Yukarıda 9 Temmuz'da yazdığım mesajdan sonra
@HONEY Bülent Ağabey bu detaya dikkat etmiş ve Whatsapp'tan mesaj atmış; yapacağın zaman haber ver; dahil olmak istiyorum, diye.
11 ayda 19.196 km olmuş; hem kendimi hem arabayı biraz şımartmak için geçen hafta fikri ve parçaları netleştirince kendisine haber verme sözü verdiğim için kolları sıvıyorum diye çıtlattım ve ne kadar "abi yapma etme, gerek yok" desem de aşağıdaki bullbara sponsor olma inceliğini gösterdi
Tekrar teşekkür ederim Bülent Ağabey.
Bullbarı internetten buldum ve Ankara'da sanayideki bir dükkandan geldi.
Farlar için de bayağı araştırma yaptım fakat aklımda hep kendimi bildim bileli olan ralli tutkumdan dolayı Hella vardı. Onun da modeli çok tabii... Sahibinden'de denk geldiğim ilan sahibini arayınca Hella bayiliği yapan ve işine oldukça hakim olan bir beyefendiyle 10 dakika konuştuk ve modeli de netleştirdik: Comet 500 seti.
Bağlantı aparatları, kablo ve elektrik elemanları, ampulleri, kurulum kitapçığı, kapakları vs ile eksiksiz bir kutu geliyor. Malzeme kalitesi ele geliyor.
Sıra geliyor montaja. Bullbarı bir akşam üstü babamla takıyoruz. Plaka okunmayacak gibi göründüğü için sorun olur diye sağ ve sol uçtan bullbarı kesip kısaltma fikri doğuyor fakat lambaları monte ettirmeden bir adım atmak istemiyorum.
Soluğu ertesi gün sanayideki arkadaşım Yılmaz'ın yanında alıyorum ve başlıyoruz çalışmaya
Bağlantı cıvatası, lambaların kapağı bullbarın öndeki kısmına değdiği için kısa geliyor. Hırdavatçıda yeni bir cıvata alıp uydurmak için yeni cıvataların kafalarını arkadaki tornacıda biraz taşlıyoruz.
Plakanın neredeyse yarısı gerçekten zor okunuyor; polisin vs sorun yapacağı kesin gibi. Plakalığı söküp biraz aşağı alıyoruz ve daha okunur bir hâl alıyor.
Sonra soluğu hemen yandaki elektrikçide alıp elektrik bağlantısını yaptırıyoruz. Yayıcı (genelde sarı olan sis farı) değil delici (yardımcı sürüş lambası) aldığım için uzunlara bağlatıyorum. Çünkü amacım sisten ziyade gece kampta, dağda bayırda önümü daha iyi görebilmek (gizli yan amacım da gece uzunları yakıp gelenleri, gereksiz sis yakanları doğduklarına pişman etmek
.
Havanın kararmasını ve farları test etmeyi sabırsızlıkla beklemeye geçiyorum. İlk fırsatta en yakındaki en karanlık tâli yola gidiyorum. Aradaki farkı görebilmek için kapaklar üstündeyken uzunları yakıp bakıyorum; daha sonra kapakları çıkarıp uzunları yakıyorum... Aman Allahım o da ne
Gündüz oldu
))
Kısalara dönünce etrafımı hiç görmüyormuşum gibi hissetmek dışında sorun yok
Açıları bambaşka olsa da önce/sonra olmadan olmaz.
Farları alırken satıcının bahsettiği "bullbarı iyi sabitleyemezsen kötü yolda ışık çok titrer" durumu şu an ilk izlenimime göre var. Bunu daha iyi sabitleyip biraz da ince ayar yapınca tam olacak. Daha sade olsun diye belki barın sağdan ve soldan çıkan, aşağı bakan kısımlarını kesebilirim.
Bakalım polisler ne diyecek; muayeneden geçecek mi; kapaklar çalınacak mı
Bekleyip göreceğiz.
İlginiz için teşekkürler,
İyi forumlar.
İstediğin yerden, istediğin şeklini seçme açık çekiyle beraber baklava sırasının en üstüne yaz ağabey beni