silvershadow
Emekli
- Katılım
- 6 May 2015
- Mesajlar
- 8,996
- Tepkime puanı
- 1,340
- İsim
- Murat İNCİ
Kuş pisliği ve reçine gibi şeyleri görür görmez temizlemenizin aracınızın boyasının ömrü ve parlaklığını korumada çok ama çok önemli olduğunu düşünenlerdenim.
İlk başta yıkamayı kendinizin yapmasını öneririm.
Ama eğer koşullar elvermiyorsa kendi malzemelerinizle yıkama yaptırmanızı öneririm.
Çok güvenmediğiniz kişilere ise kesinlikle aracınızı teslim etmeyin.
Kimileri için en güvenilir yer olan serviste aracınızın bakımını arızasını giderin ama lütfen yıkatmayın...
Benimki sadece ve sadece 1 kez serviste yıkandı... ve artık kaputta boydan boya dikey bir çizikle yaşamak zorundayım ... Tek tesellim yalnızca belli bir açıdan bakılınca görülüyor olması.
Aracınızı TIR'dan indikten sonra teslimata hazırlarken yıkama yapıyorlar elbette.
Ben özellikle belirttim fırça ile yıkamayın diye ve size de uyarmanızı öneririm.
İkincisi uzun yıllar kullanmayı düşünüyorsanız; mutlaka boya koruma yaptırmanızı ancak bunu servis dışında profesyonel uygulama firmasıyla ve bilinen bir marka ve ürünlerle yaptırmanız.
Sünger elbette kullanılabilir. İri gözeneklerinin olması tercih nedenidir.Çünkü; minik toz tanelerini içine alabilsin ve toz tanelerini kaporta boyunca sürükleyerek mikro çiziklere yol açmasın diyerek..
Malum, mikro çiziklerin kol gezdiği ve tıpkı kızıl derililerin saldıracakları zaman düşmanlarının etrafında daireler çizmesine benzer biçimde mikro çiziklerin daireler halinde cirit, halk oyunları ve bilumum toplu etkinliklere imza attığı bir araca biner ve üstüne üstlük sanki bunlar güzel birşeymişçesine hare olarak adlandırılmak suretiyle nazik, hoş latif bir isim almasına karşıyım...
Canavardır onlar canavar...
Siz öyle mikro, minik gibi anılmalarına bakarak aldanmayın... Onlar aracınız yıkadıktan sonra karşısına geçip izlerken bir demli çay, kahve gibi sıcak, gazoz, kola ve benzeri soğuk içecekleri hüplete hüplete içmeniz esnasında zevkle kurum kurum kurumlanmanıza; "abi ne sürdün buna yaa" diye hayranlık belirten üstü örtük iltifatları kabulünüze ; ne sürmüşler buna diye parmaklarını sürüp burnuna götüren insanlar görmenize; yorgunluğunuza kanat takıp uzaklara uçuracak pırıltıların ruhunuza değmesine en büyük engel olacak şeylerdir.
Siz siz olun onları minik, mikro diye hafife almayın hele hele her şeyin küçüğü makbuldür türünden genellemelerin yılanlar için olduğu kadar çizikler için de yanlış olduğunu aklınızdan çıkartmayın.
Çünkü onlar yıllar içerisinde, onlarcası yüzlercesi milyonlarcası bir araya gelerek sayılmaz hale gelince ne kadar yıkasanız da onca emeğinizin karşılığı olan iki pırıltı, bir ışıltı üç yansımayı size çok görecek ve emeklerinizin karşılığını almanıza engel olacak emek düşmanı ve zevk katilleridirler.
İşte size birkaç örnek:
Bu işin üstadı olarak kara sevdalısı, derin siyah Golf'ü ile harelere meydan okuyan Sefa Hocama sorduğumda da
Yasin Hocama sorduğumda da aynı yanıtı aldığımdan size tüm denemelerden başarıyla geçmiş bu yıkama malzemesini aktarmayı bir borç bilirim:
Meguiars'ın eldiveni .......
Konuya manken olan eller sıradan bir el değil, kendisine hayran hayran baktığım o muhteşem fotoğraflarıyla ruhumu arındıran topalkartal nickli Yasin Hocama aittir lütfen es geçmeyelim...
Yıkama yaparken sakın ola arap sabunu ve benzeri asidik, bazik yıkama deterjanları kullanmayınız. Mutlaka cila katmanına zarar vermeyecek bilinen markalara ait kaliteli şampuan kullanmanızı öneririm.
Son olarak bez dahi boyanızı çizebilir bu nedenle kurulamayı su leke bırakmayacak hızda ve çiziksiz tamamlamak için yine bilinen markalara ait kaliteli mikrofiber bez kullanmanız boyanızın ve sizin lehinize olacaktır.
Elbette yıkama sonrası hızlı cila veya wax tarzı cila koruyucular kullandığınızda aracınızın daha geç kirlendiğini ve toz ve kirin yapışmadığı, ilk tuttuğunuz su ile akıp gittiklerini de görebilirsiniz. Bunun için tecrübenin şart olduğunu bildiğimden bir acemi olarak dalgalı ya da mat boyaya neden olmamak için uzaktan seyredip beğeniyorum Tarık Hocam gibi üstadların çıkarttıkları işleri. Şunlara benziyor bu güzellikler:
Diyecekseniz; " benimle mi yaşayacak elbette eskiyecek" veya "olursa olsun dünyanın sonu değil" diyorsanız. lüften ben bu bahsi hiç açmamış, siz buraya kadarki satırları okumakla 4 fotoğrafı incelemek ve 442 sözcüğü okumak için geçen 3 dakika 52 saniyeyi hiç yaşanmamış varsayarak mutlu mesut yaşantınıza devam ediniz.
İlk başta yıkamayı kendinizin yapmasını öneririm.
Ama eğer koşullar elvermiyorsa kendi malzemelerinizle yıkama yaptırmanızı öneririm.
Çok güvenmediğiniz kişilere ise kesinlikle aracınızı teslim etmeyin.
Kimileri için en güvenilir yer olan serviste aracınızın bakımını arızasını giderin ama lütfen yıkatmayın...
Benimki sadece ve sadece 1 kez serviste yıkandı... ve artık kaputta boydan boya dikey bir çizikle yaşamak zorundayım ... Tek tesellim yalnızca belli bir açıdan bakılınca görülüyor olması.
Aracınızı TIR'dan indikten sonra teslimata hazırlarken yıkama yapıyorlar elbette.
Ben özellikle belirttim fırça ile yıkamayın diye ve size de uyarmanızı öneririm.
İkincisi uzun yıllar kullanmayı düşünüyorsanız; mutlaka boya koruma yaptırmanızı ancak bunu servis dışında profesyonel uygulama firmasıyla ve bilinen bir marka ve ürünlerle yaptırmanız.
Sünger elbette kullanılabilir. İri gözeneklerinin olması tercih nedenidir.Çünkü; minik toz tanelerini içine alabilsin ve toz tanelerini kaporta boyunca sürükleyerek mikro çiziklere yol açmasın diyerek..
Malum, mikro çiziklerin kol gezdiği ve tıpkı kızıl derililerin saldıracakları zaman düşmanlarının etrafında daireler çizmesine benzer biçimde mikro çiziklerin daireler halinde cirit, halk oyunları ve bilumum toplu etkinliklere imza attığı bir araca biner ve üstüne üstlük sanki bunlar güzel birşeymişçesine hare olarak adlandırılmak suretiyle nazik, hoş latif bir isim almasına karşıyım...
Canavardır onlar canavar...
Siz öyle mikro, minik gibi anılmalarına bakarak aldanmayın... Onlar aracınız yıkadıktan sonra karşısına geçip izlerken bir demli çay, kahve gibi sıcak, gazoz, kola ve benzeri soğuk içecekleri hüplete hüplete içmeniz esnasında zevkle kurum kurum kurumlanmanıza; "abi ne sürdün buna yaa" diye hayranlık belirten üstü örtük iltifatları kabulünüze ; ne sürmüşler buna diye parmaklarını sürüp burnuna götüren insanlar görmenize; yorgunluğunuza kanat takıp uzaklara uçuracak pırıltıların ruhunuza değmesine en büyük engel olacak şeylerdir.
Siz siz olun onları minik, mikro diye hafife almayın hele hele her şeyin küçüğü makbuldür türünden genellemelerin yılanlar için olduğu kadar çizikler için de yanlış olduğunu aklınızdan çıkartmayın.
Çünkü onlar yıllar içerisinde, onlarcası yüzlercesi milyonlarcası bir araya gelerek sayılmaz hale gelince ne kadar yıkasanız da onca emeğinizin karşılığı olan iki pırıltı, bir ışıltı üç yansımayı size çok görecek ve emeklerinizin karşılığını almanıza engel olacak emek düşmanı ve zevk katilleridirler.
İşte size birkaç örnek:
Bu işin üstadı olarak kara sevdalısı, derin siyah Golf'ü ile harelere meydan okuyan Sefa Hocama sorduğumda da
Yasin Hocama sorduğumda da aynı yanıtı aldığımdan size tüm denemelerden başarıyla geçmiş bu yıkama malzemesini aktarmayı bir borç bilirim:
Meguiars'ın eldiveni .......
Konuya manken olan eller sıradan bir el değil, kendisine hayran hayran baktığım o muhteşem fotoğraflarıyla ruhumu arındıran topalkartal nickli Yasin Hocama aittir lütfen es geçmeyelim...
Yıkama yaparken sakın ola arap sabunu ve benzeri asidik, bazik yıkama deterjanları kullanmayınız. Mutlaka cila katmanına zarar vermeyecek bilinen markalara ait kaliteli şampuan kullanmanızı öneririm.
Son olarak bez dahi boyanızı çizebilir bu nedenle kurulamayı su leke bırakmayacak hızda ve çiziksiz tamamlamak için yine bilinen markalara ait kaliteli mikrofiber bez kullanmanız boyanızın ve sizin lehinize olacaktır.
Elbette yıkama sonrası hızlı cila veya wax tarzı cila koruyucular kullandığınızda aracınızın daha geç kirlendiğini ve toz ve kirin yapışmadığı, ilk tuttuğunuz su ile akıp gittiklerini de görebilirsiniz. Bunun için tecrübenin şart olduğunu bildiğimden bir acemi olarak dalgalı ya da mat boyaya neden olmamak için uzaktan seyredip beğeniyorum Tarık Hocam gibi üstadların çıkarttıkları işleri. Şunlara benziyor bu güzellikler:
Diyecekseniz; " benimle mi yaşayacak elbette eskiyecek" veya "olursa olsun dünyanın sonu değil" diyorsanız. lüften ben bu bahsi hiç açmamış, siz buraya kadarki satırları okumakla 4 fotoğrafı incelemek ve 442 sözcüğü okumak için geçen 3 dakika 52 saniyeyi hiç yaşanmamış varsayarak mutlu mesut yaşantınıza devam ediniz.
Moderatör tarafında düzenlendi: