Merhaba,
Geçtiğimiz 10 günde yıllık iznimi kullandım ve yaklaşık 1600km lik bir rotada yeni 1.0 tsi dsg Golf'ümü test etme imkanı buldum. İzlenimlerimi paylaşmak istiyorum.
Öncelikle rota şu şekildeydi: Bandırma Feribot İskelesi - Akyaka, Akyaka - Selimiye, Selimiye - Kaş, Kaş - Denizli, Denizli - Bandırma Feribot İskelesi
İzlenimlerim:
- Araç kaliteli asfaltta oldukça sessiz. Gerçekten bu tarz yollarda kullanmak büyük keyif. Mıcırlı yollarda ise gürültülüydü.
- Yol tutuşu çok iyi. Ancak eski Leon'um ile kıyasladığımda, bu aracın sürüşü daha yapay geldi bana. Sanki Leon yere daha yakın hissettiriyordu. Bu ise sanki daha havada gidiyor, evet çok daha konforlu, sanki d sınıfı bir araç gibi süzülüyor. Yine de direksiyon hareketlerine verdiği tepkiler son derece iyi.
- Direksiyonu genel olarak bana Leon'a göre çok sert geldi. ARacı aldığımdan beri sürekli düşük veya yüksek hızda bunu hissediyorum. Hatta bu kadar sert olması normal mi diye düşünüyorum özellikle şehir içinde daha yumuşak olmasını beklerdim.
- Hill holder'sız bir auto-hold'a alışamıyorum. + Manevra park freni delirtiyor. Tamam düz yolda auto hold güzel kırmızıda ayağı tutmaya gerek kalmıyor frende ancak konakladığımız otelin sokağı yokuştu ve aracı her seferinde geri geri paralel park ederken auto-hold ecel terleri döktürdü bana. Kapatsam araç direk kayıyor. Açsam bu sefer yarım debriyajda kalmasın diye uğraşırken frene basınca araç duruyor ve kaldırırken gaza az basınca kalkmıyor, biraz fazla basınca da bir anda arkaya / öne doğru atılıyor. Her hamlede auto hold a bas, bir daha bas, aç kapat gerçekten işkenyece dönüştu böyle bir park. Anlamadığım çok mu zordu normal bir hill holder ı buna dahil etmek? Gerçekten keşke eski tip el freni ve klasik 3 sn hill holder olsaydı da şu elektronik fren olmasaydı diyorum. Bir başka dert de manevra freni. Geri geri giderken arkada otlar var onları görüyor ve çarpma olarak algılayıp fren yapıyor. Zaten aracı iki tane başka aracın arasına milimetrik sokmaya çalışırken, sensörün taa bilmem kaç cm öteden araca müdahale edip fren yaptırması ise olaya tuz biber ekiyor. Eski aracımla 10 sn de tamamlayacağım bir parkı gerçekten 1 dk uğraştım durdum sinir oldum. Umarım alışırım. (Manevra freni menüden kapatılabiliyor muydu?)
- Koltuklar terletiyor. Leon'umun klasik ucuz standart koltukları görsel olarak bunlar kadar iyi değildi ancak terletmiyordu.
- Bugün aracıma bindiğimde yol bilgisayarı verilerine bakarken "yakıt alımından sonra" verisinin 35 km önce sıfırlandığını gördüm. Oysa yakıt alalı 400 km oldu. Neden sıfırlanmış anlamadım. Hiç bir aracımda olmamıştı bugüne dek böyle bişey. Aracı durdurduktan sonra benzin kapağını açayım dedim, sanki düdüklü tencere gibi bir hava çıktı. Benzin deposunda böyle bir hava oluşur mu ? Benzinciler doldurmadan önce her açtıklarında bu hava çıkıyor mu mesela? ve neden sıfırlanmış olabilir?
- Motorun ivmelenmesi oldukça tatmin edici. 1.0 olduğunu söylemediğiniz takdirde birinin anlaması güç. Ayrıca motor sesi de çok güzel.
- Virajlı ve yokuşlu dağ yollarında vitesi sport modda kullanmayı tercih ettim çünkü DSG sanki bu araçta daha bir ekonomi odaklı ayarlanmış ve sürekli yüksek viteste gitmeye çalışıyor. Daha dinamik bir sürüş için S modu böyle durumlarda daha uygun geldi bana. 1.2 tsi da bunu daha az yapma gereği duyuyordum.
- D modunda aracı çok düşük hızlarda 7. vitese atıyor araç ve 7. viteste araç titremeye başlıyor. Mesela 65 km gibi bir hızda 7. viteste giderken bu durum titreşim ve uğultu yaratıyor. Böyle bir durumu 1.2 tsi aracımda yaşamıyordum.
- Yakıt tüketimlerini başka bir başlıkta paylaştım ancak buraya da ekliyorum. Çok yer kaplamasın diye fotoğraf olarak paylaşmıyorum:
1.0 TSI DSG Highline... 2 kişi. Bagaj ağzına kadar dolu. Klima full ve üst seviyede açık. 225 45 17 bridgestone turanza lastikler önler 33 arkalar 36 basınç ile..
Yol çalışması vb. hariç otobanlarda 120nin, bölünmüş yollarda 110'un altına inmedim ancak karma tüketim verisinde akyaka -selimiye ve selimiye-kaş, kaş ve çevresine gidiş gibi virajlı, düşük hızla seyredilen ve iniş çıkışlı yollar olduğunu da hatırlatmak isterim. (bu tarz yollarda kimi zaman sport modda kullandım)
1- Bandırma feribot iskelesi - Akyaka arası.
508 km, 5 saat 51 dk, 87km/h ortalama hız, 6.3 lt/100km
2- Denizli - Bandırma feribot iskelesi arası
381 km, 4 saat 08 dk, 92km/h ortalama hız, 6.9 lt/100km
3- İlk 2091 km yakıt tüketimi verisi (İlk 500 km si yoğun istanbul içi trafik, gerisi bu seyahat)
2091 km, 44 saat 58 dk, 46km/h ortalama hız, 7.1lt/100km
Özet: Ufak tefek şeyler belirttim yukarıda ama genel olarak aracımdan çok çok memnunum. Umarım uzun yıllar sorunsuz kullanırım.
Ayrıca yolda 2 tane tehlike atlattım. Bir tanesinde 150 ile giderken önüme köpek çıktı ve çarpmamak için o süratte slalom yapmak zorunda kaldım. Araba son derece rijit bir şekilde hiç kaymadan ve tedirgin etmeden o süratte bu manevrayı yaptı. Direksiyonu oldukça sert ve güven vericiydi. Eminim 17 jantların ve ince yanakların da etkisi olmuştur ama aracın kontrolünü hiç kaybetmemesi güven verdi bana. Umarım bir daha bunu yapmak zorunda kalmam.
İkincisini hasar başlığında anlattım ama buraya da yazmam gerekirse.. Antalya - denizli arasında karşılıklı gidiş geliş 2 şeritli mıcırlı rezil bir yolda ilerlerken, karşıdan virajı alarak yanımdan geçmek üzere olan bir kamyonun üzerindeki meyve sebze kasalarını sağlam bağlamaması nedeniyle kasaların aracımın önüne, ön cama ve üstüne düşmesi nedeniyle ciddi bir tehlike atlattık. Allahtan kasalar plastik ve boştu. Üste düşenler sekti savruldu, öne düşenlere ise 90 km hızla çarptım ve onlar da sağa sola savruldular (parçalanmadılar aracın altına girmediler) Dikiz aynasından baktığımda, arkamdaki yaklaşık 8 tane daha aracın üstüne devrilmeye devam ediyordu.
Sonucu da aşağıdaki gibi oldu: (bir ihtimal taş sıçraması kaynaklı da olabilir) İlgili başlığa da yazdığım gibi rötüş boyası mı yoksa mini yama mı yaptırsam diye düşünüyorum
Geçtiğimiz 10 günde yıllık iznimi kullandım ve yaklaşık 1600km lik bir rotada yeni 1.0 tsi dsg Golf'ümü test etme imkanı buldum. İzlenimlerimi paylaşmak istiyorum.
Öncelikle rota şu şekildeydi: Bandırma Feribot İskelesi - Akyaka, Akyaka - Selimiye, Selimiye - Kaş, Kaş - Denizli, Denizli - Bandırma Feribot İskelesi
İzlenimlerim:
- Araç kaliteli asfaltta oldukça sessiz. Gerçekten bu tarz yollarda kullanmak büyük keyif. Mıcırlı yollarda ise gürültülüydü.
- Yol tutuşu çok iyi. Ancak eski Leon'um ile kıyasladığımda, bu aracın sürüşü daha yapay geldi bana. Sanki Leon yere daha yakın hissettiriyordu. Bu ise sanki daha havada gidiyor, evet çok daha konforlu, sanki d sınıfı bir araç gibi süzülüyor. Yine de direksiyon hareketlerine verdiği tepkiler son derece iyi.
- Direksiyonu genel olarak bana Leon'a göre çok sert geldi. ARacı aldığımdan beri sürekli düşük veya yüksek hızda bunu hissediyorum. Hatta bu kadar sert olması normal mi diye düşünüyorum özellikle şehir içinde daha yumuşak olmasını beklerdim.
- Hill holder'sız bir auto-hold'a alışamıyorum. + Manevra park freni delirtiyor. Tamam düz yolda auto hold güzel kırmızıda ayağı tutmaya gerek kalmıyor frende ancak konakladığımız otelin sokağı yokuştu ve aracı her seferinde geri geri paralel park ederken auto-hold ecel terleri döktürdü bana. Kapatsam araç direk kayıyor. Açsam bu sefer yarım debriyajda kalmasın diye uğraşırken frene basınca araç duruyor ve kaldırırken gaza az basınca kalkmıyor, biraz fazla basınca da bir anda arkaya / öne doğru atılıyor. Her hamlede auto hold a bas, bir daha bas, aç kapat gerçekten işkenyece dönüştu böyle bir park. Anlamadığım çok mu zordu normal bir hill holder ı buna dahil etmek? Gerçekten keşke eski tip el freni ve klasik 3 sn hill holder olsaydı da şu elektronik fren olmasaydı diyorum. Bir başka dert de manevra freni. Geri geri giderken arkada otlar var onları görüyor ve çarpma olarak algılayıp fren yapıyor. Zaten aracı iki tane başka aracın arasına milimetrik sokmaya çalışırken, sensörün taa bilmem kaç cm öteden araca müdahale edip fren yaptırması ise olaya tuz biber ekiyor. Eski aracımla 10 sn de tamamlayacağım bir parkı gerçekten 1 dk uğraştım durdum sinir oldum. Umarım alışırım. (Manevra freni menüden kapatılabiliyor muydu?)
- Koltuklar terletiyor. Leon'umun klasik ucuz standart koltukları görsel olarak bunlar kadar iyi değildi ancak terletmiyordu.
- Bugün aracıma bindiğimde yol bilgisayarı verilerine bakarken "yakıt alımından sonra" verisinin 35 km önce sıfırlandığını gördüm. Oysa yakıt alalı 400 km oldu. Neden sıfırlanmış anlamadım. Hiç bir aracımda olmamıştı bugüne dek böyle bişey. Aracı durdurduktan sonra benzin kapağını açayım dedim, sanki düdüklü tencere gibi bir hava çıktı. Benzin deposunda böyle bir hava oluşur mu ? Benzinciler doldurmadan önce her açtıklarında bu hava çıkıyor mu mesela? ve neden sıfırlanmış olabilir?
- Motorun ivmelenmesi oldukça tatmin edici. 1.0 olduğunu söylemediğiniz takdirde birinin anlaması güç. Ayrıca motor sesi de çok güzel.
- Virajlı ve yokuşlu dağ yollarında vitesi sport modda kullanmayı tercih ettim çünkü DSG sanki bu araçta daha bir ekonomi odaklı ayarlanmış ve sürekli yüksek viteste gitmeye çalışıyor. Daha dinamik bir sürüş için S modu böyle durumlarda daha uygun geldi bana. 1.2 tsi da bunu daha az yapma gereği duyuyordum.
- D modunda aracı çok düşük hızlarda 7. vitese atıyor araç ve 7. viteste araç titremeye başlıyor. Mesela 65 km gibi bir hızda 7. viteste giderken bu durum titreşim ve uğultu yaratıyor. Böyle bir durumu 1.2 tsi aracımda yaşamıyordum.
- Yakıt tüketimlerini başka bir başlıkta paylaştım ancak buraya da ekliyorum. Çok yer kaplamasın diye fotoğraf olarak paylaşmıyorum:
1.0 TSI DSG Highline... 2 kişi. Bagaj ağzına kadar dolu. Klima full ve üst seviyede açık. 225 45 17 bridgestone turanza lastikler önler 33 arkalar 36 basınç ile..
Yol çalışması vb. hariç otobanlarda 120nin, bölünmüş yollarda 110'un altına inmedim ancak karma tüketim verisinde akyaka -selimiye ve selimiye-kaş, kaş ve çevresine gidiş gibi virajlı, düşük hızla seyredilen ve iniş çıkışlı yollar olduğunu da hatırlatmak isterim. (bu tarz yollarda kimi zaman sport modda kullandım)
1- Bandırma feribot iskelesi - Akyaka arası.
508 km, 5 saat 51 dk, 87km/h ortalama hız, 6.3 lt/100km
2- Denizli - Bandırma feribot iskelesi arası
381 km, 4 saat 08 dk, 92km/h ortalama hız, 6.9 lt/100km
3- İlk 2091 km yakıt tüketimi verisi (İlk 500 km si yoğun istanbul içi trafik, gerisi bu seyahat)
2091 km, 44 saat 58 dk, 46km/h ortalama hız, 7.1lt/100km
Özet: Ufak tefek şeyler belirttim yukarıda ama genel olarak aracımdan çok çok memnunum. Umarım uzun yıllar sorunsuz kullanırım.
Ayrıca yolda 2 tane tehlike atlattım. Bir tanesinde 150 ile giderken önüme köpek çıktı ve çarpmamak için o süratte slalom yapmak zorunda kaldım. Araba son derece rijit bir şekilde hiç kaymadan ve tedirgin etmeden o süratte bu manevrayı yaptı. Direksiyonu oldukça sert ve güven vericiydi. Eminim 17 jantların ve ince yanakların da etkisi olmuştur ama aracın kontrolünü hiç kaybetmemesi güven verdi bana. Umarım bir daha bunu yapmak zorunda kalmam.
İkincisini hasar başlığında anlattım ama buraya da yazmam gerekirse.. Antalya - denizli arasında karşılıklı gidiş geliş 2 şeritli mıcırlı rezil bir yolda ilerlerken, karşıdan virajı alarak yanımdan geçmek üzere olan bir kamyonun üzerindeki meyve sebze kasalarını sağlam bağlamaması nedeniyle kasaların aracımın önüne, ön cama ve üstüne düşmesi nedeniyle ciddi bir tehlike atlattık. Allahtan kasalar plastik ve boştu. Üste düşenler sekti savruldu, öne düşenlere ise 90 km hızla çarptım ve onlar da sağa sola savruldular (parçalanmadılar aracın altına girmediler) Dikiz aynasından baktığımda, arkamdaki yaklaşık 8 tane daha aracın üstüne devrilmeye devam ediyordu.
Sonucu da aşağıdaki gibi oldu: (bir ihtimal taş sıçraması kaynaklı da olabilir) İlgili başlığa da yazdığım gibi rötüş boyası mı yoksa mini yama mı yaptırsam diye düşünüyorum
Moderatör tarafında düzenlendi: