silvershadow
Emekli
- Katılım
- 6 May 2015
- Mesajlar
- 8,996
- Tepkime puanı
- 1,341
- İsim
- Murat İNCİ
Ben kimim
İsmim Murat İNCİ;
Hayatta Kazançlarımız her zaman mevki makam ve/veya maaş kabilinden olmayabilir.
Benim kazancım bu satırların sonunda değil de içerisinde gizli.
İzmir'de 1974 yılında doğmuşum.
Çocukluğum Manisa'da ilk gençliğim Akhisar'da geçti.
araba tutkum kesinlikle; çocukluk arkadaşımla İzmir-İstanbul karayolunun kenarında geçen arabaların markalarını bilme oyunuyla başladı. Sanırım Doğan ile Şahin'i ömrü boyunca ayırt edemeyecek denli umarsız ve farkındalık yoksunu olanlardan birisi olmak yerine şimdiki ben olmamda ilk adımlar o pek çok arkadaşımıza anlamsız gelen o oyun sayesinde atıldı
Onaltımda İzmir'e döndüğümüzde eğitim hayatımın hayata dönmesi için artık çok geç olduğundan ve koşullar gereği çaılşma hayatına atıldım.
Turizm otelcilik meslek edindirme kurslarında geçen 3 ay sonunda Büyük Efes Oteli'nde staj. Burada barmen yardımcılığı
Sonra sahil illerinin bir kaçındaki başarısız girişimler sonunda çankaya'da bir otelde Askere gidene kadar otelcilik.
Askerliğim erbaş olarak 1994-1996 yılları arasında Şırnak Cizre 1. jandarma sınır taburu karargah destek bölüğünde tamamlandı.
Ama Şırnak sendromu sebebiyle biraz geciken bir hamleyle de olsa çıkış yolunu üniversite olarak görmem sonrası
24'ünde biraz hayata geç kalmış biri olarak geç start aldım yaşam yarışında...
7 yıl ara verdiğim eğitim hayatıma devam benim için kaçınılmaz olarak sancılı oldu.
Dershanede rehber öğretmenimiz "asla kazanamazsın kazanırsan şu duvara asmalı bunca taze bilgiye sahip dimağ varken" diye moral verdi...
Ben Ege üniversitesini kazandım... Felsefe bölümünü...
Hazırlık hariç tüm eğitim hayatım çalışmakla birlikte yürüdü.
Fakat bölümümü birincilikle bitirmeme mazeret değil, arkadaşlarım gezip gününü gün ederken benim geceli gündüzlü çalışarak bilenmem için vesile oldu bu durum
İki yıl kütüphanede...
sonraki 6 yıl bir özel güvenlik şirketinde.
Fakat eğitimim, damarlarıma zerk ettiği ve tıpkı civa ruhu gibi ölünce dahi terk etmeyecek felsefe ve öğrenme aşkıyla yüreğim kavruldu...
Hayaller gerçek masallar hakikate dönüşebilir sanarak o hızla yüksek lisansıma başladım
Burada hayat, iki haftalık vekil öğretim görevliliğiyle ağzıma bir parça bal çalıp,
aklımı da başımdan alıp yıllar sonra geri vermek üzere bilmediğim bir yere saklayıp yüreğime vuracağım gemleri de unutturdu...
Tezim Dünyada sayılı, Türkiye'de tek ve literatürde ses getirecek denli iddialıydı.
"Platon'un Yasalar isimli eserinde Eğitim"
"Beni (20 yıl öğrencisi olan) bu hayatta bir tek Aristoteles anladı... ama o da yanlış anladı diyen Platon'un dramına bir son verip, tüm gizemli sözcüklerinin fenomenolojik yaklaşımla ve kelimelerin tarihçesiyle peşine düştüm....
Felsefe tarihini yeniden yazmak gerek diyerek haddimi ve boyumu aşınca
Danışmanım tıpkı dershanedeki danışmanım kadar iyimserdi... yine:
"Sana sadece metodoloji gösterebilirim. Benim desteğimi bekleme Doğru ya da yanlış yazdıklarınla jüri karşısında başbaşasın."
Oy birliğiyle 45 dakikalık savunmayı 2.5 saatte tamamlayarak tezim komisyonca onaylandı..
Sonra...
tutulmayan sözler, tanınmayan yüzler ve liyakatın pespaye adamcılığa bozuk para misali harcanmasıyla tanıştım...
Tanıştığıma memnun olmadım ne yalan söyleyeyim...
Fakat gerçeğin soğuk zeminine çıplak ayakla basmayınca ayaklarının üzerinde durulmuyor ve hayallerini kurban etmeyince gerçeğe adam olunmuyor.
Büyüdüm...
Yıllarca oradan oraya o şehir bu şehir gezdim durdum işim dolayısıyla
Gittiğim yerlerden birinde sanırım yitirdiğim aklımı bulup
terk ettiği başıma dönmesi için güç bela ikna ettim sanırım.
Göz olaaa dağların ardını göre... akıl olaaa başa gele..
Dağların ardıı değil de burnumun ucunu görür görmez beni tamı tamına on yıl sabırla bekleyen o güzel insanı daha fazla bekletmeyip tercihimi ondan yana kullandım.
Hayatın idamesi bir şekilde olur olmasına da doğru insan bir kere çıkar bu kısacık hayatta insanın karşısına dedim ve hiç de pişman olmadım.
Doktora için kayıt yaptırdığım gün gelen işe kabul edildiğimi bildiren telefonla düzenli bir işe geçiş yaptım
Bu sayede Evlendim...
Her ne kadar özel güvenlikçi olabilmiş olsam da
İlk aşkıyla evlenmeye benzettiğim idealindeki mesleği yapma mutluluğuna nail olanlardansa,
yaşamını idame ettirmesini sağlayacak mantık evliliği yapanlara benzettiğim durumdayım ancak.
Şükürler olsun
İş beğenmeyip ya da iş bulamayıp ya da bu üniversite bitirmiş bu işi yapmaz diyen mantığın duvarını aşamayıp işsiz olanlardan halliceyim.
Araya kırk hatırlı kişi konarak girilebilen saygın bir işe, saygın yönetici ve çalışma arkadaşlarına sahibim daha ne olsun? Hem Golf almama ve yuva kurmama vesile olacak kazanç sağladı ve bunu ileriye doğru borçlanabilecek kadar güven vermesiyle sağladı.
sonra bir Golf sahibi olunca yeniden doğmuş gibi oldum.
Yıllarca çalışmanın karşılığını heba etmemek adına ve bilinçli tüketici olabilmek adına çıktığım yolda bir baktım ki sahip olduklarım heba olup gidecek eğer koparsam bilgi kaynağım forumdan.
Sağolsun bir Troll sayesinde, hatrı sayılır sessiz bir kitle tarafından takip edildiğimi bilmek yüreğime su serpti, verdiğim emeklerin boşa gitmediğini görerek.
O harekette birlikte olan dostlarımın hak ettikleri gönül borcunun ödenmesi için bir ömür çalışmam gerektiğini de bilerek kendilerine buradan selam ederim.
Sağolsun Yusuf dostumun sayesinde bir yola çıktık ve Orhan Üstadımın da katıldığı bu yolda iki yılda emek verip bulup buluşturup yazdığım bütün yazılarımı bu yeni oluşuma aktardık.
Burada paylaşmak bilginin güç olduğu modern dünyanın en esaslı yasasına başkaldırıdır.
Klasik düşüncenin asıl, diğerlerinin soluk birer kopya olduğu modern dünyada bildiğini paylaşmak, saygı hariç hiçbir karşılık beklemeden paylaşmaktır benim Pandora'nın kutusunda saklı kaldığına inandığım.
Erdemler birliği öğretisini yayan ve hiç bir karşılık kabul etmeden şehir şehir gezen, bildiklerini paylaşan gezgin bilgelerin yaşama karşı duruşunu kriztalize halidir benim için "forum"
Biliyorum çok daha azını ve sadece Golf ile ilgili yazıyorum.
Eğitim hayatımda öğrenmek zorunda kaldığım İnglizce'nin tek işe yaradığı yerdir yabancı kaynakların taranması ve bilgilerin derlenmesi.
Ama biliyorum Golf'ten dahasını paylaşıyorum Golf'ün vesilesiyle.
Bu arada baba oldum 41'ime günler kala..
derinlere gömdüğüm unutmak istediğim hayaller, yeşeren ümitler, yepyeni duygular..
Üzülmüyorum artık; biliyorum ki hayatta mucizeler büyüklü küçüklü hep var.
ve Hayatın beni getirdiği yerde kaderimle barışık kederine yenilmeyenlerdenim...
İsmim Murat İNCİ;
Hayatta Kazançlarımız her zaman mevki makam ve/veya maaş kabilinden olmayabilir.
Benim kazancım bu satırların sonunda değil de içerisinde gizli.
İzmir'de 1974 yılında doğmuşum.
Çocukluğum Manisa'da ilk gençliğim Akhisar'da geçti.
araba tutkum kesinlikle; çocukluk arkadaşımla İzmir-İstanbul karayolunun kenarında geçen arabaların markalarını bilme oyunuyla başladı. Sanırım Doğan ile Şahin'i ömrü boyunca ayırt edemeyecek denli umarsız ve farkındalık yoksunu olanlardan birisi olmak yerine şimdiki ben olmamda ilk adımlar o pek çok arkadaşımıza anlamsız gelen o oyun sayesinde atıldı
Onaltımda İzmir'e döndüğümüzde eğitim hayatımın hayata dönmesi için artık çok geç olduğundan ve koşullar gereği çaılşma hayatına atıldım.
Turizm otelcilik meslek edindirme kurslarında geçen 3 ay sonunda Büyük Efes Oteli'nde staj. Burada barmen yardımcılığı
Sonra sahil illerinin bir kaçındaki başarısız girişimler sonunda çankaya'da bir otelde Askere gidene kadar otelcilik.
Askerliğim erbaş olarak 1994-1996 yılları arasında Şırnak Cizre 1. jandarma sınır taburu karargah destek bölüğünde tamamlandı.
Ama Şırnak sendromu sebebiyle biraz geciken bir hamleyle de olsa çıkış yolunu üniversite olarak görmem sonrası
24'ünde biraz hayata geç kalmış biri olarak geç start aldım yaşam yarışında...
7 yıl ara verdiğim eğitim hayatıma devam benim için kaçınılmaz olarak sancılı oldu.
Dershanede rehber öğretmenimiz "asla kazanamazsın kazanırsan şu duvara asmalı bunca taze bilgiye sahip dimağ varken" diye moral verdi...
Ben Ege üniversitesini kazandım... Felsefe bölümünü...
Hazırlık hariç tüm eğitim hayatım çalışmakla birlikte yürüdü.
Fakat bölümümü birincilikle bitirmeme mazeret değil, arkadaşlarım gezip gününü gün ederken benim geceli gündüzlü çalışarak bilenmem için vesile oldu bu durum
İki yıl kütüphanede...
sonraki 6 yıl bir özel güvenlik şirketinde.
Fakat eğitimim, damarlarıma zerk ettiği ve tıpkı civa ruhu gibi ölünce dahi terk etmeyecek felsefe ve öğrenme aşkıyla yüreğim kavruldu...
Hayaller gerçek masallar hakikate dönüşebilir sanarak o hızla yüksek lisansıma başladım
Burada hayat, iki haftalık vekil öğretim görevliliğiyle ağzıma bir parça bal çalıp,
aklımı da başımdan alıp yıllar sonra geri vermek üzere bilmediğim bir yere saklayıp yüreğime vuracağım gemleri de unutturdu...
Tezim Dünyada sayılı, Türkiye'de tek ve literatürde ses getirecek denli iddialıydı.
"Platon'un Yasalar isimli eserinde Eğitim"
"Beni (20 yıl öğrencisi olan) bu hayatta bir tek Aristoteles anladı... ama o da yanlış anladı diyen Platon'un dramına bir son verip, tüm gizemli sözcüklerinin fenomenolojik yaklaşımla ve kelimelerin tarihçesiyle peşine düştüm....
Felsefe tarihini yeniden yazmak gerek diyerek haddimi ve boyumu aşınca
Danışmanım tıpkı dershanedeki danışmanım kadar iyimserdi... yine:
"Sana sadece metodoloji gösterebilirim. Benim desteğimi bekleme Doğru ya da yanlış yazdıklarınla jüri karşısında başbaşasın."
Oy birliğiyle 45 dakikalık savunmayı 2.5 saatte tamamlayarak tezim komisyonca onaylandı..
Sonra...
tutulmayan sözler, tanınmayan yüzler ve liyakatın pespaye adamcılığa bozuk para misali harcanmasıyla tanıştım...
Tanıştığıma memnun olmadım ne yalan söyleyeyim...
Fakat gerçeğin soğuk zeminine çıplak ayakla basmayınca ayaklarının üzerinde durulmuyor ve hayallerini kurban etmeyince gerçeğe adam olunmuyor.
Büyüdüm...
Yıllarca oradan oraya o şehir bu şehir gezdim durdum işim dolayısıyla
Gittiğim yerlerden birinde sanırım yitirdiğim aklımı bulup
terk ettiği başıma dönmesi için güç bela ikna ettim sanırım.
Göz olaaa dağların ardını göre... akıl olaaa başa gele..
Dağların ardıı değil de burnumun ucunu görür görmez beni tamı tamına on yıl sabırla bekleyen o güzel insanı daha fazla bekletmeyip tercihimi ondan yana kullandım.
Hayatın idamesi bir şekilde olur olmasına da doğru insan bir kere çıkar bu kısacık hayatta insanın karşısına dedim ve hiç de pişman olmadım.
Doktora için kayıt yaptırdığım gün gelen işe kabul edildiğimi bildiren telefonla düzenli bir işe geçiş yaptım
Bu sayede Evlendim...
Her ne kadar özel güvenlikçi olabilmiş olsam da
İlk aşkıyla evlenmeye benzettiğim idealindeki mesleği yapma mutluluğuna nail olanlardansa,
yaşamını idame ettirmesini sağlayacak mantık evliliği yapanlara benzettiğim durumdayım ancak.
Şükürler olsun
İş beğenmeyip ya da iş bulamayıp ya da bu üniversite bitirmiş bu işi yapmaz diyen mantığın duvarını aşamayıp işsiz olanlardan halliceyim.
Araya kırk hatırlı kişi konarak girilebilen saygın bir işe, saygın yönetici ve çalışma arkadaşlarına sahibim daha ne olsun? Hem Golf almama ve yuva kurmama vesile olacak kazanç sağladı ve bunu ileriye doğru borçlanabilecek kadar güven vermesiyle sağladı.
sonra bir Golf sahibi olunca yeniden doğmuş gibi oldum.
Yıllarca çalışmanın karşılığını heba etmemek adına ve bilinçli tüketici olabilmek adına çıktığım yolda bir baktım ki sahip olduklarım heba olup gidecek eğer koparsam bilgi kaynağım forumdan.
Sağolsun bir Troll sayesinde, hatrı sayılır sessiz bir kitle tarafından takip edildiğimi bilmek yüreğime su serpti, verdiğim emeklerin boşa gitmediğini görerek.
O harekette birlikte olan dostlarımın hak ettikleri gönül borcunun ödenmesi için bir ömür çalışmam gerektiğini de bilerek kendilerine buradan selam ederim.
Sağolsun Yusuf dostumun sayesinde bir yola çıktık ve Orhan Üstadımın da katıldığı bu yolda iki yılda emek verip bulup buluşturup yazdığım bütün yazılarımı bu yeni oluşuma aktardık.
Burada paylaşmak bilginin güç olduğu modern dünyanın en esaslı yasasına başkaldırıdır.
Klasik düşüncenin asıl, diğerlerinin soluk birer kopya olduğu modern dünyada bildiğini paylaşmak, saygı hariç hiçbir karşılık beklemeden paylaşmaktır benim Pandora'nın kutusunda saklı kaldığına inandığım.
Erdemler birliği öğretisini yayan ve hiç bir karşılık kabul etmeden şehir şehir gezen, bildiklerini paylaşan gezgin bilgelerin yaşama karşı duruşunu kriztalize halidir benim için "forum"
Biliyorum çok daha azını ve sadece Golf ile ilgili yazıyorum.
Eğitim hayatımda öğrenmek zorunda kaldığım İnglizce'nin tek işe yaradığı yerdir yabancı kaynakların taranması ve bilgilerin derlenmesi.
Ama biliyorum Golf'ten dahasını paylaşıyorum Golf'ün vesilesiyle.
Bu arada baba oldum 41'ime günler kala..
derinlere gömdüğüm unutmak istediğim hayaller, yeşeren ümitler, yepyeni duygular..
Üzülmüyorum artık; biliyorum ki hayatta mucizeler büyüklü küçüklü hep var.
ve Hayatın beni getirdiği yerde kaderimle barışık kederine yenilmeyenlerdenim...
Moderatör tarafında düzenlendi: