şu süreçte tek isteğim arabalar konusunda kimsenin uzun vadeli kredilere boğulmaması yönünde.düşüncemin altında olası bir ötv düşüşünün kredilileri çok etkileyecek olması yatıyor.(şimdi bana mantığımın çok ütopik ya da saçma olacağını söyleyebilirisniz ama bugüne kadar ütopik dediğimiz herşeyin olduğunu gördü bu gözler)
Bence devlet kazancından vazgeçmez hocam, fiyatlar ne kadar artarsa artsın sıfır araç satışında problem yok ki mutlaka satılıyor, vatandaş alamasa bile galerici kesin alıyor.
Temel problemlerden birisi Sıfır Araç bulunurluğu az. Satılamayan stokta birsürü araç olacak ki, yani devletin kasasına henüz vergi olarak katkı sağlamamış araçlar, belli bir ötv indirimiyle ilgi odağı haline getirilip hepsinin ivedilikle satılıp vergiye dönüştürülmesi sağlanacak... O kadar çok araç olmadığı için ötv indirimi hayalden de öte. Ötv yükselişi bence daha olasılık dahilinde..
Benimse ütopik korkum ve düşüncem şu; İkinci el satışlara, Araç yaşı gözetilmeksizin, bireysel şahısların aldığı sattığı tüm araçlara kasko değer listesi üzerinden ek vergi gelirse; o zaman bakın görün çılgın vergi toplama yöntemi olur
Burada verginin kimden alınacağı sorusu gün yüzüne çıkıyor. İkinci el araç satışından %5 vergi ödenecek diyelim; bunu satıcıdan alma yoluna giderse, satan kişi rahatlıkla aracın fiyatına yansıtmayı tercih edebilir. Aklındaki rakam 400 bine satmak, ek vergiyi de hesaba katınca 420 bin yazar, zaten fiyatlar gittikçe artıyor kimin umrunda ! Alıcının gözüne çok görünmez çünkü zaten cebinden gizli gizli çıkmış olacak bu vergi. O araca bakıyorsa eğer zaten o 420 bin bütçeye çıkmıştır kendisi. Neticede aracı satın alan bir şekilde almak zorunda kalıyor çünkü başka bir ihtimali yok, o an elinde vasıtası yok, büyük ihtimal elindekini satmıştır. Satıcının ise malının akarı kokarı yok. Satılmazsa binmeye devam, varsın üst modele geçmeyelim diyebilir.
Ha bu yüzde 5 vergiyi noterden sonra veya önce alıcının ödemesi gereken bir şekilde yapılırsa, işin rengi değişir. Aracın fiyatının içine dahil olmadığı için; yani cepten hissettirmeden çıkan bir tutar yerine; göz göre göre ödendiğinden dolayı biraz can sıkıcı ve araç değiştirmeyi ertelemeye sebep olan bir sistem olur. Devletin ek vergi toplama oranını da düşürür.
Örnek; Kredi kartımızdan 5 bin tl aylık ödememiz var, ama kdv yi satıcı sizin adınıza devlete ödemiyor olsun, yani her ay o kredi kartı ekstresinin yüzde 18 ini e-devlet ten girip kendiniz yatırıyor olun. Ne kadar rahatsızlık verir. İki türlü de ödüyoruz, hatta iki türlü de biliyoruz kdv nin varlığının bilincindeyiz farkındayız ama birisinde her ay gözümüze sokulmamış oluyor.
Şimdi bunları böyle ulu-orta yazıyorum inşallah bir gün gerçek olmaz.