Manuel aşktır, tutkudur, zevkdir, gerçek arabacılar manuel kullanır. Ben de tamamen böyle düşünüyorum. Kendimi bildim bileli manuel araç kullandım. Vites geçişlerini en az devir kaybı için hızla çat çat yapardım. Sollamalarda aracı sola çekip çat diye vites düşürerek ani hızlanma ile ivmelenmekten büyük keyif alırdım. Yavaşlamalarda frene basmak yerine vites küçülterek yavaşlardım. Rampalarda kalkışlarda gaz debriyaj ayarı yapmak bana keyif verirdi. İhtiyaç anında el frenini çekip el freni destekli kalkış yapmaktan, tam araba ileri hamlesini yapacağı an el frenini bir anda indirip öne atılmaktan keyif alırdım. Şu an aklıma gelenler bunlar. Ancak hep modeli düşük arabalarda geçti bunlar. Otomatik araba kullanmayı kendime yakıştıramıyordum. Manuel araç kullanma yeteneğime yazık olur düşüncesindeydim. 1,5 sene önce artık sıfır yeni bir aracım olsun dedim. Golfte karar kıldım. Otomatiklere hiç bakmadım bile. Biraz bekleyiş sonrası manuel golf 8 le yolculuğuma başladım. İlk iş komple ppf kaplama, cam filmi, kamera, sensörler falan doldurdum arabayı büyük bir hevesle. Tabi sonra hevesim bir bir kaçmaya başladı. Kontak anahtarı yerine tuşla çalıştırmak arabacı olan beni hoşnut etmedi. Ortada bir tane yuvarlak olan hayalet göstergeyi görünce nerde bunun bir tarafta devir saati diğer tarafta hız göstergesi diye üzülmeye başladım. Araç manuel ama el freni elektronik hiç bağdaştıramadım. Auto hold u açsam bir dert açmasam başka bir dert oldu bana. Rampada eskisi gibi gaz debriyaj ayarı yapayım derken benim ayarımı bozdu. Auto hold ne zaman arabayı bırakacak ya da tutacak diye düşünmeyi sevmedim. Kapatsam bu sefer de elimin altında yardımcı olsun diye çekecek bir mekanik el freni yok. Direksiyon hissi eski hidrolik gibi yok. Vesaire şeyler….
Sonuç araba manuel vites ama geri kalan her şey elektronik, otomatik.
Evet hala manueli seviyordum ancak bu aşk Golf 8 le yaşanacak bir aşk değilmiş ona karar verdim. Bir yıl kullandıktan sonra yollarımız ayrıldı.
Benim istediğim gibi manuel vitesli, mekanik el freni olan, devir ve hız göstergesi ayrı ayrı yan yana olan, anahtarı çevirerek çalıştırılan sıfır bir golf ya da golf seviyesinde sıfır bir araç bulamayacağım için artık manuel sevgimi kalbime gömdüm.
Sonunda üstüne kredi çekip her şeyi zaten otomatik vitesi de otomatik olsun deyip dsg li sıfır golf alıp yeni bir icatmış gibi kullanıyorum artık. Fena değilmiş bunun da zevkli yanları var. Arada direksiyondan vites değiştiriyorum falan. Tavsiye ederim.
Biraz uzun oldu ama bu konuda tecrübelerimi aktarmak istedim.
Sonuç olarak; manuel aşktır ancak bu aşk golf 8 le yaşanmaz düşüncesindeyim.