Öncelikle benim yazdıklarımın tavsiye veya inceleme niteliği taşımadığını düşünüyorsanız, konu başlığını da yanlış buluyorsanız ilk yorumunuzu bu yönde yapmanız daha doğru olurdu. "Bu kadar az km yaparak nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz" gibi bir soru sorduğunuzu görmedim. Şu aşamada yazdıklarınız ve "benim verecek cevabım olmaz" cümlesi biraz yakışıkşız kaçmış. Birine cevap vermek istemiyorsanız "hiç" vermeyin. Ancak bir hatayı, yanlış bilgiyi düzeltmek niyetindeyseniz memnuniyetle okurum, zaten bu tarz platformların amacı paylaşımlarla doğruyu bulmak ve yaymak.İncelemesini yaptığınız lastik iyidir veya kötüdür orası ayrı konu da., Sadece 200km kullanarak lastiğin iyi bir lastik olduğuna kanaat getirmeniz., bu kadar kısa süre tecrübe ettiğiniz ve daha lastiğin üretim aşamasındaki koruyucu katman üzerinden silinmeden inceleme ve kesinlikle tavsiye diye konu açıp yorumlayarak yaptığınız büyük gaflete rağmen benim söylediklerimi "sizin deyişinizle" kafanızda tam oturtamamanız., buna ilaveten bana cevap olarak yazdığınız yazıda pek çok kez kendinizle çelişmeniz ve yanlış yönlendirmeler silsilerine.,
Kusura bakmayın 200 km kullandığı bir lastiği kesinlikle tavsiye diye yorumlayan ve başlık atan birisine benim verecek cevabım olamaz
İlk postta özellikle de yazmışım "henüz 200 km olmasına rağmen" diye. Bugün de 500 km olduğunu yine belirttim. Bazı rakamlar vererek neye göre yorum yaptığımı desteklemeye çalışıyorum.
Gelelim lastik testi nasıl yapılır konusuna.
ADAC başta olmak üzere lastik testleri yapan (TÜV SÜD mesela) herhangi bir kuruluşun test prosedüründe "lastikler önce belli bir kilometre yıpratılıp ondan sonra teste tabi tutulur" şeklinde bir ibare yok. Yıpranma testi dışında; lastikler piste çıkmadan önce fren sistemi ve motor "başka bir lastik takımı" ile ısıtılıyor, ayrıca test pisti de ıslak test için sulanıp belli ölçüde kumlanıyor (kayganlık sağlaması adına) ve pist hazır olduktan sonra test lastikleri takılıp test yapılıyor. Islak test standardı 80'den 20km hıza düşülmesi, kuru tutuş standardı ise 100-0 km ABS devreye girecek şekilde kazık fren.
Yani bu işin erbabları lastikleri aldıkları gibi teste tabi tutup çıkan istatistikleri yayınlıyorlar ancak bizlerin 200km ve 500km sonunda beyan ettiklerimiz "cevap vermeye bile değer görülmeyen boş laf"
Şu sorulara bilimsel dayanağı ile bilikte bir cevabınız varsa bu konuda biraz daha net bilgiye ulaşabiliriz.
- Koruyucu katman nedir? Hangi tür malzemeyi içerir?
- Koruyucu katman ne kadar sürede/hangi mesafede lastikten ayrılır?
- Koruyucu katman üzerindeyken ve çıktıktan sonra yapılan testler arasında çıkan sonuçların karşılaştırmalı olarak istatistiki bir verisi var mı? Ne kadar yanıltıcıdır?
- Hız endeksi yüksek lastiklerin lastik ömürleri aynı lastiğin düşük hız endekslisine göre daha uzun mudur?
- Yük endeksinin lastiğin ömrüne herhangi bir katkısı var mıdır?
Ben kullandığım lastiği neden bu kadar çabuk tavsiye ettim onu da açıklayım. Bir lastiğin "wear test" denen yıpranma dayanımı testi 12.000 km kullnım sonunda ve belli aralıklar ile ağırlığı tartılarak yapılıyor. Yani bu veriye ulaşmanın yolu normal şartlarda yaklaşık 1 yıl. 1 yıldan önce bu lastik aşınmaya karşı çok dayanıklı derseniz tamamen kafadan atma bir bilgi olur. Dikkat ederseniz benim postumda buna ilişkin bir bilgi yok, sonraki postlarda hız endeksi ve yük endeksi üzerine bununla ilişkili bir şeyler yazıldı, onların da dayanakları var, okonuya burda girmcem.
Geriye kalan veriler nelerdir:
- Yol tutuş (özellikle virajlarda)
- Islak/kuru fren
- Yakıt ekonomisi
- Gürültü
- Konfor (aslen darbeleri emme potansiyeli)
- Aquaplaning (su üzerinde kızaklama)
Bu yukardakileri değerlendirebilmek için sürmeniz yeterli. Her gün gittiğiniz yolda hangi virajda ne kadar savrulma eğiliminde olduğunuzu veya savrulduğunuzu, baştan ya da kıçtan kaydığınızı bilirsiniz. Yeni lastiklerle de her gün gittiğiniz yolda hızınızı arttırıp daha stabil gidebiliyorsanız yol tutuş iyidir.
Islak/kuru fren de yol üzerinde çok kolay denenecek bir parametre. Zaten derecelendirmesi A olan bir lastikten beklentileriniz bellidir, yine her zaman kullandığımız bir yolda, belli noktalarda (mesela aynı yerde ışıklara yaklaşırken her sabah belediyenin suladığı için kayganlaşan bir yolum var) yapıştırırsınız freni aracın ne kadar çabuk tepki verdiğine bakarsınız. Bu testi üst üste 4-5 kez yaptığınızda karakter belli olur.
Yakıt ekonomisi gayet ölçülebilir bir parametre, benim orta ekranım daima anlık tüketimi gösterir. İş yerine vardığım zamanda sabah başlangıçtan oraya varana kadar ortalama tüketimime bakarım (takıntı diyelim). Bu rakam trafikte olağan dışı bir durum yoksa en fazla 0,1-0,2 litre değişir çünkü sabah daima boş yoldan gidiyorum. Çok soğuk günleri hesaba katmaz isek aynı şartlar altında yakıt tüketimimin zaten değişmesi beklenmez. Bu değerde ben 0,4-0,6 litre arasında bir düşüş görüyorsam kolaylıkla lastiğin etki ettiğini söyleyebilirim. (yukarıda da belirttim zaten)
Gürültü konusu kulaklarınız hassas ise farkını en rahat hissedebileceğiniz parametre. XL olamsı nedeni ile bu lastikler SL olanlarda bir tık (genelde 1 db) daha gürültülü. Bunu sürerken zaten hissediyorsunuz ancak ucuz lastik gürültüsü gibi uğultu yok.
Konforda gürltüye ilave olarak en önmeli etkenin darbeleri emme gücü olduğunu düşünüyorum, bu konuda çok memnun kaldım. Testi çok basit, refüj ile ayrılmamış şehir içi yollarda "tırrr tırr" öten bir yapı var, genelde sarı renk ile boyuyorlar. Bolca ses ve titreşim yapıyor ki daldıysanız karşı şeride geçtiğinizin farkına varın. İşte onların üzerinden geçerken bu lastikler ile dünya değişiyor, bu kadar tarif etmem yeterli sanırım. Onun dışında tümsek ve çukurlarda arabanın süspnasyion tepkisi de bariz şekilde yumuşadı, iyileşti.
Aquapalnning geçen hafta Ankara'yı sel götürmesi nedeni ile çok kolay deneme fırsatım olan bir mevzu. Michelin ile makul sayılabilecek hızlarda iki kere ciddi kaza atlattım. Ondan sonra su gördüğüm yerde ya kaçtım ya da girmem gerekiyorsa iyice yavaşladım ancak lastiklerin her türlü hızda aquaplanning konusunda çok tutarsız ve güvensiz olduğunu söylebilirim. Bu lastikler ile farkında olmadan daldığım suda (Anadolu Bulvarında İstanbul yolu ayrımı köprüsünün altında yaklaşık 100km hız ile) araba sadece doğal olarak yavaşlayarak yere çökü ancak en ufak yoldan çıkmadan devam etti. Bu güveni kazandıktan sonra bir iki defa da bilerek sadece sol veya sağ tarafı suya soktum çıkartım, hızlı ve yavaş denedim, ben son derece güvende hissettim.
Bilimsel araç kullanmadan, tamamen kişisel tecrübe ile ve yöntemlerini yazdığım şekilde yaptığım bu değerlendirme buradaki herhangi birinin lastik testinden daha az deneyim mi içeriyor? Bu kadar bilgi bir lastiği tavsiye etmek için yeterli gelmiyorsa bu işin standardı nedir? Ne kadar süre ile test etmek lazım? Pistte yarım günde yapılan test sonuçlarını sürekli önümüze alıyorsak bu sonuçlar tamamen yarasız mı?