Şehir içinde hız sınırı zaten 80 den çok değil birçok yerde.
TSI Yakıt Tasarrufu Sağlama
- Konbuyu başlatan ugur.dogan
- Başlangıç tarihi
- Katılım
- 28 Ara 2021
- Mesajlar
- 841
- Tepkime puanı
- 357
- İsim
- Uğur
- Araç
- Golf
Bazı ustaların görüşü devirsiz sürmek motora iyi gelmiyor
- Katılım
- 11 May 2015
- Mesajlar
- 3,684
- Tepkime puanı
- 7,856
- Araç
- Golf 7 1.4 TSI 125 DSG Highline
Buna sözüm yok. Arkadaşın tarifine sözüm. 70-80 le git demiyor ki. salına salına git fren kullanma hızlanma ahestte aheste git diyor.
Böyle gidersen trafğin altını üstüne getirirsin.
Yol bomboşken önümde biri böyle giderse bazı hanımlar gibi. İşte o vakit içimden ne geliyorsa başlarım. Ehliyeti şurdan mı aldın vs vs diye Yusuf
hocam.
Önemli Olan trafiğin akışına uyup kimsenin yoluna engel olmamaktır.
ozk991
Üye
- Katılım
- 29 Ağu 2020
- Mesajlar
- 237
- Tepkime puanı
- 376
- Konum
- Antalya / Serik
- İsim
- Osman zeki küçük
- Araç
- 2015 Golf 7 1.2 tsi DSG Tungsten Gri / 07 YEK 93
Buna ben de katılıyorum. Hız limiti 110 olan yolda 80'le gitmemek lazım. Zaten yollarımız genelde iki şeritli. Sağ şeritte kamyon ve tırlar varken sol şeriti de 80 veya 90'la giden birisi işgal edince trafik kilitlenip kalıyor.
Bu istanbul için geçerli evet.
4 seritli E5 bağlantı yolunun en sağından 70 le gidene bile çakarlar sellekti . (+110 mecbursun trafik akıyorsa)
Söverler / taciz ederler
Hele plakan 34 değilse
06 bile olsa dağdan inmiş adam yerine koyarlar.
Başka xyz şehirde böylebir sey yok
En sağdan 60 la git. Ankarada laf edemezler
ozk991
Üye
- Katılım
- 29 Ağu 2020
- Mesajlar
- 237
- Tepkime puanı
- 376
- Konum
- Antalya / Serik
- İsim
- Osman zeki küçük
- Araç
- 2015 Golf 7 1.2 tsi DSG Tungsten Gri / 07 YEK 93
Evet İstanbul başka bir yer zaten. Emniyet şeridinden 120'yle giden de var. Ama bence hız limitlerine uymak lazım. Limitleri aşmak tehlikeliyse belli bir limitin altı da tehlikeli olabilir ve trafik akışını yavaşlatır. Sakin yollarda sağ şeritten isteyen istediği hızda gider zaten, sollar geçeriz. Benim kastettiğim yoğun trafiğin olduğu yerler.
Sol şeritte olmadığı sürece, 110 olan yolda sağ şeritte 80 ile gitmekte hiçbir sakınca yok.
Artık istanbulda olmadığım için bakış açım değişti
Trabzonda trafik falan yok sakin sakin araba kullanıyorum
Buna deryar da denir. Bunu bisiklet üzerinde bazen mecburiyetten çokça kez yaptığım için şunları rahatlıkla söyleyebilirim: Tünel sandığınızdan daha küçük bir alanda oluşur. Arabayı o tünele sokabilmek için tır ile neredeyse tampon tampona gitmek gerekir ve bu da çok çok tehlikeli bir durum. Aman diyim dikkat edin.
Yukarıda gerekli cevaplar verilmiş. İşin özeti momentum (ivmelenme) yakalamak ve bunu optimum seviyede devam ettirmek tasarrufun açık ara en önde gidenini yaptırır. Nedir bu? Yani ne kadar az fren, ne kadar az ani hızlanma = o kadar tasarruf.
Örnekleyelim:
İleride kırmızı ışık mı yanıyor? Orta şeride veya sağ şeride geçip ışık sarıya dönene kadar frene de gaza da basmamak.
İleride tırmanış mı var? Hızınızı düzlükte artırıp daha büyük bir ivmelenmeyle rampaya başlamak ve kademeli olarak hızınızı düşürerek çıkmak.
İleride iniş mi var? En büyük viteste fren yapmadan aracı kendi hızına bırakmak ve yolun düzleşmesine doğru hafifçe gaz vermek veya CC varsa ve 100'e sabitlediyseniz; yokuştan aşağı daha büyük bir hızla inerken, 100'e düşmesini bekleyip daha fazla yakıt harcamaya fırsat vermeden 110 civarlarında CC'yi tekrar aktif edip yavaş yavaş, az az yakıt beslemesini başlatmak.
Diye gider. Özet olarakk, benim gözlemlerime göre yakıt tasarrufunda en büyük etken trafiği okuyarak freni az kullanmak.
Bu yüzden, kırmızı ışıklara, döneceği kavşağa göz göre göre gaz kökleyip duracakları/dönecekleri yerde frene abanan sözde şoförleri aklım almıyor.
Öndeki kamyonun rüzgar tüneli
Arkadan esen meltem , karayel , lodos
İsimiz bunlara kaldı maalesef
Hatta arkadan esen rüzgar varsa?
Aracın tavanına çarşaf falan gersek , direk yelken modu.
Bu akaryakıt fiyatlarıyla ankara istanbul 2,8 ortalama yakalasan tdi la yine halay çekecek durum yok.
Ankara/ ist
50 kere gittik geldik
110 sabit 4,3 den aşağı yakamıyor. Dip deger bu 110 la
İlla 80 sabit mi gitcez ? Hadı o zaman da 3,8 olur
2,8 yakmak lazım ??? Anca kurtarır
Arkadan esen meltem , karayel , lodos
İsimiz bunlara kaldı maalesef
Hatta arkadan esen rüzgar varsa?
Aracın tavanına çarşaf falan gersek , direk yelken modu.
Bu akaryakıt fiyatlarıyla ankara istanbul 2,8 ortalama yakalasan tdi la yine halay çekecek durum yok.
Ankara/ ist
50 kere gittik geldik
110 sabit 4,3 den aşağı yakamıyor. Dip deger bu 110 la
İlla 80 sabit mi gitcez ? Hadı o zaman da 3,8 olur
2,8 yakmak lazım ??? Anca kurtarır
Yarış araçlarında Tampon tampona rüzgar tüneli olur lakin 80 90 ile giden bir tırın arkasında çok rahat rüzgar tünelinden faydalanabilirsiniz. Bunun en güzel örneğini geçen yaz karavan arkasından 1.6 atmosferik ford b Max ile fabrika verisi altında tüketim yakalayarak kendim test ettim. Babam önde hilux + çekme karavan ile ilerledi ben arkalarından ford b Max 1.6 benzin otomatik araç ile. B Max yolcu olarak ve bagaj olarak doluydu.
Alttaki menzil yakıt aldıktan 30-40 km sonra çekildi. Depo 48 litre ve fabrika verisi 5.1 litre.
İstanbul trabzon bu tüketim bu şekilde oldu ve tek depo ile Trabzona geldik. İstanbul Kartal'dan trabzon.
O kadar mesafeyi çekme karavan arkasında gittiğiniz hızla, önünüzde çekme karavan olmasaydı da yakalamaya çok yaklaşırdınız zaten.
Tekrar ediyorum; tampon tampona gidecek kadar yaklaşmadan elle tutulur bir fark elde edemezsiniz. Bisiklet üzerinde, vücudumun her yeri rüzgâr alırken, TIR'ın arka kısmının sağında solunda ortasında, 10 cm yakınlığından 3 metre uzağına kadar her cm'sini test ederek, birçok kez ve önümdeki yol bilgisayarında anlık hızı sürekli takip ederek bunları söylüyorum. Vaktim olduğunda görsel bulabilirsem daha detaylı bir açıklama da yaparım belki...
Ayrıca, önünüzde canınızı emanet edebileceğiniz babanızın çektiği karavanın arkasına girmekle hiç bilmediğiniz bir ağır ticari aracın arkasına girmek arasında bence büyük fark var
Bu arada, karavanla aranızda ne kadar bir mesafe vardı @yusuf hocam?
Genelde takip mesafesi vardı hep. Youtube de tir rüzgar direnci videoların da bakarsanız arkada bir tırlık daha bir mesafede direncin az olduğu bir alan var.O kadar mesafeyi çekme karavan arkasında gittiğiniz hızla, önünüzde çekme karavan olmasaydı da yakalamaya çok yaklaşırdınız zaten.
Tekrar ediyorum; tampon tampona gidecek kadar yaklaşmadan elle tutulur bir fark elde edemezsiniz. Bisiklet üzerinde, vücudumun her yeri rüzgâr alırken, TIR'ın arka kısmının sağında solunda ortasında, 10 cm yakınlığından 3 metre uzağına kadar her cm'sini test ederek, birçok kez ve önümdeki yol bilgisayarında anlık hızı sürekli takip ederek bunları söylüyorum. Vaktim olduğunda görsel bulabilirsem daha detaylı bir açıklama da yaparım belki...
Ayrıca, önünüzde canınızı emanet edebileceğiniz babanızın çektiği karavanın arkasına girmekle hiç bilmediğiniz bir ağır ticari aracın arkasına girmek arasında bence büyük fark var
Bu arada, karavanla aranızda ne kadar bir mesafe vardı @yusuf hocam?
- Katılım
- 11 May 2015
- Mesajlar
- 3,684
- Tepkime puanı
- 7,856
- Araç
- Golf 7 1.4 TSI 125 DSG Highline
Youtube videosuna gerek yok hocam.
Takip mesafesi vardıysa güzel. Fakat o mesafede yakıt tasarrufuna etkisi beklediğinizden çok daha düşük. Hiç yok demiyorum; fakat bahsettiğiniz takip mesafesinde oldukça düşük. İlk deneyimlediğimde ben de çok şaşırmıştım (bisiklet üzerinde onlarca kez rüzgârı, direnci, rüzgâr dalgalarının etkisini, nerede başlayıp nerede bittiğini, arttığını azaldığını birebir hissederek; araçla da 1-2 defa test ederek söylüyorum). Tırın/kamyonun/otobüsün/karavanın arkasında doğan tünel dümdüz devam etmiyor; çok erken bir şekilde daralıp aşağı iniyor ve rüzgâr döne döne tokatlamaya başlıyor. Arabada pek hissedilmese de bisiklette hissetmek mümkün; veya aşağıdaki gibi araştırmalar, rüzgâr tüneli testleri sonucunda bu verileri görmek mümkün.
Aşağıdaki resimlerden bazılarında kırmızıyla işaretlediğim boşluklara girecek kadar yakından gitmiyorsanız çok da büyük bir etki etmiyor. O kadar yakın gitmek demek de tampon tampona giderek tehlikeye davetiye çıkarmak demek.
Bu arada, sayenizde yeni bir kelime öğrendim. Platooning. Konvoy yapmak demekmiş
Yakıt tasarrufu sağlamak için ağır ticari araçların yaptığı şey. Evet, sizin dediğiniz gibi bir tasarruf var; fakat benim dediğim gibi dibine girmediğiniz sürece çok büyük bir tasarruf yok...
@calik hoca da yukarıda yaptığı çalışmayla son noktayı koymuş gibi görünüyor ama izninizle özellikle rüzgâr direnci konusunda forum genelinde ilgilenen olursa diye kaynakları da paylaşayım:
https://tefugen.com/wp-content/them...ources/TEFUGEN_RESOURCES_DRAG_ON_A_TRUCK1.pdf
http://www.ijirset.com/upload/2016/june/9_ENHANCEMENT.pdf
https://iopscience.iop.org/article/10.1088/1757-899X/252/1/012035/pdf
https://tc.canada.ca/en/programs/no...mic-drag-reduction-devices-heavy-trucks-buses
https://www.nrel.gov/docs/fy15osti/64133.pdf
https://ecomodder.com/blog/aerocaps-for-pick-up-trucks/
https://damogranlabs.com/2019/06/truck-aerodynamics/
Hocam, evet, doğrudur fakat aman diyim gerçekten çok tehlikeli bir sürüş şekli. Yapılan tasarrufa gerçekten değmez. O otobüs önünüzde değilken; otobüs varmış gibi, o şekilde sakin ve sabit sürseydiniz aşağı yukarı en az 1 litre zaten tasarruf olurdu sanırım. Otobüsün önüne ne çıkacak, lastiği mi patlayacak, ani bir manevra yapınca önünüzde bir anda başka bir şey mi göreceksiniz, üstünden geçtiği bir şey mi kalkıp size çarpacak belli değil @Terms
Yukarıda belirttiğim gibi; aracın dibine girmedikçe çok büyük bir tasarruf etmiyorsunuz. Ve o hızlarda aracın dibine girmek hayatınızla kumar oynamak demek.