Golf R Audi ve Mercedes'e karşı

Ama bana kalırsa BMW'ye Mercedes'e verilmez R'a verilir bu para...

İşte bağımsız testlerden biri...

AUDİ S3 &  Mercedes Benz A43 AMG & Golf R karşılaştırması



Şimdi burada akıl almayan kısım Audi'nin tamamen aynı motor ve yürüyen aksama sahip olmasına ve daha kaliteli bir iç mekan malzemesine ve işçiliğine sahip olmasına karşın Vw'in gerisinde kalması... Hele hele mercedes tam bir hayal kırıklığı...

Bildiğiniz gibi Türkiye'deki tek GTI ve R sayfası bu forum bünyesinde

Ziyaret edilme kişi sayısına göre hep ilk üçte  olan "VW Golf Mk7 R ve GTI &Test & Teknik veriler & Yorumlar" isimli dostlarım Tarık, Umut, Serdar ve Yasin üstadlarımın hem katılım hem fikir desteğiyle kurduğumuz olduğumuz konu sayesinde Şahsen tanıdığım 3 kişi var. R sahibi olan.

Üçü de son derece aklı başında kişilerdi.

Parasının hesabını bilmeyen kişiler kesinlikle değillerdi.

Ve ikisi son kuruşuna kadar pazarlık ettiler.

Ama paralarının olması sanırım ortak paydaları değildi.

Ortak paydaları paraları da olan tevazu sahibi karakterler olmalarıydı.

Gözden kaçırmış olabileceğiniz ve benim de naçizane dikkatinizi çekmek istediğim şu olabilir:

Yeterince paranız olsa...

Yüksek ihtimalle oğlunuz, düşük ihtimalle kızınız spor araba isterim diye tuttursa...

Arkadaşlarında daha neler varken siz de isteğine hak verseniz.

Fakat iki damla yağmur düşünce, kırk yılın başı kar yağınca aklınız kalmayacak bir arabası olsun

veya kış sporlarına meraklı bir gençse dağ tepe dere bayır buz inerken ve çıkarken

aynı zamanda hız tutkusunu tatmin ederken İçinde güvende olacağı bir araç alacak olsanız..

Fakat spor araba alırken etrafta kol gezen çökecek paralı çocuk arayan çar çakaldan uzak tutmak için en az dikkat çekeceği ama tüm tutkusunu karşılayacak bir araba isterseniz sizce seçenekler ne olur?

Ya da

Yıllarca spor araba hayali kursanız ve nihayet koşullar elverse...

Fakat aynı zamanda

Gösterişi sevmeyen ama gaza oturdu mu iki elli iki atmışı tık diye gören...

Otoyollarda, çevre yollarında en solu kapatıp giden makas atanlara ders vermeyi seven

Her kuşun eti yenmez sözünü onlara acı bir tecrübeyle öğretmeyi isteyen,

Onca masraf edip boy göstermek isteyen gökkuşağı renklerinde ve "benimle yarışmayan adam değildir " yazılı neon ışıklı tabelayla yollarda gezinenler misali bir araç istemiyorsanız.

Sakin sakin kullanırım ama arada bir gaz açarsam otoyolda benim diyen büyük markalara nal toplatmak suretiyle şaşırtmayı seven..

Hem spor araba olabilen hem aile arabasına dönüşebilen.

Vergileri ve yakıtı abartılı olmayan bir araç isteseydiniz alacağınız araba ne olurdu?

Yukarıda saydıklarımın tam tersi

Karakteriniz itibariyle gösterişten hoşlanıyor olabilirsiniz.

Ya da var diye kıskanmanın gereği olmayan varlığa sahipseniz..

Bunlar eleştirilecek veya hor görülecek bir şey yok...

Yukarıdakiler de vaaaar aşağıdakiler de...

Her ikisine ve hatta fazlasına yer var bu dünyada...

Sağdan 90 km. sabit hızla giderken, yanından hızla geçen diğer araç sahiplerine gülümseyecektir yukarıda saydıklarım aşağıdakileri.

Ama asla ne hor görür nede  anlamayacak kadar yüce gönüllülükten nasibini almamış olanlardır onlar.

Sadece hafif bir tebessüm yeter çok şey anlatmaya.

Yakıtymış, vergisiymiş, bakımıymış umurunda olmayan,

baba parasını çatırtı sesleri arasında yerken arkanızdan veya arabanıza aldığınız tüm misafirlerinize hava atmayı seven onlara "vaaayyy beee!" dedirtmekten hoşlanan

Eski model de olsa safkan spor otomobilci

klasikçi,

BMW M3, Subaru Impreza, Nissan GTR, vesireci,

Dışarıdan bakınca marka ve modelini tahmin edmeyeceğiniz kadar evrim geçirmiş modifiyeci

parasının hesabını bilmeyecek kadar çok kazanan ve karşılığı olan saygınlık ve itibarı görmek için

Ferrari, Aston Martin, Maserati, Porsche ve benzeri milyonluk araçlara binenler

Golf'e binmezler...

Binmesinler de zaten..

Aynılaşmış oluruz onlarla..

Onlar yaşasınlar hayatlarını gösteriş ve şaşalı, alımlı ve çalımlı,

biz tevazu ile R hayali kurmaya devam edelim...

Binelere de gıpta etmeye..

Hem...

Onlar binerse bizim yüklediğimiz anlam ve ince düşünceler nereye giderler...

Onların bindiği yerde bizim inmemiz gerek değil mi?