silvershadow
Emekli
- Katılım
- 6 May 2015
- Mesajlar
- 8,996
- Tepkime puanı
- 1,342
- İsim
- Murat İNCİ
Hangi araç?; Golf mü? yoksa Audi A3 mü?
Bizler aslında bu kadar yazıp çizmeyi sevmesek de Golf'ün sevdasıdır bizim gönlümüzü doldurup taşıran ve yazdırıp söyleten.
Öncelikle tercihiniz ne olursa olsun gönlünüze göre olsun derim....
Şu anda kullandığınız aracı ben de kısa süre kullandım.
Fakat en nazik tabirle: karakterleri farklı...
Biri elma ise biri armut.
Uzuuun uzadıya bir çözümlemeden ziyade her ikisini de kullanan biri olarak Fluence'nin Golf ile karşılaştırılmaması gerektiğini düşünenlerdenim.
Passat hakkında da uzman olmasam da kullanıcı olmak bakımından gözlemlerimi iletmiştim yine bu sayfada.
Ama o test etme imkanım olmasa da mutlaka bambaşka sürüş dinamiklerine sahiptir ona eminim.
Ve elma ile armut ile mangoyla karıştırmak desek bilmem abartmış olur muyum?
Halen kullandığınız için alınıp darılma riski olduğundan pek de olumlu olmayan izlenimlerimi kendime saklayıp Fleuence'den bahsetmemeye özen göstereceğim.
Neyse...
Uzun bir girizgah oldu yine konuya geçelim...
Araç almak ve seçmek belki de alacak parayı kazanmaktan daha zor.
Hele hele cebinde paran varken istediğini alamamak kadar yıpratıcı ve can sıkıcı pek az şey vardır herhalde.
Belki de en büyük korkumuz aldıktan sonra "keşke!" diyecek bir tercih yaptığımızı anlamak veya keşke diyecek bir şey fark etmek almadığımız araçta var olan...
Biz yetişkinler hata yapmaksızın ve mantıklı kararlar vermek zorunda olduğumuz baskılara maruz kaldığımız için...
Olmadı beğenmedim diyerek değiştirme imkanımız olmadığı için mecbur hissediyoruz.
Karar alma sürecinde adam akıllı bir site veya portal olsa bu sıkıntıları daha az yaşayacağız belki de...
Ama elimizdeki en iyi seçenek eksikliğini duyduğumuz deneyimli insanların değerli deneyimleri..
Bir sıkıntı atlatıldıktan sonra tecrübeye dönüşüyor dönüşmesine de biz yaşamadan yaşayanların tecrübelerine başvurarak zararımızı minimuma indirgemeye çalışıyoruz.
Ama bunu yaparken...
Öncelikle araca odaklanın...
Donanımla gözünüzün aldanmasına hokus pokusa müsaade etmeyin...
Unutmayın ki donanımı değil arabayı kullanacaksınız
ve tıpkı bir yemeğe konan baharattan daha fazlası değildir donanım denen şey ama daha eksiği de değildir...
Eğer donanım odaklı düşünürseniz size restorana değil baharatçıya gitemenizi tavsiye edebilirim.
Buyrun Renault'un sizi opsiyonel kişiselleştirmede çılgınlığa varan Captur modelini...
Ne kadar allayıp pullasanız da benim her defasında;
Ne ellerimle yıkarken her santimetre karesini hafızama kazıdığımda yaşadığım hazzı;
Ne her defasında incinecekmişçesine elektrikli alamadığım için ellerimle katlamak zorunda kaldığım aynalarımı sevişimi;
Ne her kavradığımda ve dokunduğumda adeta yolla beni iletişime geçiren direksiyonunu kavradığımda engel olamadığım nedensiz gülümsememi
Ne her kalkışta normalde eziyet olan viteslerin geçişlerinin sesini duymak için kulak kabartıp, duyduğum sesle duyduğum mutluluğumu
anlatmaya çalışsam da tam olarak karşılık bulabilir miyim aktarmaya emin değilim...
Fakat sizin de fark ettiğiniz gibi bir üst segmente atlamak istiyorsunuz içten içe.
Bir ve aynı şey hakkında bin bir türlü bakış açısı olduğunu ve elde ettiğimiz detayların kararsızlığımızı azaltmak yerine arttırabileceğini unutmayalım.
En büyük çekincemiz ise öncelik sıralamanızı bilmemek..
Aslında bir öncelik sıralaması gerektiğini bilmemek..
Ne istediğinizi biliyorsanız dahi emin olmak için şu sorulara yanıtları net bir şekilde verebilmeli:
*Aracı kim kullanacak?
*Aracı kullanma güzergahınız nasıl olacak? (düz veya iniş-çıkışlı, şehir içi- şehir dışı vb.)
*bir araçta olmazsa olmazlarınız?
*Hangi zamanlarda ve kaç kilometre ortalamaya sahipsiniz?
*Aileniz kaç kişi? Yakın zamanda büyütmeyi planlıyor musunuz?
*Bu aldığınız aracı kaç yıl kullanmayı düşünüyorsunuz?
Bana kalırsa bagaj önceliğimiz varsa ve Passat alabileceksek D segmenti bir araçtan bahsediyoruz eminim beklentilerinizi karşılayacaktır ben bir gemiye benzettim büyüklüğünü kargo pardon bagaj kısmı da kendisine yakışır devasalıkta ve adeta uçak hangarı... Bagaj istiyorsanız fazla fazla var...
Ama kullanım zevki istiyorsanız Golf tek geçerim.
Audi premium bir marka..
Golf havada parende atma opsiyonuna da sahip olsa Audinin bir marka karizması var o yeter ve havada karada onu geçer.
Elbette işçilik ve malzeme kalitesine laf söyletmez Audi..
Ama vereceğiniz paranın karşılığını alacağınız bir performans ve kalite için Golf...
Bir kez kullansanız ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Hatta kendisinin A3'ünü eşine verip ona aldığı Golf'ü kullanan bile var...
Yıllarca Audi'ye hayran hayran arkasından bakan bir hayranıydım..
4 Halkanın büyüsüne kapılmamak imkansız zaten..
Ama alma zamanı geldiğinde fiyat benim deneme sürüşüne dahi çıkmama mani olacak denli yüksekti.
Fakat bugün o kadar memnunum ki...
20 Bin liram daha olsaydı A3 alır mıydım emin değilim...
Açıkçası farlarının ve stoplarının dizaynına hayran olsam da;
Uzaylı gözüne benzeyen fütürisik çizgiler, aşırı sade minimalist kokpit bana Golf kadar tatmin edici gelmiyor artık.
Bir dosttan alıntı yapalım bu konuda:
Bir de sunu belirtmek isterim, kesinlikle dogru yaklasimla insanlari dogru yonlendirmek lazim. Ben forumdaki yanlis yonlendirmelerle gecen sene eylul ayinda skoda octavia aldim ve ikibin km de satip golfe gectim. Sirf yanlis yonlendirmeler yuzunden tam 15 bin tl zarar ettim. Yanlis duymadiniz, tam 15 bin. Hatta arabayi yuce otoya geri satmak istedim fiyat bile vermediler. Neyse sinirim bozuldu yine. Bu yuzden ben kimseyi yanlis yonlendirmek istemem bunun faturasini odemis bir insan olarak. A3 ile golf arasinda kalanlara sadece demek istedigim ikisi arasinda benim gordugum ve yasadigim ciddi bir fark yok, bana gore golfun kokpiti ve surus zevki a3 den daha guzel. Bir de abi 100 bin tl veriyorsun arabada usb girisi yok. Hiz sabitleme yok, bir de eger ki blue tooth kullaniyorsaniz kesinlikle golf. Kullanimi dokunmatik ekran cok rahat. Digerinde numara cevirmek neredeyse imkansiz.
Bizler aslında bu kadar yazıp çizmeyi sevmesek de Golf'ün sevdasıdır bizim gönlümüzü doldurup taşıran ve yazdırıp söyleten.
Öncelikle tercihiniz ne olursa olsun gönlünüze göre olsun derim....
Şu anda kullandığınız aracı ben de kısa süre kullandım.
Fakat en nazik tabirle: karakterleri farklı...
Biri elma ise biri armut.
Uzuuun uzadıya bir çözümlemeden ziyade her ikisini de kullanan biri olarak Fluence'nin Golf ile karşılaştırılmaması gerektiğini düşünenlerdenim.
Passat hakkında da uzman olmasam da kullanıcı olmak bakımından gözlemlerimi iletmiştim yine bu sayfada.
Ama o test etme imkanım olmasa da mutlaka bambaşka sürüş dinamiklerine sahiptir ona eminim.
Ve elma ile armut ile mangoyla karıştırmak desek bilmem abartmış olur muyum?
Halen kullandığınız için alınıp darılma riski olduğundan pek de olumlu olmayan izlenimlerimi kendime saklayıp Fleuence'den bahsetmemeye özen göstereceğim.
Neyse...
Uzun bir girizgah oldu yine konuya geçelim...
Araç almak ve seçmek belki de alacak parayı kazanmaktan daha zor.
Hele hele cebinde paran varken istediğini alamamak kadar yıpratıcı ve can sıkıcı pek az şey vardır herhalde.
Belki de en büyük korkumuz aldıktan sonra "keşke!" diyecek bir tercih yaptığımızı anlamak veya keşke diyecek bir şey fark etmek almadığımız araçta var olan...
Biz yetişkinler hata yapmaksızın ve mantıklı kararlar vermek zorunda olduğumuz baskılara maruz kaldığımız için...
Olmadı beğenmedim diyerek değiştirme imkanımız olmadığı için mecbur hissediyoruz.
Karar alma sürecinde adam akıllı bir site veya portal olsa bu sıkıntıları daha az yaşayacağız belki de...
Ama elimizdeki en iyi seçenek eksikliğini duyduğumuz deneyimli insanların değerli deneyimleri..
Bir sıkıntı atlatıldıktan sonra tecrübeye dönüşüyor dönüşmesine de biz yaşamadan yaşayanların tecrübelerine başvurarak zararımızı minimuma indirgemeye çalışıyoruz.
Ama bunu yaparken...
Öncelikle araca odaklanın...
Donanımla gözünüzün aldanmasına hokus pokusa müsaade etmeyin...
Unutmayın ki donanımı değil arabayı kullanacaksınız
ve tıpkı bir yemeğe konan baharattan daha fazlası değildir donanım denen şey ama daha eksiği de değildir...
Eğer donanım odaklı düşünürseniz size restorana değil baharatçıya gitemenizi tavsiye edebilirim.
Buyrun Renault'un sizi opsiyonel kişiselleştirmede çılgınlığa varan Captur modelini...
Ne kadar allayıp pullasanız da benim her defasında;
Ne ellerimle yıkarken her santimetre karesini hafızama kazıdığımda yaşadığım hazzı;
Ne her defasında incinecekmişçesine elektrikli alamadığım için ellerimle katlamak zorunda kaldığım aynalarımı sevişimi;
Ne her kavradığımda ve dokunduğumda adeta yolla beni iletişime geçiren direksiyonunu kavradığımda engel olamadığım nedensiz gülümsememi
Ne her kalkışta normalde eziyet olan viteslerin geçişlerinin sesini duymak için kulak kabartıp, duyduğum sesle duyduğum mutluluğumu
anlatmaya çalışsam da tam olarak karşılık bulabilir miyim aktarmaya emin değilim...
Fakat sizin de fark ettiğiniz gibi bir üst segmente atlamak istiyorsunuz içten içe.
Bir ve aynı şey hakkında bin bir türlü bakış açısı olduğunu ve elde ettiğimiz detayların kararsızlığımızı azaltmak yerine arttırabileceğini unutmayalım.
En büyük çekincemiz ise öncelik sıralamanızı bilmemek..
Aslında bir öncelik sıralaması gerektiğini bilmemek..
Ne istediğinizi biliyorsanız dahi emin olmak için şu sorulara yanıtları net bir şekilde verebilmeli:
*Aracı kim kullanacak?
*Aracı kullanma güzergahınız nasıl olacak? (düz veya iniş-çıkışlı, şehir içi- şehir dışı vb.)
*bir araçta olmazsa olmazlarınız?
*Hangi zamanlarda ve kaç kilometre ortalamaya sahipsiniz?
*Aileniz kaç kişi? Yakın zamanda büyütmeyi planlıyor musunuz?
*Bu aldığınız aracı kaç yıl kullanmayı düşünüyorsunuz?
Bana kalırsa bagaj önceliğimiz varsa ve Passat alabileceksek D segmenti bir araçtan bahsediyoruz eminim beklentilerinizi karşılayacaktır ben bir gemiye benzettim büyüklüğünü kargo pardon bagaj kısmı da kendisine yakışır devasalıkta ve adeta uçak hangarı... Bagaj istiyorsanız fazla fazla var...
Ama kullanım zevki istiyorsanız Golf tek geçerim.
Audi premium bir marka..
Golf havada parende atma opsiyonuna da sahip olsa Audinin bir marka karizması var o yeter ve havada karada onu geçer.
Elbette işçilik ve malzeme kalitesine laf söyletmez Audi..
Ama vereceğiniz paranın karşılığını alacağınız bir performans ve kalite için Golf...
Bir kez kullansanız ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Hatta kendisinin A3'ünü eşine verip ona aldığı Golf'ü kullanan bile var...
Yıllarca Audi'ye hayran hayran arkasından bakan bir hayranıydım..
4 Halkanın büyüsüne kapılmamak imkansız zaten..
Ama alma zamanı geldiğinde fiyat benim deneme sürüşüne dahi çıkmama mani olacak denli yüksekti.
Fakat bugün o kadar memnunum ki...
20 Bin liram daha olsaydı A3 alır mıydım emin değilim...
Açıkçası farlarının ve stoplarının dizaynına hayran olsam da;
Uzaylı gözüne benzeyen fütürisik çizgiler, aşırı sade minimalist kokpit bana Golf kadar tatmin edici gelmiyor artık.
Bir dosttan alıntı yapalım bu konuda:
Bir de sunu belirtmek isterim, kesinlikle dogru yaklasimla insanlari dogru yonlendirmek lazim. Ben forumdaki yanlis yonlendirmelerle gecen sene eylul ayinda skoda octavia aldim ve ikibin km de satip golfe gectim. Sirf yanlis yonlendirmeler yuzunden tam 15 bin tl zarar ettim. Yanlis duymadiniz, tam 15 bin. Hatta arabayi yuce otoya geri satmak istedim fiyat bile vermediler. Neyse sinirim bozuldu yine. Bu yuzden ben kimseyi yanlis yonlendirmek istemem bunun faturasini odemis bir insan olarak. A3 ile golf arasinda kalanlara sadece demek istedigim ikisi arasinda benim gordugum ve yasadigim ciddi bir fark yok, bana gore golfun kokpiti ve surus zevki a3 den daha guzel. Bir de abi 100 bin tl veriyorsun arabada usb girisi yok. Hiz sabitleme yok, bir de eger ki blue tooth kullaniyorsaniz kesinlikle golf. Kullanimi dokunmatik ekran cok rahat. Digerinde numara cevirmek neredeyse imkansiz.