silvershadow
Emekli
- Katılım
- 6 May 2015
- Mesajlar
- 8,996
- Tepkime puanı
- 1,342
- İsim
- Murat İNCİ
GTI'ın Tarihi 2
Guiguaro iki prototip çizmişti. Biri, beş kapılı hatchback, diğeri iki kapılı cupe formunda fakat ön ve arka tekerlekleri arasında her ikisinin de 2400mm(2,4mt) açıklık bulunan modeldi. Hatchback dizaynı Golf, coupe dizaynı ise Scirocco ismini aldı. İlginçtir ki Scirocco tüketicilerin ilgisini çekmek ve deneyimleriyle amiral gemisi Golf’e hazırlamak için altı ay önce piyasaya sürüldü. Golf iki motor seçeneğine sahipti: yeni 1093 cc’lik motorla daha önceki versiyonların güncellenmesiyle elde edilmiş 827 Tip denilen 1471cc’lik motor. İşte bu ikinci motor son sürati 158 km/s olan, 12.5 saniyede 100 km hıza ulaşabilen, 70 beygirlik son versiyondu.
Aslında 1973 yılında yapılan Scirocco’nun Golf’ten önce piyasaya sürülmesiyle bugün de yaratılan hot hacth sınıfı aslında müthiş benzerlikler vardır. Her ikisinde de tüketicilerin zihninin derinliklerine güçlü ve hızlı bir araç imajı yerleştirmek için kullanılan yöntemle aynıdır.
Tüm o aerodinamik parçaları tasarlayan ya da geliştiren mühendislere de müteşekkiriz. Ön spoiler geliştirildi çünkü 160 km hızla ilerlediğinizde hava akımlarının yerden havalandırdığı aracın ön kısmın üzerine ihtiyacınız olan 30 kilogramlık yükü bindirirken hızınız düştüğünde bu yük sadece spoiler’in kendi ağırlığı olan birkaç kilograma düşer. Hızla dönen tekerleklerin savurduğu mıcır ve taşlardan kaportayı korumak için çamurluk kemer çıtası ve çamurluk gibi parçalara ihtiyaç oldu.
Genişletilen çelik jantlar araç için eksta kavrama sağlarken güçlenen motorun ihtiyacını karşılamak üzere egzoz sisteminin de genişletilmesine ihtiyaç duyuldu. İşte bu motor Audi 80 GT’de geliştirilmiş versiyonu olan 1588cc hacmiyle Mayıs 1975 yılında ‘Sport Golf’ versiyonunun büyük ölçüde benzer güç ünitesi olarak yer alacaktı. İşte Golf’ün bu spor versiyonuna resmi olarak isim vermek gerektiğinde Bosch’un K-Jetronic yakıt püskürtme sistemine sahip 827 Tipindeki motorla donanmış bu araç “The Golf GTI” ismini aldı.
GTI’ın isimlendirmesi konusunda aslında ciddi bir bunalım yaşanmıştı. Çünkü Golf’ün sahip olduğu GT diğer markalardan kolayca ayrılabilsin diye ve motorun karbüratörlü modellere göre önemli bir farkı ve gücünün de kaynağı olan “enjeksiyonlu” olduğuna dair ibarenin eklenmesi mümkün değildi. Çünkü Audi 80 hem GT hem de Almanca’da enjeksiyonun karşılığı olan “Einspritzung” kelimesinin ilk harfini içeren GTE kısaltmalarını çoktan markasının bir parçası olarak tüketiciye sunuştu. Guiguaro belki de bir İtalyan tasarımcı kendi dilindeki enjeksiyon kelimesine karşılık olan “Iniezione” kelimesini önermişse de bana kalırsa Alman milliyetçiliği bir alman aracına İtalyanca isim vermiş olamaz bunu yeni bir kelime üreterek aşmış olabilir. “injection” olan İngilizce kelime Almancada “İnjektion” ile karşılık bulabilir. Bu arada motor gücü 110 beygire çıkartılmıştı. Elbette bu güç tek başına enjeksiyon sistemine değil, aynı zamanda daha geniş hava girişine ve daha geniş egzoz çıkışına sahip manifold sistemi ile çapı genişletilmiş valf yapısından kaynaklanmaktadır. Son geliştirilme sonucunda önce arkada disk tip frenler kabul edilse de sonra bundan vazgeçildi ancak takla barları, jantlar ve lastikler yenilendi. Bu son yenileştirmeden nasibini alan lastikler 175/70/ 13 R boyutlarına ulaştı ve bu gelişme şimdilerde performans için yetersizken zamanında oldukça ilerici ve alışılmadık ölçüde genişlik anlamına geliyordu. Başlangıçta 4 vitesli bir şanzımana sahipti. Golf’ün GTI prototipi, her ne kadar 1976 Haziran ayına kadar satışına başlanmayacaksa da 1975 yılında Eylül ayındaki Frankfurt Otomobil Fuarına yetiştirilmişti. Bunun nedeni büyük ölçüde mühendislerin geliştirilen bu yeni aracın dayanıklılık ve yol koşullarına uyum konusunda Volkswagen standartlarına uygunluğunu test edip görmek istemeleri olabilir. Bu yeni araç iki renk seçeneğiyle piyasaya sürülmüştür: Mars kırmızısı ve Metalik Elmas Gümüşü. Kısa süre sonra bu renklere siyah da eklenecekti.
Guiguaro iki prototip çizmişti. Biri, beş kapılı hatchback, diğeri iki kapılı cupe formunda fakat ön ve arka tekerlekleri arasında her ikisinin de 2400mm(2,4mt) açıklık bulunan modeldi. Hatchback dizaynı Golf, coupe dizaynı ise Scirocco ismini aldı. İlginçtir ki Scirocco tüketicilerin ilgisini çekmek ve deneyimleriyle amiral gemisi Golf’e hazırlamak için altı ay önce piyasaya sürüldü. Golf iki motor seçeneğine sahipti: yeni 1093 cc’lik motorla daha önceki versiyonların güncellenmesiyle elde edilmiş 827 Tip denilen 1471cc’lik motor. İşte bu ikinci motor son sürati 158 km/s olan, 12.5 saniyede 100 km hıza ulaşabilen, 70 beygirlik son versiyondu.
Aslında 1973 yılında yapılan Scirocco’nun Golf’ten önce piyasaya sürülmesiyle bugün de yaratılan hot hacth sınıfı aslında müthiş benzerlikler vardır. Her ikisinde de tüketicilerin zihninin derinliklerine güçlü ve hızlı bir araç imajı yerleştirmek için kullanılan yöntemle aynıdır.
Tüm o aerodinamik parçaları tasarlayan ya da geliştiren mühendislere de müteşekkiriz. Ön spoiler geliştirildi çünkü 160 km hızla ilerlediğinizde hava akımlarının yerden havalandırdığı aracın ön kısmın üzerine ihtiyacınız olan 30 kilogramlık yükü bindirirken hızınız düştüğünde bu yük sadece spoiler’in kendi ağırlığı olan birkaç kilograma düşer. Hızla dönen tekerleklerin savurduğu mıcır ve taşlardan kaportayı korumak için çamurluk kemer çıtası ve çamurluk gibi parçalara ihtiyaç oldu.
Genişletilen çelik jantlar araç için eksta kavrama sağlarken güçlenen motorun ihtiyacını karşılamak üzere egzoz sisteminin de genişletilmesine ihtiyaç duyuldu. İşte bu motor Audi 80 GT’de geliştirilmiş versiyonu olan 1588cc hacmiyle Mayıs 1975 yılında ‘Sport Golf’ versiyonunun büyük ölçüde benzer güç ünitesi olarak yer alacaktı. İşte Golf’ün bu spor versiyonuna resmi olarak isim vermek gerektiğinde Bosch’un K-Jetronic yakıt püskürtme sistemine sahip 827 Tipindeki motorla donanmış bu araç “The Golf GTI” ismini aldı.
GTI’ın isimlendirmesi konusunda aslında ciddi bir bunalım yaşanmıştı. Çünkü Golf’ün sahip olduğu GT diğer markalardan kolayca ayrılabilsin diye ve motorun karbüratörlü modellere göre önemli bir farkı ve gücünün de kaynağı olan “enjeksiyonlu” olduğuna dair ibarenin eklenmesi mümkün değildi. Çünkü Audi 80 hem GT hem de Almanca’da enjeksiyonun karşılığı olan “Einspritzung” kelimesinin ilk harfini içeren GTE kısaltmalarını çoktan markasının bir parçası olarak tüketiciye sunuştu. Guiguaro belki de bir İtalyan tasarımcı kendi dilindeki enjeksiyon kelimesine karşılık olan “Iniezione” kelimesini önermişse de bana kalırsa Alman milliyetçiliği bir alman aracına İtalyanca isim vermiş olamaz bunu yeni bir kelime üreterek aşmış olabilir. “injection” olan İngilizce kelime Almancada “İnjektion” ile karşılık bulabilir. Bu arada motor gücü 110 beygire çıkartılmıştı. Elbette bu güç tek başına enjeksiyon sistemine değil, aynı zamanda daha geniş hava girişine ve daha geniş egzoz çıkışına sahip manifold sistemi ile çapı genişletilmiş valf yapısından kaynaklanmaktadır. Son geliştirilme sonucunda önce arkada disk tip frenler kabul edilse de sonra bundan vazgeçildi ancak takla barları, jantlar ve lastikler yenilendi. Bu son yenileştirmeden nasibini alan lastikler 175/70/ 13 R boyutlarına ulaştı ve bu gelişme şimdilerde performans için yetersizken zamanında oldukça ilerici ve alışılmadık ölçüde genişlik anlamına geliyordu. Başlangıçta 4 vitesli bir şanzımana sahipti. Golf’ün GTI prototipi, her ne kadar 1976 Haziran ayına kadar satışına başlanmayacaksa da 1975 yılında Eylül ayındaki Frankfurt Otomobil Fuarına yetiştirilmişti. Bunun nedeni büyük ölçüde mühendislerin geliştirilen bu yeni aracın dayanıklılık ve yol koşullarına uyum konusunda Volkswagen standartlarına uygunluğunu test edip görmek istemeleri olabilir. Bu yeni araç iki renk seçeneğiyle piyasaya sürülmüştür: Mars kırmızısı ve Metalik Elmas Gümüşü. Kısa süre sonra bu renklere siyah da eklenecekti.
Moderatör tarafında düzenlendi: