Başlık biraz iddalı oldu ama bu bölümdeki konu başlıklarında hep rehber ifadesini görünce bende öyle yazayım dedim.
Bu başlığı, aracımla çıktığım yurt dışı gezisini paylaşmak ve bu konuda kafasında soru olan arkadaşlara bir nebze yettiğim kadarıyla yardımcı olmak adına açtım. Tabi benim de yaşadığım ve cevabını bilmediğim bir kaç olay oldu ben de onu soracağım sizlere
2 aile, 4 kişi olarak planladık yolculuğu ve öyle de gerçekleştirdik. Arkadaşımın aracı seat cordoba idi. Hem 2 sene önce o araç ile İtalya'ya gittiğimiz için (sıra bende yani) hem de aracına güvenemediği için, acaba bagaj yetecek mi kaygıları altında benim golf 7 araçla gitmeye karar verdik. 30 bin bakımı yaptırdıktan sonra hazırdık artık. Gece 12 gibi yola çıktık ve öğlen saatlerinde İstanbul'da olduk. Kayınpederlerde 1 gece kaldık ve sabah 6 gibi Kapıkule sınır kapısına doğru yola çıktık. Hemen yurt dışına çıkmadan yapılması gerekenleri söyleyeyim.
1- Avrupa'da geçerli olacak bir yeşil sigorta yaptırmak gerekiyor. Burada gideceğiniz ülkeyi/ülkeleri kapsayan bir sigorta olmasına dikkat edin. Sigortayı yaptırdığınız acentenize mutlaka sorun. Sigortayı aylık yıllık yaptırabileceğiniz gibi 15 günlük de yaptırabiliyorsunuz ki biz bu tercihi yaptık. Yanlış hatırlamıyorsam yaklaşık 200-210 tl gibi bir tutardı.
2- Her birimiz için 15 günlük sağlık sigortası yaptırdık. Kelle başı 35 tl
3- Eğer ehliyetiniz yeni ehliyet ise sorun yok.Ama eski ehliyet ise beynelminel ehliyet almanız gerekiyor turing diye bir kurumdan. 2 sene önce İtalya için almıştık. 400 tl civarında. (Yeni ehliyeti alın bir an önce)
4- Tabi en önemlisi pasaport ve vize. Ancak dördümüz de yeşil pasaport sahibi olduğumuz için sıkıntı yaşamadık.
7 Ağustos sabah 8.30 gibi sınırdan Bulgaristan'a geçmek için sıraya girdik. Malum, gurbetçilerin de dönüşü olduğu için kalabalık olacağını düşündük. Ancak yaklaşık yarım saat sonra Kapıkuleden çıktık ve tampon bölgeden ilerleyip Bulgaristan sınırına geldik. Kapıkuleden çıkarken ruhsatı da verdik ve bir kayıt yaptılar ama ne olduğuna dair en ufak bir fikrim yok.
Bulgaristan sınırına geldik. Pasaportları verdik, ruhsatı da istediler. Onu da verdik. Aracı ve bagajı aradılar. Öyle detaylı bir arama değildi. Yüzeysel bir bakıp geçtiler. Bulgaristan'a giriş için dezenfekte adını verdikleri bir düzenek kurmuş bulgarlar. Alttan sağdan soldan arabaya bir su püskürtülüyor otomatik olarak. Bana pek inandırıcı gelmedi açıkçası. Özetle hoş geldiniz dediler ve 1,5 euro dezenfekte parası aldılar. Tabi sadece bu değil. Bulgaristan otoyollarını kullanmanız için gerekli olan vinyet için de 15 leva (yaklaşık 8 euro) aldılar. Şuna özellikle dikkat çekmek istiyorum: Bulgarlar kiril alfabesi gibi bir alfabe kullanıyorlar ve 15 bulgar levasına satılan vinyeti 15 euroya satmaya çalışıyorlar. Alfabe farklı olduğu için leva veya euro ayrımı yapamıyorsunuz. Sınırda da görevliler satıyor ama her zaman yerlerinde olmuyorlar. Sınırdan alamazsanız ilk gördüğünüz kulübeden değil mutlaka benzin istasyonlarından kredi kartı ile alın. Kredi kartı mecbur leva çektiği için dolandırılma ihtimaliniz olmaz. Gittiğimiz bazı yerlerde bu vinyet sistemi vardı. Peşinen parayı veriyorsun ve yolları kullanıyorsun. Cama yapıştırılıyor.
Bulgaristan'dan devam edip hiç durmadan Sırbistan sınırına geldik. Tabi burada 2 sıra bekliyorsunuz. Önce Bulgaristan'dan çıkmak için daha sonra da Sırbistan'a girmek için bekliyorsunuz. Burada yaklaşık 1 saat bekledik. Yine sorunsuz geçtik Sırbistan'a. Sırbistan da bizdeki eski usül otoyol işi var. Girerken bas makineye al kartı, bitince öde. Ödemeyi kredi kartı ile yapabiliyorsunuz. Ve olmazsa olmazımız google map kullanarak Belgrad'da ki evimize vardık. ( Şu bilgiyi de buraya sıkıştırayım; kalacağımız evleri booking.com dan ayarladık. Mesela yola çıkarken sadece Belgrad evini ayarladık. Nereye gideceksek sabah uygulama üzerinden bakıp evi tutup öyle gittik hep. Hareket özgürlüğümüz olsun istedik.) Belgrad'ı sevdim. Ucuz ve güzel şehir. Ama ben de kötü anısı var. 2. gün telefonu kaybettim ve tek telefona kaldık gezi boyunca
Sırbistan'dan çıkıp Macaristan'a girmek yaklaşık 2 saatimizi aldı. Çok sıra vardı ve kulübe şeklindeki tuvaletler kullanılacak mecbur. 1 euro. Hayatımın en pahalı çişini yaptım Sınırdan geçtik. Burada detaylı bir arama yaptılar. Torpido gözü dahil. Kulübeler ve park yerinde ki arabalar hemen gözümüze çarptı. Vinyet zamanı. Bir çok kulübe var ve anladığım kadarıyla bir rayiç bedel var, bunun üstünde tutturabildiğine satıyorlar. Vinyeti almadan önce bir gurbetçi abiye sordum "ne kadara aldın abi" diye.Aynen cümlesini aktarıyorum: "14 euroya sattı o.ç." Geçen hafta Türkiyeye giderken 12,5 euroya almış. Biz de 14 euro verdik ve vinyeti aldık. Ama cama yapıştırılan bir şey vermediler bu sefer, işgillendim.
Kalacağımız yer Budapeşte ve şehir merkezi. Genelde şehire yakın bahçeli otoparklı evleri tercih ediyoruz ama burada denk getiremedik. Tam şehrin göbeği. saat 19 dan sonra vardığımız için ara sokağa park edebiliyorsun ücretsiz ama sabah 8 de ücretli. Sabah kalkıp her kaldırım başında duran makinelere para atıp süre satın aldım. Geri eve çıkıp kahvaltı yaptım. Macaristan parası ile ifade edeyim. Saatliği 270 huf. 2 saatlik için 540 huf atman gerekiyor. Ben 500 huf attım ve yaklaşık 1 saat 50 dakika olacak şekilde verdi kağıdı. Arabanın iç tarafına camın önüne koyup gidiyorsun.
Bir müze gezmek için saat 18 den sonra ücretsiz olacak olan park yerine 17.30 da park ettim. yarım saat için para atmaya değmez, zaten kim görecek bizi burada dedik ve müzeye girdik. 1 saat sonra çıktık ve camın önünde şeffaf poşet içinde nur topu gibi cezamız bizi bekliyor camın önünde. açtık baktık 3500 huf. 15 gün içinde ödemezsen 10500 huf oluyor. yani 3 kat. 3500 huf yaklaşık 10 euro. Hemen birilerine cezanın nereye ödenmesi gerektiğini sorup postane olduğunu öğrendikten sonra arkadaşımla 5 er euro koyup cezamızı postaneye ödedik
Macaristan'dan çıktık Avusturya'ya girdik. Ne bir pasaport kontrolü ne bir arama hiç bir şey yok. Koridor gibi bir yerden geçiyorsun, polis gözüne kestirdiğini durduruyor. Sorunsuz geçtik. Burada da vinyet var ve 9 euro. Pul verdiler cama yapıştırdık. İstikamet Viyana. Viyana'da ki park olayı bambaşka. Tobacco Tabak diye bizim tekel büfelerine benzer dükkanlardan saatlik, 2 saatlik park etmek için kağıt satın alıyorsun. 1 saat 2,1 euro, 2 saat 4,2 euro. Çok kalayım indirim yap olayı da yok. Sayısal loto ebatından daha kısa bir kağıt ve park etmeye başladığın saati sen yazıyorsun oraya. Camın önüne bırakıp gidiyorsun. Macaristan korkusundan kaynaklı herhangi bir hile hurda işine cesaret etmedik tabi
Avusturya'dan çıkıp Çekya'ya girdik. Ama ne giriş. sınır denilen şey yolun kenarında arabasında gazete okuyan 1 polis. Sınır falan yok. Öyle geçiyorsun. Geçtik ve 12 euro vinyet aldık. Pul verdiler cama yapıştırdık. Eşim daha önce Prag'a geldiği için aracı "park and right" dedikleri metro yanlarındaki otoparka bıraktık ve metro kullandık. Çok rahat etik. Gece 12 ye kadar park ücreti 20 kc. 1 eurodan az.
Geldiğimiz yolun aynısını geri gelmeyelim diye dönüş yolunu değiştirip Slovenya üzerinden dönüşe başladık. Çekya'dan Avusturya ve oradan da Slovenya. Yolda şöyle bir ilginç durum var. Avusturya 7 km lik bir tünel yapmış. Vinyet olmasına rağmen bu tünel için 8,5 euro para alıyorlar. Verdik
Slovenya'da da vinyet var ve 15 euro. Almazsanız 150 euro ceza kesiliyor araç trafikten men ediliyor. Slovenya'dan Hırvatistan. Sınırlar boş gibi. MAx 1-2 araç bekliyorsunuz. Rahat geçiliyor yani. Hırvatlar vinyet kullanmıyor. Bizdeki eski usül. Ama acayip pahalı. Yanılmıyorsam yaklaşık 200 km'lik otoyola 20 euro ya denk gelen kuna dedikleri paralarından istediler. Dönüş yolunda olduğumuzdan nakit sıkıntısı had safhada. Kredi kartı hayat kurtarıyor. Hırvatistan dan sonra yine Sırbistan Belgrad da konakladık. Ertesi gün Sofya da konakladık. Ve sabah 8 de çıkıp gece 2 gibi Mersine vardık.
Bu süreçte araç 6353 km yol yaptı. Yakıt tankına opet mazotundan başka mazot girmemesine rağmen oralarda aldığımız yakıtlarda hiç bir problem çıkarmadı. ( Bu arada mazot fiyatları yaklaşık 1 euro civarında her yerde) Gerçi genelde Shell OMV ve MOL istasyonlarından aldık mazot. Bir kere bile tık demedi naz etmedi aracım. Burada huzurlarınızda kendisine teşekkür ediyorum.
Sadece Sırbistan da 1 kere sabah ilk çalıştırmada marş takılı kaldı sanki. Ben anahtarı bırakmış olmama rağmen araç normalden uzun bir marş yaptı. Anlamadım. Arka sol hoparlörde bir sıkıntı var sanki. Cızırdama var. garantiden değişimi olur mu bilemiyorum. Bilen varsa da ben de bilmek isterim
Sonuna kadar okuma sabrı gösteren tüm arkadaşlara da şimdiden teşekkürlerimi iletiyorum. Akıla gelen soruları bildiğim kadarıyla cevaplamaya çalışırım.
Bu başlığı, aracımla çıktığım yurt dışı gezisini paylaşmak ve bu konuda kafasında soru olan arkadaşlara bir nebze yettiğim kadarıyla yardımcı olmak adına açtım. Tabi benim de yaşadığım ve cevabını bilmediğim bir kaç olay oldu ben de onu soracağım sizlere
2 aile, 4 kişi olarak planladık yolculuğu ve öyle de gerçekleştirdik. Arkadaşımın aracı seat cordoba idi. Hem 2 sene önce o araç ile İtalya'ya gittiğimiz için (sıra bende yani) hem de aracına güvenemediği için, acaba bagaj yetecek mi kaygıları altında benim golf 7 araçla gitmeye karar verdik. 30 bin bakımı yaptırdıktan sonra hazırdık artık. Gece 12 gibi yola çıktık ve öğlen saatlerinde İstanbul'da olduk. Kayınpederlerde 1 gece kaldık ve sabah 6 gibi Kapıkule sınır kapısına doğru yola çıktık. Hemen yurt dışına çıkmadan yapılması gerekenleri söyleyeyim.
1- Avrupa'da geçerli olacak bir yeşil sigorta yaptırmak gerekiyor. Burada gideceğiniz ülkeyi/ülkeleri kapsayan bir sigorta olmasına dikkat edin. Sigortayı yaptırdığınız acentenize mutlaka sorun. Sigortayı aylık yıllık yaptırabileceğiniz gibi 15 günlük de yaptırabiliyorsunuz ki biz bu tercihi yaptık. Yanlış hatırlamıyorsam yaklaşık 200-210 tl gibi bir tutardı.
2- Her birimiz için 15 günlük sağlık sigortası yaptırdık. Kelle başı 35 tl
3- Eğer ehliyetiniz yeni ehliyet ise sorun yok.Ama eski ehliyet ise beynelminel ehliyet almanız gerekiyor turing diye bir kurumdan. 2 sene önce İtalya için almıştık. 400 tl civarında. (Yeni ehliyeti alın bir an önce)
4- Tabi en önemlisi pasaport ve vize. Ancak dördümüz de yeşil pasaport sahibi olduğumuz için sıkıntı yaşamadık.
7 Ağustos sabah 8.30 gibi sınırdan Bulgaristan'a geçmek için sıraya girdik. Malum, gurbetçilerin de dönüşü olduğu için kalabalık olacağını düşündük. Ancak yaklaşık yarım saat sonra Kapıkuleden çıktık ve tampon bölgeden ilerleyip Bulgaristan sınırına geldik. Kapıkuleden çıkarken ruhsatı da verdik ve bir kayıt yaptılar ama ne olduğuna dair en ufak bir fikrim yok.
Bulgaristan sınırına geldik. Pasaportları verdik, ruhsatı da istediler. Onu da verdik. Aracı ve bagajı aradılar. Öyle detaylı bir arama değildi. Yüzeysel bir bakıp geçtiler. Bulgaristan'a giriş için dezenfekte adını verdikleri bir düzenek kurmuş bulgarlar. Alttan sağdan soldan arabaya bir su püskürtülüyor otomatik olarak. Bana pek inandırıcı gelmedi açıkçası. Özetle hoş geldiniz dediler ve 1,5 euro dezenfekte parası aldılar. Tabi sadece bu değil. Bulgaristan otoyollarını kullanmanız için gerekli olan vinyet için de 15 leva (yaklaşık 8 euro) aldılar. Şuna özellikle dikkat çekmek istiyorum: Bulgarlar kiril alfabesi gibi bir alfabe kullanıyorlar ve 15 bulgar levasına satılan vinyeti 15 euroya satmaya çalışıyorlar. Alfabe farklı olduğu için leva veya euro ayrımı yapamıyorsunuz. Sınırda da görevliler satıyor ama her zaman yerlerinde olmuyorlar. Sınırdan alamazsanız ilk gördüğünüz kulübeden değil mutlaka benzin istasyonlarından kredi kartı ile alın. Kredi kartı mecbur leva çektiği için dolandırılma ihtimaliniz olmaz. Gittiğimiz bazı yerlerde bu vinyet sistemi vardı. Peşinen parayı veriyorsun ve yolları kullanıyorsun. Cama yapıştırılıyor.
Bulgaristan'dan devam edip hiç durmadan Sırbistan sınırına geldik. Tabi burada 2 sıra bekliyorsunuz. Önce Bulgaristan'dan çıkmak için daha sonra da Sırbistan'a girmek için bekliyorsunuz. Burada yaklaşık 1 saat bekledik. Yine sorunsuz geçtik Sırbistan'a. Sırbistan da bizdeki eski usül otoyol işi var. Girerken bas makineye al kartı, bitince öde. Ödemeyi kredi kartı ile yapabiliyorsunuz. Ve olmazsa olmazımız google map kullanarak Belgrad'da ki evimize vardık. ( Şu bilgiyi de buraya sıkıştırayım; kalacağımız evleri booking.com dan ayarladık. Mesela yola çıkarken sadece Belgrad evini ayarladık. Nereye gideceksek sabah uygulama üzerinden bakıp evi tutup öyle gittik hep. Hareket özgürlüğümüz olsun istedik.) Belgrad'ı sevdim. Ucuz ve güzel şehir. Ama ben de kötü anısı var. 2. gün telefonu kaybettim ve tek telefona kaldık gezi boyunca
Sırbistan'dan çıkıp Macaristan'a girmek yaklaşık 2 saatimizi aldı. Çok sıra vardı ve kulübe şeklindeki tuvaletler kullanılacak mecbur. 1 euro. Hayatımın en pahalı çişini yaptım Sınırdan geçtik. Burada detaylı bir arama yaptılar. Torpido gözü dahil. Kulübeler ve park yerinde ki arabalar hemen gözümüze çarptı. Vinyet zamanı. Bir çok kulübe var ve anladığım kadarıyla bir rayiç bedel var, bunun üstünde tutturabildiğine satıyorlar. Vinyeti almadan önce bir gurbetçi abiye sordum "ne kadara aldın abi" diye.Aynen cümlesini aktarıyorum: "14 euroya sattı o.ç." Geçen hafta Türkiyeye giderken 12,5 euroya almış. Biz de 14 euro verdik ve vinyeti aldık. Ama cama yapıştırılan bir şey vermediler bu sefer, işgillendim.
Kalacağımız yer Budapeşte ve şehir merkezi. Genelde şehire yakın bahçeli otoparklı evleri tercih ediyoruz ama burada denk getiremedik. Tam şehrin göbeği. saat 19 dan sonra vardığımız için ara sokağa park edebiliyorsun ücretsiz ama sabah 8 de ücretli. Sabah kalkıp her kaldırım başında duran makinelere para atıp süre satın aldım. Geri eve çıkıp kahvaltı yaptım. Macaristan parası ile ifade edeyim. Saatliği 270 huf. 2 saatlik için 540 huf atman gerekiyor. Ben 500 huf attım ve yaklaşık 1 saat 50 dakika olacak şekilde verdi kağıdı. Arabanın iç tarafına camın önüne koyup gidiyorsun.
Bir müze gezmek için saat 18 den sonra ücretsiz olacak olan park yerine 17.30 da park ettim. yarım saat için para atmaya değmez, zaten kim görecek bizi burada dedik ve müzeye girdik. 1 saat sonra çıktık ve camın önünde şeffaf poşet içinde nur topu gibi cezamız bizi bekliyor camın önünde. açtık baktık 3500 huf. 15 gün içinde ödemezsen 10500 huf oluyor. yani 3 kat. 3500 huf yaklaşık 10 euro. Hemen birilerine cezanın nereye ödenmesi gerektiğini sorup postane olduğunu öğrendikten sonra arkadaşımla 5 er euro koyup cezamızı postaneye ödedik
Macaristan'dan çıktık Avusturya'ya girdik. Ne bir pasaport kontrolü ne bir arama hiç bir şey yok. Koridor gibi bir yerden geçiyorsun, polis gözüne kestirdiğini durduruyor. Sorunsuz geçtik. Burada da vinyet var ve 9 euro. Pul verdiler cama yapıştırdık. İstikamet Viyana. Viyana'da ki park olayı bambaşka. Tobacco Tabak diye bizim tekel büfelerine benzer dükkanlardan saatlik, 2 saatlik park etmek için kağıt satın alıyorsun. 1 saat 2,1 euro, 2 saat 4,2 euro. Çok kalayım indirim yap olayı da yok. Sayısal loto ebatından daha kısa bir kağıt ve park etmeye başladığın saati sen yazıyorsun oraya. Camın önüne bırakıp gidiyorsun. Macaristan korkusundan kaynaklı herhangi bir hile hurda işine cesaret etmedik tabi
Avusturya'dan çıkıp Çekya'ya girdik. Ama ne giriş. sınır denilen şey yolun kenarında arabasında gazete okuyan 1 polis. Sınır falan yok. Öyle geçiyorsun. Geçtik ve 12 euro vinyet aldık. Pul verdiler cama yapıştırdık. Eşim daha önce Prag'a geldiği için aracı "park and right" dedikleri metro yanlarındaki otoparka bıraktık ve metro kullandık. Çok rahat etik. Gece 12 ye kadar park ücreti 20 kc. 1 eurodan az.
Geldiğimiz yolun aynısını geri gelmeyelim diye dönüş yolunu değiştirip Slovenya üzerinden dönüşe başladık. Çekya'dan Avusturya ve oradan da Slovenya. Yolda şöyle bir ilginç durum var. Avusturya 7 km lik bir tünel yapmış. Vinyet olmasına rağmen bu tünel için 8,5 euro para alıyorlar. Verdik
Slovenya'da da vinyet var ve 15 euro. Almazsanız 150 euro ceza kesiliyor araç trafikten men ediliyor. Slovenya'dan Hırvatistan. Sınırlar boş gibi. MAx 1-2 araç bekliyorsunuz. Rahat geçiliyor yani. Hırvatlar vinyet kullanmıyor. Bizdeki eski usül. Ama acayip pahalı. Yanılmıyorsam yaklaşık 200 km'lik otoyola 20 euro ya denk gelen kuna dedikleri paralarından istediler. Dönüş yolunda olduğumuzdan nakit sıkıntısı had safhada. Kredi kartı hayat kurtarıyor. Hırvatistan dan sonra yine Sırbistan Belgrad da konakladık. Ertesi gün Sofya da konakladık. Ve sabah 8 de çıkıp gece 2 gibi Mersine vardık.
Bu süreçte araç 6353 km yol yaptı. Yakıt tankına opet mazotundan başka mazot girmemesine rağmen oralarda aldığımız yakıtlarda hiç bir problem çıkarmadı. ( Bu arada mazot fiyatları yaklaşık 1 euro civarında her yerde) Gerçi genelde Shell OMV ve MOL istasyonlarından aldık mazot. Bir kere bile tık demedi naz etmedi aracım. Burada huzurlarınızda kendisine teşekkür ediyorum.
Sadece Sırbistan da 1 kere sabah ilk çalıştırmada marş takılı kaldı sanki. Ben anahtarı bırakmış olmama rağmen araç normalden uzun bir marş yaptı. Anlamadım. Arka sol hoparlörde bir sıkıntı var sanki. Cızırdama var. garantiden değişimi olur mu bilemiyorum. Bilen varsa da ben de bilmek isterim
Sonuna kadar okuma sabrı gösteren tüm arkadaşlara da şimdiden teşekkürlerimi iletiyorum. Akıla gelen soruları bildiğim kadarıyla cevaplamaya çalışırım.