuk eve yeni gelebilmiş. Sağsalim gitmelerine sevindim, yol boyu 3-4 defa aramışımdır. Bıkmıştır artık Emrah Abi benden.
Lafı uzatmıcam deyip bayağı bir uzattım yine. En iyisi resimlerle başbaşa bırakıyım sizleri
Son olarak; Amasya'ya yolu düşen, bir yere giderken içinden geçen, gezmeye gelen vb herhangi bir durumda buraya gelecek olan herkese kapımız sonuna kadar açık. Söylememe gerek olmadığını düşünüyorum. Aşağıda ki resimde 4motion Passat'la aynı garajdayız.
Her ne kadar biz kapatmış olsakta, arkamızda Amasya manzarası.
Abimin içten olan ve pek belli olmayan stickerını da söküp dıştan yaptık, çok iyi oldu.
Abi, sırf beni kırmamak için kalkıp 700km yol geldiniz. Ne güzel insanlarsınız siz. Valla keşke yakın olsak ta sürekli gelip gidebilsek böyle. Sanki birbirini 10 yıldır tanıyan aile dostu gibiydik.
Allah bu forumda emeği geçen herkese istediği şeyin en güzelini en hayırlısı nasip etsin inşallah.
Moderatör tarafında düzenlendi:
