@neokaos
Değerli Hocam
Duygusal karar verecek yaşı geçeli çok olsa da olası bir hatalı duygusal karardan kaçınmak için herkesin ikinci bir hakkı hak ettiğini ve oldu ki bunu da bir sebeple fark edemedi bir üçüncü şans vermek istedik kendisine.
Aslında daha detaylı anlatmak gerekirse şöyle:
Burası yalnızca bir forum, dahasına ne gerek ne de ihtiyaç var şeklinde düşünen dostlarım bundan sonrasını haklı gerekçeyle okumayabilirler.
Ancak mesele Golf veya Citroën değil...
Keşke bu kadar basit olabilseydi.
Benim derdim hayatı boyunca kötü olmayı tercih edenlerle. Acaba bir yol bulup içlerinde yaşadıkları cehenneme kendileri odun taşırken bizi de buraya odun atmaya tahrikle, tahkirle, iltifatla, hamasetle, alay ve saymakla bitmez yollarla kendilerinin orada olmalarına bizim verdiğimiz karşılıkları dayanak göstererek müdafalarına ve kötülüklerini devam ettirmelerine meşruiyet kazandırmak ve yeni kötülüklerini teşvik etmekle hatta teamülen kendileri gibi kötü olmaya azmettirmekle ilgisi var.
Bütün hüsniyetimizle; fakat bütün bunları da bilerek olabildiğince saflık ve hatta naiflik sınırlarına ulaşacak kadar iyilikle kucak açtık. Eskilerde yaşanan ve hatırladıkça üzüldüğüm bir kişiyi de aynı şekilde yaklaşıldı fakat muvaffak olamadık.
Öncesinde kim olduğunuzun önemi yok. Burada yapılan paylaşımlarda insanların kendilerini kötü hissetmelerine neden olmamak demek.
Paylaşım adı altında kendini diger insanların zevkleriyle ve tercihleriyle alay edip de bunu kimsenin fark etmeyeceğini sanan fakat bunu fark edip cehaletiyle alay etmeyecek kadar aklı başında insanlarla karşılaşmamış olduğundan bizi tanıyamayacağını öngörüsüne de sahibiz.
Bazen koşullar bizi itebilir iyi olmamaya..Bu esnada yakalanırsak olur da o anda yasa ise karşı karşıya kaldığımız, işte o zaman yasanın cezaevlerinde adına "kader mahkumları" denen ler arasında yerini alır.
Peki ya vicdanınıza yakalanırsanız?
Bizde bilinç ile vicdan apayrı dünyalara ait apayrı kelimeler. Oysa ki tek bir hece ve sesle birbirlerinden ayrılan bilinç ve vicdan aslında bir ve aynı etimolojik kökenleri sahip olduğu gerçeğini sadece dikkatli gözler için saklayan mahzun bir güzelliktir.
Bilinç yoksunluğu değil vicdan yoksunluğudur başkalarının zarar görebileceğini ön varsayarak veya teamülen zarar veren insanlar kötüyü iyiden ayırt etme yetisine kötülük yapıp kötülüklerine karşılık şiddet ve nefret yarattıkları oranda kendilerini var-sayar ve varlıklarının görece değerini güçlü bir şekilde hissederler. Bu kısır döngüyü kıran bir durumla karşılaştıklarında saf kötülük mantığı vicdanlarının sahasında deyim yerindeyse ofsaytta kalır.
Bunca sevgi dolu affetme ve hatalarını arttıracak şiddetli yanıtı bizlerden alamadı... Böylece bizleri kendisine benzetmesini özlediğimiz gibi kendisinin kötülüklerine şiddet ve bizleri kendisinin suç ortağı veya azmettiricisi haline getirecek kötülükle asla karşılık vermedik. Hissettiğim duygular; kızgınlık veya alay edilmenin verdiği aşağılamaya karşılık aşağılama dürtüsü veya " bi adam olmadı gitti" şeklinde bir gerçekçi olmayan yaklaşım değil. Biz kimseyi yola getirmek için burada değiliz ama olsa olsa yoldan çıkanı "gittiğin yol, yol değil" diyecek sorumluluğa sahibiz. Aslında üzülmek hafif kalacak ve şu Amerikan filmlerindeki gibi her daim iyiliğin kazanamadığı gerçeği kırık bir cam parçası gibi her nefes almamda yüreğime batıyor. Bu adamın büyümeyi değil çocuk kalmayı seçtiğini; yere düştüğünde yere düşmesine neden olan sandalyeye " niye orada duruyorsun? Madem ki düşmeme neden oldun... al sana" diyerek vurmasına benziyor; oradaki koca sandalyeyi görme yetişkinliğine ulaşamadığından ötürü ona kızmamak gerek. Düşen o ise, sandalye de biz değiliz herhalde.... desem de inanmayın. Bütün bir Golf alemini, yel değirmenleriyle savaşan Don Kişot misali karşısına almış ve onları türlü manevralarıyla maymuna çevirmiş sanan da kendisi...
Hayal dünyasındaki düşmanları, gerçek dünyadaki dostlarından değerli ve tercih edilesiyken... gerçek dünyayı kabullenmek ve dost veya düşman edinmek yerine 7 yaşındaki çocukların yaptığı gibi dış karmaşık ve acı veren dünyayı fark edip başa çıkmayacağını düşünüp kendisine hayali dostlar, canavarlar ve dünyalar yaratması gibi... o yaşta ise normal ama 25 inde ise nevrotik bir dünyanın kıyılarına çıkıp, tıpkı Amerika'yı keşfe çıkan keşifler misali, girip bir daha geri çıkmamak için tüm gemileri yakmasına benziyor... yaktığı gemilerde ona nice hakikati size yansıtarak fark ettirecek dostların aynalarını da paramparça etmiş oldu...
En kötüsü; ne kadar cahil olduğunu anlayamayacak kadar cahil olarak doğduğumuz gibi kalacak....
Yahu "alelade troll ü adam saydın.. Banla gitsin" diyenler bütün bu sözlerime rağmen çıkarsa yanıtım bugün apaçık kötülük edene bile gösterilen "merhamet ve sevgiye" sizin de bir gün ihtiyacınız olabileceği hakikatini, düşmez kalkmaz sadece tek bir varlık olduğu için kabul edeceğinizi varsayıyorum.
Yanılıyor olabilirim...
Ama Hepimiz insanız ve insan olduğumuz ölçüde hepimiz anlayış ve doğru yaklaşıma muhtacız...
Ama en fazla da iyiliğe....
Eminim kimse okumayacak yine... Ama olsun....
Beğeni beklediğim için değil anlaşılsın diyedir ne yaptığımızı açıklama isteğim...
Saygılarımla