1.4 TSI 150 PS ACT'mi yoksa 1.6 TDI 110 PS DSG'mi?


silvershadow

Emekli
Katılım
6 May 2015
Mesajlar
8,996
Tepkime puanı
1,340
İsim
Murat İNCİ
@zambor007

1.4 TSI 150 PS ACT'mi ? yoksa 1.6  TDI 110 PS DSG'mi?

Sanırım önce kısa yanıtı vermeliyim. ACT elbette.

Ancak Dizel in de benzinli nin de kendine göre güçlü  ve zayıf yönleri bulunuyor. Bu nedenle tercihi yaparken öncelik sıralamasında artı ve eksi yönler değerlendirilmeli.

Dizel alacak olursanız garanti olan şeyler:

1. - 2500 devirden sonra gürültü

2. + Düşük yakıt tüketimi

3. + Düşük devirlerde yüksek tork.

4. - Yüksek devirlerde düşük tork.

5. - Başlangıçta verilen (ama satarken geri alacağınız) yüksek ilk maliyet.

6. - Bunca para vermenize karşın bağımsız süspansiyona sahip olmayışı nedeniyle bozuk yollarda konfor ve yüksek hızda frenleme, yol tutuş, viraj alma  konularında geri kalabilmesi.

ACT alacak olursanız.

1. + Sakin kullanımda dizelleri kıskandıracak kadar düşük tüketim(silindir kapama teknolojisi)

2. - Lastik rendesi olarak asfalt ve lastiklerin göz yaşlarıyla ıslanan yollardaki tehlike.

3. + Yüksek beygir gücünü geniş bir devir bandında yola aktarabilme

4. - Ayağınızın altındaki 150 beygirin durduğu yerde durmayıp sizde roll/Drag yapma isteğini dürtmesi neticesinde yüksek yakıt tüketimi.

5. - Belli bir kesim kullanıcısı (genç ve hız sever) nedeniyle hor kullanıldığı gerekçesiyle (ki hakikat) ikinci elde 125'lik versiyonlara göre daha yavaş satılabilmesi.

6.+ Gürültüsüz motor ve konforlu sürüş

7. + Bağımsız süspansiyona sahip olması nedeniyle bozuk yollarda konfor ve özellikle yüksek hızda ihtiyacı hissedilen frenleme, yol tutuş, viraj alma  konularında başarılı oluşu.

Eğer dizel alışkanlığı mevcutsa ne dersek diyelim psikolojik olarak koşullanma neticesinde hiç bir telkin işe yaramayacak, hatta daha da sahip olunan kanaati güçlendirmeye devam edecektir.

"Bunca para verip benzinliye binmenin kerizlik olarak görülebildiği" güzide Vatanımda ACT'ye binmek için mangal gibi yürek ve gerek size yöneltilen sorulara gülümseyerek yanıt verme olgunluğu gösterebilmek gerekse ayağınızın altındaki Alman aygırlarını terletmemek için çelik gibi sabra ihtiyaç vardır.

İkinci el pazarında beyaz otomatik cam tavan ve dizel furyası almış başını giderken ezber bozmak kolay olmayacaktır.

Ya kulak asmayacaksınız keyfini süreceksiniz

veya  TDI sahibi gördükçe sağından ve solundan sollayıp sağlayarak kahrından o akşam içerken sizi ilenerek anacağını bile bile yapacağınızdan geri durmayıp acısını çıkartmalı...  &:

NOT:

Bu arada önemli bir eksikliği fark etmemi sağladığınız için sağolun.

 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Dizele bakıyorum da artı olarak düşük yakıt tüketimi görüyorum sadece.. ACT de sakin kalabilirseniz zaten yakıt tüketimi sizi üzmüyor.. Altınızda 150 hp lik bir canavar olduğunu bilmenin verdiği keyif de artısı..

Octavia alırken asla benzinli düşünmezdim (2.el kaygısı) fakat bir golf benzinli dizel fark etmiyor; tercihim kesinlikle act olurdu.. Allah izin verirse bir sonraki aracım dizel olmayacak  :) (istisna octi rs dizel  :D )

 
Şimdiiii... :)

Geçen hafta 5-6 gün Bursa'daydım işlerim dolayısıyla, giderken yanımda bir arkadaşım da vardı, Bursa'ya girmek üzereyken bu araç Diesel mi diye sordu, hayır benzinli dedim. Gaz mı var peki dedi, ona da hayır, bunlara LPG uygulanamıyor bildiğim kadarıyla dedim. Çok yakmıyor mu peki dedi. Ekranı açıp bak dedim istanbuldan buraya ortalama bu dedim, iyiymiş dedi. :)

Ben de bakmamıştım ama ona göstereyim deyince baktım ortalam 6.2 idi... Kısaca ACT.

Sent from my iPad using Tapatalk

 
Navfree dedi:
Şimdiiii... :)

Geçen hafta 5-6 gün Bursa'daydım işlerim dolayısıyla, giderken yanımda bir arkadaşım da vardı, Bursa'ya girmek üzereyken bu araç Diesel mi diye sordu, hayır benzinli dedim. Gaz mı var peki dedi, ona da hayır, bunlara LPG uygulanamıyor bildiğim kadarıyla dedim. Çok yakmıyor mu peki dedi. Ekranı açıp bak dedim istanbuldan buraya ortalama bu dedim, iyiymiş dedi. :)

Ben de bakmamıştım ama ona göstereyim deyince baktım ortalam 6.2 idi... Kısaca ACT.

Sent from my iPad using Tapatalk
1.4 TSİ LPG uygulanıyor fakat act icin muhtemelen uygulanmıyordur. 122 bg icin olan versiyonda oldugunu biliyorum ama.

Ama act sayesinde gercekten guzel degerler hocam.

 
@mcanerol

1.2 1.4 ikisine de lpg uygulanıyor. Kitler çok pahallı olduğu için ve tüketim çok yüksek olmadığı için uygulayan yok pek.

 
Navfree dedi:
Şimdiiii... :)

Geçen hafta 5-6 gün Bursa'daydım işlerim dolayısıyla, giderken yanımda bir arkadaşım da vardı, Bursa'ya girmek üzereyken bu araç Diesel mi diye sordu, hayır benzinli dedim. Gaz mı var peki dedi, ona da hayır, bunlara LPG uygulanamıyor bildiğim kadarıyla dedim. Çok yakmıyor mu peki dedi. Ekranı açıp bak dedim istanbuldan buraya ortalama bu dedim, iyiymiş dedi. :)

Ben de bakmamıştım ama ona göstereyim deyince baktım ortalam 6.2 idi... Kısaca ACT.

Sent from my iPad using Tapatalk
Tam da vurgulamak istediğim budur Değerli Sezer Hocam.

Çünkü sakin kullanımda dizellerle başa baş, normal kullanımda 1.2 kadar yakan ama gazlarsanız 2.0 atmosferiklere nal toplatabilecek bir makineden bahsediyoruz.

 
.Şehirlerarası inat ederseniz 4-5lt arası olur herhalde.Şöyle bir turlayayım deyip çıkıpta tabiri caizse canını aldığınız durumdaki maximum tüketimi nedir?

 
Umut dedi:
.Şehirlerarası inat ederseniz 4-5lt arası olur herhalde.Şöyle bir turlayayım deyip çıkıpta tabiri caizse canını aldığınız durumdaki maximum tüketimi nedir?
Sanırım bu soru hali hazırda kullanıcısı olan Sezer Hocam'a ben mention edeyim...@Navfree

Ancak gazlayınca 8.5 / 9 litreler olduğunu biliyorum..

 
Benzinlide en güzel artılardan biri de tabii ki motorun sessizliği.. Değiştirdiğimde acaba yenisine Ziebart Ses izolasyon uygulaması yapıp lastik sesini biraz daha azaltabilir miyim diye de düşünüyorum.

Sent from my iPhone using Tapatalk

 
@silvershadow ben 125'likle sakin kullanım 6,8-7 performanslı kullanım 8-9 görüyorum. ACT kullananlar hiç de öyle ekonomik bir motor olduğundan bahsetmiyor, hatta yaktığının hakkını vermiyor diyeni de gördüm.

110 km'ye sabitlenmiş, Samsun Rize arası yakıt verim.

oZZXdq.jpg


 
Moderatör tarafında düzenlendi:
silvershadow dedi:
.Şehirlerarası inat ederseniz 4-5lt arası olur herhalde.Şöyle bir turlayayım deyip çıkıpta tabiri caizse canını aldığınız durumdaki maximum tüketimi nedir?
Sanırım bu soru hali hazırda kullanıcısı olan Sezer Hocam'a ben mention edeyim...@Navfree

Ancak gazlayınca 8.5 / 9 litreler olduğunu biliyorum..
Kusura bakmayın, farketmemişim, böyle bir kullanım ile 10 lt civarında olur zannedersem.. Yüksek hızlarda kullanmışlığım var ama hiç dikkat etmedim açıkçası.. Ortalama değer 6.8-7.2 arasında dolaşıyor İstanbul şartlarında.

Sent from my iPad using Tapatalk

 
Navfree dedi:
.Şehirlerarası inat ederseniz 4-5lt arası olur herhalde.Şöyle bir turlayayım deyip çıkıpta tabiri caizse canını aldığınız durumdaki maximum tüketimi nedir?
Sanırım bu soru hali hazırda kullanıcısı olan Sezer Hocam'a ben mention edeyim...@Navfree

Ancak gazlayınca 8.5 / 9 litreler olduğunu biliyorum..
Kusura bakmayın, farketmemişim, böyle bir kullanım ile 10 lt civarında olur zannedersem.. Yüksek hızlarda kullanmışlığım var ama hiç dikkat etmedim açıkçası.. Ortalama değer 6.8-7.2 arasında dolaşıyor İstanbul şartlarında.

Sent from my iPad using Tapatalk
Estağfurullah.Sizin tüketim değerinden sonra ben de bir bakayım yakıt tüketimime dedim..

2 kişi,klima kapalı,3-4 defa ışıklarda durdum..EKO modda kullandım...

Karataş-Adana yolu.

Ancak 42 km dayanabildim,uykum geliyordu...

Şunu hissettim otobanda 5.5 lt ortalama ile gidilebilir gibi(ama gitmem,denemem bile,kanser olur adam :D ).

Sonra Adana ya gelince 0-100 deneyim dedim,denedim de ama yolcu kısmında cep telefonu ile atraksiyonu çekmeye çalışan güzide insan gaza bastığımda 3 denemede de telefonu düşürünce telefonun sağlığı açısından vazgeçtim ve bu işi gopro kameraya bıraktım,en kısa zamanda çekerim inşallah... 8D



 

ercanerten dedi:
@silvershadow ben 125'likle sakin kullanım 6,8-7 performanslı kullanım 8-9 görüyorum. ACT kullananlar hiç de öyle ekonomik bir motor olduğundan bahsetmiyor, hatta yaktığının hakkını vermiyor diyeni de gördüm.

110 km'ye sabitlenmiş, Samsun Rize arası yakıt verim.

oZZXdq.jpg
Değerli Ercan Hocam;

Haklı olabilir arkadaşınız görüşlerin hepsine saygımız var.

Eğer sabırlıysanız uzunca olmak zorunda olan bir açıklamaya sahibim kendimce....

Yani benim bu konuda geliştirdiğim bir teori var Golf kullanmaya başladıktan nice sonra fark ettiklerimle temellendirdiğim.

Golf kullanmaya başladığımda yaşayacağım en büyük zorluğun bu kadar teknolojiyi bir arada kullanmak, en zor alışacaklarımın başında da 6 ileri olan vitesinin olduğunu sanıyordum...

Sanıyordum diyorum çünkü fena halde yanılmışım...

Eğitimcilikte ve psikolojinin terimleri arasında "öğrenmede negatif transfer " diye bir şey vardır.

En kolay örnekle açıklamak gerekirse iki parmakla kalvye kullanmaya alışan birinin on parmak klavye kullanmaya alışması, intibakı ile hiç bilmeyen bir kişinin on parmak klavye kullanmaya alışması, intibakı arasında müthiş bir dengesizlik bulunur. İlginç bir şekilde hiç klavye kullamamış olan daha hızlı öğreniyor.

Neden derseniz? Daha önce öğrendiklerimiz daha sonra öğreneceklerimizi ne yazık ki olumsuz anlamda etkiliyor ve hatta deyim yerindeyse engelliyor. Çünkü öğrenme esnasında harcanan efor esnasında kas hafızamız birbirine bağlı hareketleri omuriliğe yükler ve her bir hareketi tekrar tekrar düşenerek yapmak yerine omuriliğimize işlenen kodlar uyarınca kas hafızamız yapılan tüm işleri devralır.  Şöyle düşünün ilk araba kullanmayı öğrendiğiniz günleri hatırlayın. Onlarca kilometre koşmuş kadar yorgun argın biçimde direksiyondan kalkardık.. Sonra sonra azap olmaktan çıkıp keyif haline dönüştü araba kullanmak işte bu bahsini ettiğim mekanizma sayesinde.

Her neyse diyeceksiniz ki bunların ACT ile ne ilgisi var?

İşte buraya kadar bağımsız bu öğrenme kuramı Golf kullanıcılarına da uyarlanabilir.

Şöyle ki;

Öğrenmekte en zorlandığımız şeyler bildiğimizi sandığımız şeylerdir ve kabul etmekte en zorlandıklarımız doğruluğunu çoğu zaman sorgulamadıklarımızdır.

Herkes araç kullanmayı bildiğini ve sürücü olduğunu biliyor ve ön kabul olarak alıyor cüzdanındaki ehliyetin kanıt olmasına bakarak.

Fakat işin aslı pek öyle göründüğü gibi değil.

Ben araba kullanmayı öğrenmeden önce Onno Usta ve Demir BÜKEY ile benzeri üstadların yazılarından okuduklarımdan öğrendiğim bir doğru vardı.

1. Araçta normal yük ve eğim yada zemin koşullarında 2500 devir dakikada vites değiştirilir. Bunu devir göstergesine bakarak veya o zamanlar lüks sayıldığından devir göstergesine sahip araçlarımız olmayıp onun yerine analog saat bulunan araçlara araba sanıp bindiğimizden motora kulak verirdik.

Şöööyle bağıttırdık mı atardık vitesi bir üst vitese... Halen forum sayfalarımızda bu öğrenilmiş çaresizlik diyebileceğim acı deneyimi doğru kabul ederek doğru araç kullanmanın ölçütleri arasında sayan dostlarımı kırmamak için susup sadece gülümsüyorum. Ama madem ki yeri geldi yeri gelmişken söyleyeyim.... Bu koşulsuz doğru bildiğimiz şey maalesef koskoca bir "Yanlış"... Neden derseniz Turbolu araçlarımızda 1500 devir civarı devreye giren turbo, 1700 devir civarına gelip artık bir üst vitese attığımızda motorun bayılmasına müsaade etmeyecek denli yüksek bir torka ulaşmıştır zaten.Daha yüksek devirde vites büyütmek; gereksiz yakıt tüketimi ve yanızdakine ne kadar güçlü bir araba olduğunu göstermek için hava atma gayretindeyseniz,  karizmatik bir adama oluşturulacak güçlü araba fonundaki güçlü araba efekti verir o kadar. Aksi halde yanınızdaki bensem mesela "az sonra fren yapacağını bile bile yapacağın frenin şiddetini arttırmak ve daha hızlı hızlanmak adına havaya savrulan karbonmonoksit, kükürtle birlikte buhar olup uçan paranızdır..

Hatta dahası

ister, gençliğin verdiği kan kaynamasının verdiği akıl almaz cesaretle;

isterseniz, gözünüz görmese de aklın görebileceği bir gerçek olan her düzlük bir virajla her viraj da bir düzlükle bölünür elbet şeklindeki yolların filozofunu o da ne biliyormuş, çok yaşayan değil çok gezen bilir diyerek bunun  verdiği abartılı özgüvenle;

isterseniz de,  hızla yaklaşan orta yaş bunalımı virajına gençlikte bolca yaşadığınız adrenalinin damarlarınızı çatlatırcasına pompalamasını simüle etmeye çalışırken ve fizik kurallarını size öğreten yılların tecrübesini inkar ve gaza birazcık daha basmanın omuriliğinizde yarattığı ürpertinin tahrikinin eseridir deyin...

bunu makul bulmam mümkün değil...

İkincisi;  eskiden kalma mecaz-ı mürsellerin çoğu hurafedir....

Söz gelimi;

gaza basmakla motor açılmaz; ancak olsa olsa daha fazla ısınır ve ısındığında optimal  performansına ulaştığı için gaza bastığınızda atılır.

Gaza basmayınca motor sağır kalmaz.... Çünkü motorun kulakları yoktur :)   Aslında vardır ama o da motorun şasiye bağlanma çıkıntılarıdır. Espri bir yana yeteri kadar ısınan her motor aynı benzer tepkileri verir. Yüksek devirler gören motorun tutacağı kurumla düşük devirdeki aracın tutacağı kurum sadece kullanılan yakıt türü ile elektronik ateşleme ve bujilerinin kalitesiyle yakından ilgilidir.

vs. vs.

Üç..

Bize her zaman öğretilen araç manuelse ışıkları kırmızı mı gördün boşa atarsın... araba da süzüle süzüle ışıklara kadar yavaş yavaş gelir ve minimum frenlemeyle durursun ki hem yakıt tasarrufu hem de balatalatın disklerin ömrünü uzatmış olasın.

Yanlış...

Golf'te fren enerjisi geri kazanım teknolojisi var.. Bu nedenle;

Yapılması gereken Kırmızı ışığı veya durmamız gereken yeri ileride gördük ve varsayalım kaçış yok..

Bir alt viteste ve yaklaştığımızda mümkün olduğunca fren enerjisi geri kazanımını kullanmak için 1300 devrin altına düşürmeden biraz daha sert frenleme yapmamız gerekecek. Böylece hem fren enerjisi geri kazanımını hem de start stop'u bir arada kullanarak yakıt tasarrufu  artacaktır.

Dört...

Biz gaz pedalını eze eze debriyaj pedalıyla senkronize halde birine basarken diğerini çekmeye o denli alışmışız ki başka türlü kullanılmaz diye düşünüyoruz.

Hatalı...

Golf'te gaz pedalı "drive by vire" tabir edilen; klasik olarak araçlarda bulunan telli gaz pedalından yani  "drive by cable"dan farklı olarak bir kablo aracılığıyla aracın fonksiyonlarını kontrol eden bir merkeze iletilen ve bu merkezden verilen karara görev tepki gerçekleştiren yapıdadır. yani sizin gaza basış hızınızı, sertliğinizi izler tespit eder ve ona göre tepki verir. Araçlar bunu standart olarak yaparlar ancak bir de opsiyonel olarak DCC Sürüş profili seçimi ile süspansiyonun, gaz pedalının, şanzımanın, motorun, direksiyon tepkilerinin, konfor tüketicilerinin, ACC varsa araçlar arasındaki mesafenin kontrolünü seçilen Comfort, Normal, Sport, Eco veya kişiselleştirilmiş Moda göre yapar.

CC olan araçlarda gaz pedalı olmayan araçlara göre farklıdır. CC devreye girdiğinde aracın hızını ayarlamak üzere elektrikli ekstra bir sisteme sahip bir üst versiyon pedal kullanılır.

Kısacası bu pedal bizim basış alışkanlıklarımızı takip eder ve ona göre tepki hızını belirler.

Böylece ilk gazda hemen almayıp, yanlışlıkla basılması veya bir kazaya sebebiyet vermeyi engellemek için faka aynı zamanda ekonomik kullanımı teşvik için "eminsen devam et" tarzında kısa bir duraksamayla dip gaz yapmanızı sağlar.

Ben gaza basmaktan çok dokunarak o rekor değerleri elde ettim. Zaten göreceksiniz ki basmaya da gerek yok ne ilk kalkışta ve de hızlanırken, hafifçe dokunmak dahi yeterli..

Aslında bu liste uzatılabilir ancak bütün bunları okuyarak veya deneme yanılma veya merak edip araştırarak Amerika'yı yeniden keşfettim..

Bu sayfalar arasında CC kullanmaktan tutun, tek hamlede kapı kapatmak kadar ilk duyduğunuzda size saçma gelecek bütün konuların yanıtlarını başlıklar halinde derledim. herkes aynı yollardan bu denli güçlüklerle geçmesin diye..

Bu arada dikkat ettim şu alttaki konu sadece ve sadece 210 kez okunmuş..

http://www.golftutkusu.com/rehber/golf-7'de-gaz-pedali/msg5920/#msg5920

Üzülmedim desem yalan olur...

Çünkü siz burada katılımınızla kesinlikle değilseniz bile ezbere konuşanlara verilecek yanıt veya merak edenlere doğruları içeren binlerce sayfa var  burada ....

 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Geri
Üst Alt