Yaptığım iş görüşmesinin 12 Ekim'de olumlu sonuçlandığını ve 18 Ekim'de işbaşı yapmam gerektiğini öğrenir öğrenmez uzun zamandır aklımızda olan Kemaliye'deki Taşyol'a gitmek üzere 13 Ekim Çarşamba bisikletleri tavana atıp apar topar yola çıktık. Rotanın ilk ayağı aşağıdaki şekilde, plan ise 13 Ekim'de Taşyol'da bisiklet sürdükten sonra akşamında Erzincan'da konaklayıp 14 Ekim'de Bayburt D915 yolu üzerinden Uzungöl'e inerek Çinçiva, Rize'ye geçmek ve 16 Ekim'de Samsun'a dönmek:
Refahiye'den sonrasını ilk defa geçtiğimiz için heyecanlıyız; manzara yerinde.
Kemaliye girişinde tünellerin 2-3 tanesiyle ve kanyonla karşılaşıyoruz. Etkilenmemek mümkün değil. Ağızlar kulaklarda
Önce Kemaliye merkeze gidip "acaba burada mı kalsak" diyip biraz dolanıyoruz ve yürüyerek ufak ve sevimli merkezi de gezmiş oluyoruz. Kasaba sessiz, sakin, çarşısında park sorunu hemen göze çarpan bir yer. Bazı sokakları daracık ve tek yön. Aşağıdaki gibi güzel korunmuş eski konaklar mevcut.
Dişimize göre bir yer bulamıyoruz; daha doğrusu eşimin isteğiyle kalmaya niyetlendiğimiz bir yere gidiyoruz fakat esnafın soğuk tavırları beni çileden çıkarıyor. Akşam Erzincan'da kalma planımıza sadık kalıyoruz ve hava kararmadan bisikletleri indirip kasabanın girişindeki Taşyol'a doğru pedal çeviriyoruz. Git gel toplam 20 kilometre süreceğiz ve 1.5 saat sürmesini tahmin ediyorum.
Yolun başlangıcı asfalt; daha sonra stabilize bir hâl alıyor. Golflerinizle kesinlikle gidebileceğiniz bir yol; konuyu da bu yüzden açıyorum zaten Kesinlikle yolunuzu düşürmelisiniz. Bence fotoğraflar ve videolar gerçek etkileyiciliğinin onda birini dahi yansıtmıyor.
İşte karşınızda birçok kültürde birçok efsaneye konu olmuş Fırat Nehri ve dikkatli baktığınızda tünllerin sadece birkaçı:
Hava ne sıcak ne soğuk; şansımıza yağış da yok (Etkinlik boyunca 18-22 C derece).
Henüz pek bilinmediği için ve hafta içine denk geldiği için yol boyunca sadece 2 araçla karşılaştık:
Tünellerde sürekli kanyona bakan balkon gibi açıklıklar var ve hepsinin manzarası birbirinden güzel. Nehirin üstünde uçan bir doğan gibi bir görüşe sahip oluyorsunuz. Aşağıda botla/tekneyle gitseniz eminim keyifli olacaktır fakat bu tünellerin manzarası bence daha güzel.
Bu bölgeler gerçekten bir tabiat harikası.
Arkaplanda "şu Fırat'ın suyu akar serindir" çalıyor
Tüneller devam ediyor. Dile kolay, 6 kilometrede 25 tünel...
Fotoğraf çekmekten yol alamıyoruz...
Ve yolun devamı nasıl, nerede bitecek, nereden döneceğiz, uzun tünel çıkacak mı soruları eşliğinde pedal basmaya devam ediyoruz...
Bu arada, tünellerden 2 tanesi diğerlerinden daha uzundu ve kanyona bakan bir boşluğu yoktu. Özellikle gidiş yönünde ilk defa geçerken o zifiri karanlık ne zaman bitecek, karşımıza bir şey çıkacak mı, zaten az aydınlatan ışığın pili ya biterse diye düşüne düşüne bilinmeze gitmenin verdiği his tarif edilemez.
Her tünele bazı insanların isimleri verilmiş. Bu insanlarla ilgili bilgiler yazılsa ve tünellere ayrıca numara verilse bence gayet şık olurdu. Sadece bir isim ve soyisim tüneli yazıyor.
Arada böyle açıklıklar da var.
Başladıktan 1 saat 53 dakika sonra aynı yerde sürüşü noktalayıp bisikletleri tekrar tavana yükleyip Erzincan'a doğru yola çıkıyoruz.
Akşam Erzincan'da dinlenip Perşembe sabahı erkenden yine uzun zamandır merak ettiğim ve yarısını ilk defa geçeceğimiz şu rotaya başlıyoruz:
Erzincan - Bayburt arası beklediğimden çok daha iyi asfalt kalitesine ek olarak muazzam manzaralar sunuyor. Benden mutlusu yok...
Belki de benden mutlusu vardır ve o da şu evle göleti 2100 metrede herkesten ve her şeyden uzak yapan şanslı arkadaştır
Refahiye'den sonrasını ilk defa geçtiğimiz için heyecanlıyız; manzara yerinde.
Kemaliye girişinde tünellerin 2-3 tanesiyle ve kanyonla karşılaşıyoruz. Etkilenmemek mümkün değil. Ağızlar kulaklarda
Önce Kemaliye merkeze gidip "acaba burada mı kalsak" diyip biraz dolanıyoruz ve yürüyerek ufak ve sevimli merkezi de gezmiş oluyoruz. Kasaba sessiz, sakin, çarşısında park sorunu hemen göze çarpan bir yer. Bazı sokakları daracık ve tek yön. Aşağıdaki gibi güzel korunmuş eski konaklar mevcut.
Dişimize göre bir yer bulamıyoruz; daha doğrusu eşimin isteğiyle kalmaya niyetlendiğimiz bir yere gidiyoruz fakat esnafın soğuk tavırları beni çileden çıkarıyor. Akşam Erzincan'da kalma planımıza sadık kalıyoruz ve hava kararmadan bisikletleri indirip kasabanın girişindeki Taşyol'a doğru pedal çeviriyoruz. Git gel toplam 20 kilometre süreceğiz ve 1.5 saat sürmesini tahmin ediyorum.
Yolun başlangıcı asfalt; daha sonra stabilize bir hâl alıyor. Golflerinizle kesinlikle gidebileceğiniz bir yol; konuyu da bu yüzden açıyorum zaten Kesinlikle yolunuzu düşürmelisiniz. Bence fotoğraflar ve videolar gerçek etkileyiciliğinin onda birini dahi yansıtmıyor.
İşte karşınızda birçok kültürde birçok efsaneye konu olmuş Fırat Nehri ve dikkatli baktığınızda tünllerin sadece birkaçı:
Hava ne sıcak ne soğuk; şansımıza yağış da yok (Etkinlik boyunca 18-22 C derece).
Henüz pek bilinmediği için ve hafta içine denk geldiği için yol boyunca sadece 2 araçla karşılaştık:
Tünellerde sürekli kanyona bakan balkon gibi açıklıklar var ve hepsinin manzarası birbirinden güzel. Nehirin üstünde uçan bir doğan gibi bir görüşe sahip oluyorsunuz. Aşağıda botla/tekneyle gitseniz eminim keyifli olacaktır fakat bu tünellerin manzarası bence daha güzel.
Bu bölgeler gerçekten bir tabiat harikası.
Arkaplanda "şu Fırat'ın suyu akar serindir" çalıyor
Tüneller devam ediyor. Dile kolay, 6 kilometrede 25 tünel...
Fotoğraf çekmekten yol alamıyoruz...
Ve yolun devamı nasıl, nerede bitecek, nereden döneceğiz, uzun tünel çıkacak mı soruları eşliğinde pedal basmaya devam ediyoruz...
Bu arada, tünellerden 2 tanesi diğerlerinden daha uzundu ve kanyona bakan bir boşluğu yoktu. Özellikle gidiş yönünde ilk defa geçerken o zifiri karanlık ne zaman bitecek, karşımıza bir şey çıkacak mı, zaten az aydınlatan ışığın pili ya biterse diye düşüne düşüne bilinmeze gitmenin verdiği his tarif edilemez.
Her tünele bazı insanların isimleri verilmiş. Bu insanlarla ilgili bilgiler yazılsa ve tünellere ayrıca numara verilse bence gayet şık olurdu. Sadece bir isim ve soyisim tüneli yazıyor.
Arada böyle açıklıklar da var.
Başladıktan 1 saat 53 dakika sonra aynı yerde sürüşü noktalayıp bisikletleri tekrar tavana yükleyip Erzincan'a doğru yola çıkıyoruz.
Akşam Erzincan'da dinlenip Perşembe sabahı erkenden yine uzun zamandır merak ettiğim ve yarısını ilk defa geçeceğimiz şu rotaya başlıyoruz:
Erzincan - Bayburt arası beklediğimden çok daha iyi asfalt kalitesine ek olarak muazzam manzaralar sunuyor. Benden mutlusu yok...
Belki de benden mutlusu vardır ve o da şu evle göleti 2100 metrede herkesten ve her şeyden uzak yapan şanslı arkadaştır
(Sistem 25 fotoğraftan fazlasını eklememe izin vermedi. Yola kaldığımız yerden daha sonra devam edeceğiz)
Son düzenleme: