silvershadow
Emekli
- Katılım
- 6 May 2015
- Mesajlar
- 8,996
- Tepkime puanı
- 1,340
- İsim
- Murat İNCİ
R'sızımın onca fotoğrafını çektim.
Böyle bir eğlencem, böylesi bir alışkanlığım, böylesi bir mutluluğum yoktu R'sızımdan önce
İster güzelliği umutsuzca yakalamaya çalışmak deyin
ister deli dolu ya da çocukça bir eğlence[sm=hiho.gif]
isterse Paylaşmaya çalışmak gördüğüm güzelliği...
Amma velakin bir tanesini bile gördüğüm güzellikte fotoğraflayamadım bir türlü....
Fotoğrafın ya da fotoğrafçılığın F'sinden de sanatın S'sinden de anlamam;
Ancak, Photoshop'la allanıp pullanmış, tüm doğallığını yitirmiş plan,ışık ve açının benzerliğine şaşırdığım o fabrikasyon, duygu yoksunu tüketim kültürüne yönelik katalog fotoğrafları beni mutlu etmiyor bunu biliyorum.
Bunun yerine her baktığımda yeni güzellikler keşfetmenin mutluluğunu yaşatan bu fotoğrafları; her pikselini içselleştirmek için uzuuuun uzun ve hayran hayran baktığım fotoğrafları; planları, ışığı ve açısı hep yetenek ve sevgi olan ve gözlerimi kamaştıran bu fotoğrafları; her baktığımda ve her yeni karede dahası da varmış dedirten, duygu ve hikayesiyle büyülüyen fotoğrafları meydana getiren akıl ve gönül karşısında saygı ve hayranlık duymamak ne mümkün?
Modern dünyada insanlar en çok kendilerini eğlendirenlere değer veriyorlar, kendilerini, yaşamlarının ayrıntılarını, gayelerini, acılarını ve mutsuzluklarını unutturanlara değer veriyorlar. Modern çağın hokkabazları da bundan faydalanıp saygı ve hürmet talep ediyorlar kendilerine sanatçı diyen kimileri sanatın ya da güzel ya da İyi olanın yüreklerini arındırmasına, yüceltmesine imkan verecek muhayyileye ve temayüllere sahip olmadıklarından habersiz olduklarından kendilerine yönelen sevgi ve ilgi bu ruhlarının kara deliklerinde kaybolduğundan dahasına da taliptirler...Ürettikleri, öylece bakıp geçtiğimiz öylesine tükettiğimiz ve hemencecik unuttuğumuz şeylerden ibarettir ve bu yüzden zaman onların en büyük düşmanıdır.
Oysa dolu olan gönlünden südur edenlerle, taşanlarla gönlümü doldurmaktadır ve eski çağlarda sanatçıların vücuda getirdikleri sanat eserlerine imzalarını atmalarına engel olanla aynı gerekçeye sahiptir: tevazu.
Şanslı bir insanım ben...
Böyle bir eğlencem, böylesi bir alışkanlığım, böylesi bir mutluluğum yoktu R'sızımdan önce
İster güzelliği umutsuzca yakalamaya çalışmak deyin
ister deli dolu ya da çocukça bir eğlence[sm=hiho.gif]
isterse Paylaşmaya çalışmak gördüğüm güzelliği...
Amma velakin bir tanesini bile gördüğüm güzellikte fotoğraflayamadım bir türlü....
Fotoğrafın ya da fotoğrafçılığın F'sinden de sanatın S'sinden de anlamam;
Ancak, Photoshop'la allanıp pullanmış, tüm doğallığını yitirmiş plan,ışık ve açının benzerliğine şaşırdığım o fabrikasyon, duygu yoksunu tüketim kültürüne yönelik katalog fotoğrafları beni mutlu etmiyor bunu biliyorum.
Bunun yerine her baktığımda yeni güzellikler keşfetmenin mutluluğunu yaşatan bu fotoğrafları; her pikselini içselleştirmek için uzuuuun uzun ve hayran hayran baktığım fotoğrafları; planları, ışığı ve açısı hep yetenek ve sevgi olan ve gözlerimi kamaştıran bu fotoğrafları; her baktığımda ve her yeni karede dahası da varmış dedirten, duygu ve hikayesiyle büyülüyen fotoğrafları meydana getiren akıl ve gönül karşısında saygı ve hayranlık duymamak ne mümkün?
Modern dünyada insanlar en çok kendilerini eğlendirenlere değer veriyorlar, kendilerini, yaşamlarının ayrıntılarını, gayelerini, acılarını ve mutsuzluklarını unutturanlara değer veriyorlar. Modern çağın hokkabazları da bundan faydalanıp saygı ve hürmet talep ediyorlar kendilerine sanatçı diyen kimileri sanatın ya da güzel ya da İyi olanın yüreklerini arındırmasına, yüceltmesine imkan verecek muhayyileye ve temayüllere sahip olmadıklarından habersiz olduklarından kendilerine yönelen sevgi ve ilgi bu ruhlarının kara deliklerinde kaybolduğundan dahasına da taliptirler...Ürettikleri, öylece bakıp geçtiğimiz öylesine tükettiğimiz ve hemencecik unuttuğumuz şeylerden ibarettir ve bu yüzden zaman onların en büyük düşmanıdır.
Oysa dolu olan gönlünden südur edenlerle, taşanlarla gönlümü doldurmaktadır ve eski çağlarda sanatçıların vücuda getirdikleri sanat eserlerine imzalarını atmalarına engel olanla aynı gerekçeye sahiptir: tevazu.
Şanslı bir insanım ben...