ANA KONU


Otomotiv sektöründe boya türleri ve Lokal Boya



Bunca detayın detayının detayını detayı okyanusuna yelken açarken geride kalanlara sabır dileyerek ve sabırsızlar için da spoiler yapmak için sadece koyu renkli yazıları okumak suretiyle yazılanların özetini içeren anlamaları için yeterli bir yol haritası bırakarak başlıyorum.

Yapacağım düzeltmelerden dolayı kişisel algılamayacağınızı

ve

eşine az rastlanır bir karakteristik olan "fikirlerin eleştirilmesi konusunda" gereken olgunluğa sahip olduğunuzu umarak;

bir düşman değil de dost kazanmayı dileyerek;

ama bunu anlamanın  başka da bir yolu olmadığını içten içe bilerek;

"ah keşke!" diye derin de bir iç çekerek

sözlerime başlıyorum.

Öncelikle metal yüzeylerin boyası hakkında temel bilgileri gözden geçirmeli..

Fabrika boyası nasıl yapılır?

Otomotiv sektöründe uygulama yapılan yüzeyin alüminyum, alüminyum alaşımlı, çelik metal parçalar ile plakaların  veya plastik yüzeylerin imal edildikleri malzemenin cinsine  oluşmasına göre fakat aynı zamanda maruz kalacağı durumlar da gözetilerek farklı boya türü, karışımı ile boyama yöntemleri kullanılır.

Söz gelimi; alüminyumdan yapılmış nesneleri, bir elektroliz devresine anot olarak bağlayarak yüzeylerinde; yüzeye iyi tutunan, geçirimsiz ve korozyona dirençli bir oksit tabakası oluşturulur. Bu uygulama "eloxal" Electrolytic Oxidation of Aluminum kelimelerinin kısaltmasıyla anılır.(Aluminyumun elektrolitik oksidasyonu) ve oluşan yüzeylere de, anımsatıcı bir kısaltmayla eloksal yüzeyler denir.

Videoda 09:58'den sonra 13:52'ye kadar izlemeniz yeterli

http://youtu.be/MTaj06wdq1I

İzlediğiniz ilk aşamada asit banyosu ile metal tozlarından, yağdan ve kirden arındırma sonraki aşamalar....


ancak sonraki işlem metal yüzeyde astar işlevi görecek malzemenin Katot daldırmalı kaplama işlemi
de denir.

Boyanacak parçanın bir banyoya daldırılarak boyanması nedeniyle karmaşık yapılı ve büyük miktardaki parçaların boyanması için uygun bir yöntemdir. Genel kural olarak sulu bazlı boya ve doğrudan elektrik akımıyla boya partikülleri boyanacak nesneye tatbik edilir.

Videoda izlediğiniz daldırma veya banyo yönteminyle kaplamaya " Elektroforez " de denir.

Su içinde askıda bulunan elektrik yüklü emülsifiye parçacıkların, bir elektrik akımı uygulanması sonucunda, zıt yüklü oldukları elektroda doğru göçmeleri ve elektrot yüzeyinde toplanmaları olgusu.

Elektrik alanı etkisindeki malzeme göçü, (+) yüklü parçacıkların katota yönelmesi şeklinde gerçekleşiyorsa, sürece kataforez adı verilir.

Benzer mantıkla ama zıttı olan uygulama  (-) yüklü emülsiyon zereciklerinin anoda yöneldiği süreçler ise anaforez olarak adlandırılır.

Sonraki püskürtmeli sistemle boya uygulamalarında, havayla karıştırılarak akışkanlaştırılan toz boya, ucunda bir meme bulunan toz boya tabancasından püskürtülür.

Boyayı eksi (-) yükle yükleyip veya püskürtülen boya hüzmesini iyonlaştırılmış hava bulutu (yani Korona) ile çevreleyip, boyanacak nesneyi de artı yüklü elektrot olarak devreye bağlayarak yapılan püskürtme uygulamaları görülebilir.

Boyanın, elektriksel çekimle yüzeye yönelmesi nedeniyle aktarım kayıplarının en aza indiği elektrostatik sprey yöntemi, hem yaş hem de toz boyalar için uygulanır.

Memeye yerleştirilen bir eksi (–) elektroda uygulanan 40–100 kV civarı yüksek gerilim hava moleküllerini iyonlaştırır.

Oluşan bu iyon bulutu, “korona” olarak adlandırılır. Oluşan ve “Korona” olarak da anılan iyon bulutundaki eksi yüklü iyonlar toz boya parçacıklarının yüzeylerine tutunarak onları eksi yükle yüklerler.

Topraklama yoluyla artı (+) elektrot konumuna geçen boyanacak nesne bu toz parçacıklarını kendine çeker. Yüzeye ulaşan toz boya zerreleri yüzeyle temas sonucu yüksüzleşirler.

Oluşan gevşek toz boya filmi, daha sonra fırınlanarak, iyi yapışan, sert, sağlam, sürekli bir filme dönüştürülür.

Sulu ortamda (+) yüklü asıltılar (süspansiyon) halinde bulunan boya zerreciklerinin, doğru akım altındaki bir devreye katot olacak biçimde bağlanan iletken yüzeyli eşyayı kaplamasıyla oluşturulan organik kaplamalar.

Katodik elektro kaplamalar, en yaygın olarak otomobil gövdelerinde kullanılırlar ve bu yöntemlerle astar ile boyanın yapışmalarının mükemmelliği ile homojen yayılımı sağlanarak bu kaplamaların çok yüksek korozyon direnci mümkün olur  Bu kaplamalara kataforetik kaplamalar veya Katodik elektro kaplamalar da denir.

Şimdi gelelim bahsi geçen metalik boyaların ne olduğuna:

İçeriğinde bulunan, pulcuk yapılı alüminyum pigmentler dolayısıyla pırıltılı bir metal yüzeyini andıran görüntüler veren boyalar genel olarak metalik boya olarak adlandırılır.

Metalik Boyada;Boya formüllerine renk dışında, başka albenili görsel etkiler kazandırmak amacıyla eklenen pigmentlerdir. Bu amaçla, pulcuklar biçimindeki alüminyum pigmentler ve sedefli boyalarda derinlik algısı ile sedefsi bir ışıltı veren mika esaslı pigmentler yaygın olarak kullanılırlar.

Son olarak da uygulama yapılan boyanın dayanımı arttırmak için, Fırınlama denilen Yüksek sıcaklıkta sertleşen boyaların sertleşmeleri için yüksek sıcaklıklardaki fırınlarda pişirilmesi işleminden geçirilir.

Sonuçta oluşan boyanın katmanları şunlar:

Yüzey üzerinde astar, boya ve üzerinde vernik katmanları vardır ve bunlar pürüssüz ya da isteğe göre parlak, mat, metalik veya sedefli bir görünüm kazandırır.

zABqb4.jpg


Sürtme, vurma, çarpma, kimyasallarla, aşırı ısıyla temas sonrası  veya başka herhangi bir nedenle bu katmanlardan bir veya birden fazlası bozulduğunda...

Zeminin eski formuna kavuşturulması, doğru tesviyesi, yakınındaki alanlarla kaynaştırılması, doğru kalınlıkta ve türde doğru uygulanmış astar, doğru renk ve doğru karışım boya uygulaması ile doğru yama tineri, doğru çevre koşulları, doğru astar, boya, inceltici gibi malzeme, doğru alet edevat ve en önemlisi eğitimli tecrübeli uygulama yapan usta ile mümkündür ve bunlar hepsi aynı zamanda ve mekanda bir araya gelmediği sürece ne ton tutar ne boya...

Tüm bunlar yetmezmiş gibi sedefli ve metalik boyalarda yapılan yama işlemi, opak boyalarda yapılan yama işlemine göre daha zordur. Opak boyalarda oluşabilecek ton farkları, boyanın yama yapılacak bölgenin çevresine taşırılarak kolayca giderilebilir. Metalik boyalarda bu işlem daha zordur. Kötü yapılmış yama yüzey üzerinde kararma ve geçiş bölgeleri oluşturur.

Renault benim bildiğim ateş kırmızısı denilen renkte bir araca sahip müşterisinin lokal boya yapılıp bir türlü renk tutturulamaması nedeniyle davalık...

Gelelim sizin bahsini ettiğiniz "pozitif yük verilir boya bu şekilde yapılır, ki özellikle metalik renklerde simlerin düzgün yapışması sağlanır" sözlerinizle bizleri onurlandırdığınız kısma..

Neresinden başlamalı ya da doğru nerede bilemediğimden,  google da araştırsanız bulamayacağınız kelime kombinasyonuna; "hepten de yanlış değildir" diye sanarak yanılgıyla başlamadan, kafadan dalayım...

Doğrusunu söylemek gerekirse; "Pozitif yükleme" de denen "anaforez" olarak adlandırılan anot boyama genellikle alüminyum malzemelerde kullanılır ki bu araç alüminyum şasi ve kaportaya sahip R8 değil.... sadece mütevazı  Golf Mk7

Yok ben yanlış anlamaya meydan verdiysem siz aslında pozitif yük derken "kataforez" demek istemişseniz...

Metalik boyadaki simlerin alüminyum olmasından ötürü yaşadığım hayal kırıklığına sizin bunu bir de elektromanyetik olarak yönlendirilen pigmentler  merhalesine taşımakla beni de hayal gücünde geride bıraktığınızı görerek kendimden bir kere daha şüphe etmememi sağladığınız için teşekkür borçluyum.

Yapılan boyanacak yüzeyle boyama malzemesinin "zıtlar birbirini çeker" temel fizik, kimya, biyolojinin evrensel kuralına dayalı olarak; boya ile boyanacak nesneyi zıt kutuplarla yükleyerek kandırmak suretiyle 

ve bu kandırmacadan elektrik yüklü toz ya da sıvı boyanın yukarıda da söylediğim gibi metal yüzeylere homojen olarak dağılması ve daha iyi yapışmasını sağlamak pırıl pırıl bir kaporta elde etmektir. Hem kim demiş gaza getirme veya manipülasyon her zaman kötüdür diye.. Bakın bu olmasa böyle baktıkça hayran olacağımız, güneşte ayrı gölgelerle dans ederken ayrı bir güzellik asla ortaya çıkamazdı.

Size orijinal boyanın içerisindeki pigmentlerin detayını içeren bir fotoğrafla dediğime kanıt fotoğraflarla içinize su serpeyim.

Bu fotoğrafı lütfen mümkünse yükledikten  sonra yaklaştırarak dikkatlice detaylarını inceler misiniz?

Boyanın içindeki altuni, metalik pigmentlerin dansını;

d5GEm7.jpg


Dikkatle bakın... başıbozuk pigmentlerin kaosu sevdiklerini, asker gibi sıralanmadıklarını, gelişi güzel dağıldıklarını göreceksiniz.

Tut ki hayal gücünün başyapıtı, işkembe-i kübradan nasıl sallanır sözünün üniversitelerde ders konusu olacak kadar kusursuz teoriniz gerçek olsaydı sadece tek yönden bakılınca parlaklık görülebilirdi zannımca...

Yetkili servislerde en azından iş koşullarının nispeten iyi olması nedeniyle, uzun zamanlı çalışan bulunduğundan bilgi birikimi, tecrübe ve eğitim sağlanabiliyor.

Servislerde gelen müşteri kümesteki yolunacak kaz muamelesi gördüğünden garanti süresi bitince uzaklaşıyor.

Bunda fahiş fiyat uygulaması, tamir olabilecek parçayı değiştirme yoluna gitmekle deyim yerindeyse kaş yaparken göz çıkartması  çok etkin.

Ama karşısında ciddi, kurumsal bir muhatap arayanlar da vardır ve garantisini şu yada bu sebeple bir gün kullanmak gerektiğinde ayak direnmesi veya karşılanmaması gibi bir felaketle karşılaşmak istemeyenlerin tek tercihi.

Sanayilerde namuslu, dürüst çalışanlar elbette müstesna olmak kaydıyla

Seat mağduru bir forumdaşımız servise bıraktığı aracını teslim aldığında kaputun altında boyoz yumurta bulan (muhtemelen İzmirli) mağdurumuz eğer aracını sanayiye verseydi; [mentioned]junkerss[/mentioned]

Kaputun üzerinde sigara yanığı ve bira şişesinin yuvarlak izlerinden oluşan Audi armasının yeni bir yorumunu da görebilecekti ve hatta

Belki de tüm bu geçen haftalarda hizmet aracı olarak kullanılmasından ötürü artan kilometresini görseydi bana kalırsa şükredecekti...

Dahası;

Servis yerine Sanayide bir tamirhaneye götürürseniz;

Sigara külü, simit susamı ile harç halinde karıştırılarak postmodern bir yorum getirilmiş oto boyasına bulaşmış araca bakarak bir sanat eleştirmeni edasıyla;"abi sanki böyle daha iyi oldu"

diyerek sizi de ikna etmeye çalışan neyin kafasını yaşadığı bilinmeyen insanlarla tanışma şansınız olmayacağı gibi....

Yapılan işi beğenmezseniz olmuyor "bu iş bu kadar olur! ya da "nereye istiyorsan oraya götür!" diye rest çeken atarlı ve giderli ustalaşmış çıraklarlara;

"La havle..." diye başlayıp Yaradandan sabır dilerken iyi bir kul olmanızı sağlayıp sizi sevaba sokan deneyimi hiç yaşamamış olacaktınız.

Hatta yarın tamam deyip aracın anahtarını alıp söktükten sonra nasılsa bir yere gidemez diye önüne gelen vur kaç işleri koşturduğundan aracınızın  yatmasından ötürü geçen haftalar da olmayacaktı..

Aracınızla ehliyetini almasına daha  ilk okulu okusaydı mezun olmasına yetecek kadar uzun yıllar olan tüyü bitmemiş çırağın sanayinin arka sokaklarında yanlamaya çalışırken çöp bidonuyla kucaklaşması sonucu,  siz üzülmeyin diye size söylemeden tamiratını ton farkı olmadan yaptırtan insanları görerek iyilik nedir bilmeyecektiniz.

Sözün özü;

sanayiler keyfiyetin ve alengirin de yuvası da olabildiğinden;

koskoca sanayide doğru dükkanı;

doğru dükkandaki doğru  ustayı;

doğru ustanın doğru zamanını  bulma olasılıkları....

Yere bir gök taşının çarpması sonucu düşen harf dolu kovadaki harflerin "beni okuyan okuma yazma bilmeyen kişi dahidir" sözcüklerinin bir araya gelme olanaksızlığıyla yarışan paradoksuyla eş düzeydedir.

Kısacası başınız derde girmeden kurtulmanız ve aynı zamanda başınıza gelen dertten kurtulmanız şanstır.

Okurları mecbur kalmadıkça sanayideki kendilerine usta dedirten ama çırak bile olamayacakların insafına ve kucağına da itmekten sakınmalı...

Dilerim sözlerimin yüklemleri kadar yüklendikleri anlamları maksadını aşacak ağırlıkta olmamıştır

 

Golf 7'de standart ses sistemi:

Hani şu İnşallah bir gün anlatırım dediğim aracımızı teslim aldığımız gün geldi aklıma...

Normalde prosedürler yerine getirilir imzalar atılır, araç kısa bir test sonrası sahibine teslim edilir o kadar. İçerisinde duygu pek az olan bu teslimatı seremoniye dönüştürmeyi başardım...

Ben eşime bir sürpriz yaparak evlenirken gelin arabasının arkasına yazdırmayı unuttuğum ancak her fırsatta şakayla karışık başıma kakılan şu evlenen çiftin isimlerinin baş harfleri olan isimlikleri bu kez posta ile göndererek aracın arka camına konmasını istedim(dikkat! yapıştırılması demedim)... Eh madem böyle bir şey yapıyorum gül yaprağı modelinde konfetiler ve nikah için el ele bir ömür boyu yürümek için salona girdiğimiz esnada çalınmasını istediğimiz Bryan Adams'tan "Everything I Do, I Do It For You" şarkısını da SD karta atarak yine aynı posta ile göndermiştim...

Teslimat için teslim holüne girdiğimizde eşimle bizim şarkımız çalmaya başladı, bir yandan da konfetiler patlatıldı.. bu esnada yere düşen gül yapraklarına benzer konfetilerin arasına mutluluk gözyaşları da karıştı...

Ama o günü unutulmaz yapan sadece müzik, konfeti ve isimlikler değil de Manisa'dan evimize dönüşümüzdeki kendi arabamızdaki ilk yolculuğumuzdu, müthiş bir histi halen unutamadığım yepyeni duygularla tanıştığım bir gündü. Bir aracın düz gitmek için yapılmış gibi viraja girmek istemeyişini; yokuş yukarı yüksek eğimde 4. vitesten 5. vitese yükseltmeyi; bu kadar ağır bir aracın bu kadar küçük hacimli bir motorla nasıl olup da bu kadar atak olabildiğini yaşamış ve şaşkınlık, hayrete, hayretim hayranlığa daha ilk günde dönüşmüştü... ve o ilk günde duygu bağı kurulmuştu hiç yabancılık çekmedik ve yol bitsin de evimize bir an önce varalım diye gayret etmedik... Anladım ki evimiz nasıl ki hayat yolunda bize bize rahat ve huzur verdiği sakınıp kollayan bir şeyse; Golf'ümüz de  rahat ettiğimiz ve huzur bulduğumuz bir yer olduğuna göre ve yollarda aynı şeyleri yaşattığına göre o da bizim evimizin bir parçası...

Eşim hâlâ bugün dahi pandizotun üzerinde duran bu isimlerimizin baş harflerinin yazılı olduğu isimliği saklar, ve her binip indiğinde bir yandan onu kontrol eder...ve atmaya da niyeti yok gibi.

Aracı teslim almaya gittiğimde kadim bir dostum hem bizi teslimata getirmiş hem de fotoğraflamak için teslimat esnasında hazır bulunmuştu.

O dostumun ilk seromoni kısmını sonlandırıp rutin kontrollerimizi yaparken söylediği sözleri unutamam..

Bryan Adams'ın "Everything I Do, I Do It For You" çalarken yandaki devasa kabinlerden müziğin geldiğini sanmış....

Müzikle aram hiç iyi değildir.. Müzik kulağım olduğunu da söyleyemem...Ama dostum bu kadar yüksek volüme karşın distorsiyon olmaksızın berrak bir ses veren sistemin standart olduğuna da ilk başta inanmadı..

Aslında bakılırsa kendisini ikna etmeye çalışan ben de inanamamıştım ilk başta...

Saygılarımla...

http://youtu.be/zggSgIT0yd0

Bunlar da kabinlerin yerleşimleri

Gelelim 8 Hoparlör konusuna;

Kesinlikle haklısınız... Ben de göremedim.

Ancak şöyle bir akıl yürütmem var...

Volkswagen yalan beyanda bulunsa bunu haksız reklam veya tüketiciyi yanlış bilgilendirme ve hatta aldatmaya yönelik hatalı bilgi olarak tespitini yaptırıp dava edecek ve milyonlar kazanıp yan gelip yatacak onlarca yüzlerce uyanık ve Volkswagen'i yerden yere vurmaya tüketicisi tarafından en sevilen marka olduğundan bu yana daha da bilenen onca rakibinin ekmeğine yağ sürmüş olmaz mı?

Nq1d6N.jpg


Ama bu akıl yürütmeler yetersiz gelecektir muhtemelen bizim gibi "gördüğüme inanırım duyduğuma değil" düsturuyla hareket eden sağlamcı dostlar için...

Bu nedenle sayenizde Yurt dışı forumlarında araştırma yaparak ulaştığım MK7 'ye ait bağlantı şemasına ulaştım. Buyrun link burada

Kafamızı karıştıran şeyin çözümü şu:

Görünürde sayabildiğimiz 6 yer varken diğer iki kabin nerede?

Ön kapıda yerleştirilen tweeter'ler işin sırrına sahip. Çünkü iki ya da üç hoparlörün bir gövde içinde birleştirilmesiyle üretilmiş elemanlara tweeter 'lı hoparlör denir.  Bunlarda, ortadaki küçük hoparlörler tiz sesleri vermektedir. ve ortada ya da hemen üzerinde bulunan küçük Hoparlör de ayrı sayıldığını düşünüyorum.....

DMdrX1.jpg


İlk bakışta görülebileceklerin konumları şöyle:

1. Sol ön A sütunu üzerindeki

2. Sağ ön A sütunu üzerindeki

VVMG2V.jpg


3. Sol arka kapı içi

4. Sağ arka kapı içi

DMdroz.jpg


5. Sağ ön kapı içi

6. Sol ön kapı içi

d5GaqL.jpg


MK7'de opsiyonel donanım olarak sunulan stepne yuvasına takılan devasa subwoofer hariç Dyno Audio sistemi diğerleriyle tamamen aynı yerlere takılmalıysa Ebay'da satılanlar görünce inandım... Onlarda da görünürde 6 tane var...

LanXY1.jpg


Amkv0p.jpg


 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Murat hocam ne kadar güzel anlatmışsınız. Bir solukta okudum [emoji106][emoji106]

@silvershadow

 
Murat abi ne diyeceğimi bilmiyorum. Sende sevgi, aşk falan değil çok farklı bişey. Ellerine sağlık valla sabah kalkar kalkmaz foruma giriyorum yeni ne var diye. Valla Golf en çok sana yakışıyor.

 
Merhaba arkadaşlar bende dün 1.2 tsi comfortline dsg aracımı teslim aldım, araç beklediğimden çok çok iyi çıktı. Yalnız sol arka cam açıp kapanırken hafif gıcırtı var nedendir acaba ? Teşekkürler

 
umut_oem dedi:
Merhaba arkadaşlar bende dün 1.2 tsi comfortline dsg aracımı teslim aldım, araç beklediğimden çok çok iyi çıktı. Yalnız sol arka cam açıp kapanırken hafif gıcırtı var nedendir acaba ? Teşekkürler
Hocam hayırlısı olsun. Güle güle kazasız belasız kullanın.

 
benim araç şu an gümrüktemidir nerededir anlamadım..yetkili satıcınızla temesa geçin diyor..ben kredi işlerini ayarlasammı acaba..

 
Moderatör tarafında düzenlendi:
umut_oem dedi:
Merhaba arkadaşlar bende dün 1.2 tsi comfortline dsg aracımı teslim aldım, araç beklediğimden çok çok iyi çıktı. Yalnız sol arka cam açıp kapanırken hafif gıcırtı var nedendir acaba ? Teşekkürler
Hayırlı uğurlu olsun.

Hocam camı bir silin geçer muhtemelen. Fitilin olduğu yere de iyice bakın arada plastik - jelatin kalmış olmasın.

 
reko dedi:
benim araç şu an gümrüktemidir nerededir anlamadım..yetkili satıcınızla temesa geçin diyor..ben kredi işlerini ayarlasammı acaba..
Değerli Hocam;

Kredi 1 saatlik iş hocam; fakat eğer VDF'den almayacaksanız bir ön görüşme iyi olur.

Gümrükten çıktıysa bayinizden alacağınız proforma fatura ile bankaya başvurmalısınız.

Araç kimin adına alınacaksa onun adına kredi alınacaktır. ve araç rehinli olacaktır banka lehine.

Araç Gümrükte veya gümrükten çıkmış bayinize tırlarla transport aşamasında anlamına gelir.

Gümrükten çıktığında 2-6 güne kadar bayinizde olur İstanbul'a mesafeye göre

Aracınızı kontrole görmeye gidin derim mutlaka.

Kontrolü tamamlandıktan sonra onayı verir. hesaba havale edersiniz.

 
Moderatör tarafında düzenlendi:
silvershadow dedi:
benim araç şu an gümrüktemidir nerededir anlamadım..yetkili satıcınızla temesa geçin diyor..ben kredi işlerini ayarlasammı acaba..
Değerli Hocam;

Kredi 1 saatlik iş hocam; fakat eğer VDF'den almayacaksanız bir ön görüşme iyi olur.

Gümrükten çıktıysa bayinizden alacağınız proforma fatura ile bankaya başvurmalısınız.

Araç kimin adına alınacaksa onun adına kredi alınacaktır. ve araç rehinli olacaktır banka lehine.

Araç Gümrükte veya gümrükten çıkmış bayinize tırlarla transport aşamasında anlamına gelir.

Gümrükten çıktığında 2-6 güne kadar bayinizde olur İstanbul'a mesafeye göre

Aracınızı kontrole görmeye gidin derim mutlaka.

Kontrolü tamamlandıktan sonra onayı verir. hesaba havale edersiniz.
Hocam teşekürler..krediyi kendi maaş hesabımın yattığı banka ile ayarlıcam..vdf ile ugrasmam..kontrolede giderim..maslaktan aldım çok uzayacagını sanmam..doğus vw maslağın deposu kemerburgazdaymış..

 
umut_oem dedi:
Merhaba arkadaşlar bende dün 1.2 tsi comfortline dsg aracımı teslim aldım, araç beklediğimden çok çok iyi çıktı. Yalnız sol arka cam açıp kapanırken hafif gıcırtı var nedendir acaba ? Teşekkürler
Değerli Hocam;

Hayırlı olsun.

Dilerim, İyi günlerde sevdiklerinizle kullanmak nasip olsun .

arka camdan ses gelmesi normal değil hocam.

Araç çok yeni... mümkünse ve Ciddi bir şey değilse paneli söktürmeyin derim ben.

umarım fitillerin yeni olmasıyla alakalıdır

 
reko dedi:
benim araç şu an gümrüktemidir nerededir anlamadım..yetkili satıcınızla temesa geçin diyor..ben kredi işlerini ayarlasammı acaba..
Değerli Hocam;

Kredi 1 saatlik iş hocam; fakat eğer VDF'den almayacaksanız bir ön görüşme iyi olur.

Gümrükten çıktıysa bayinizden alacağınız proforma fatura ile bankaya başvurmalısınız.

Araç kimin adına alınacaksa onun adına kredi alınacaktır. ve araç rehinli olacaktır banka lehine.

Araç Gümrükte veya gümrükten çıkmış bayinize tırlarla transport aşamasında anlamına gelir.

Gümrükten çıktığında 2-6 güne kadar bayinizde olur İstanbul'a mesafeye göre

Aracınızı kontrole görmeye gidin derim mutlaka.

Kontrolü tamamlandıktan sonra onayı verir. hesaba havale edersiniz.
Hocam teşekürler..krediyi kendi maaş hesabımın yattığı banka ile ayarlıcam..vdf ile ugrasmam..kontrolede giderim..maslaktan aldım çok uzayacagını sanmam..doğus vw maslağın deposu kemerburgazdaymış..
Eğer garanti uzatacaksanız vdf biraz daha hesaplı gelebilir. Eğer uzatmayacaksanız kesinlikle kendi bankanız ile çalışın. VDF alacak olursanız 3. şahıslara yapılan ödeme çıkarıyorlar 300TL bunu vermeyin. Bayiye kalıyor bu para. İtiraz edin kabul edeceklerdir.

 
aknasmub dedi:
Merhaba arkadaşlar bende dün 1.2 tsi comfortline dsg aracımı teslim aldım, araç beklediğimden çok çok iyi çıktı. Yalnız sol arka cam açıp kapanırken hafif gıcırtı var nedendir acaba ? Teşekkürler
Hocam hayırlısı olsun. Güle güle kazasız belasız kullanın.
Teşekkürler :- )

 
yusuf dedi:
Merhaba arkadaşlar bende dün 1.2 tsi comfortline dsg aracımı teslim aldım, araç beklediğimden çok çok iyi çıktı. Yalnız sol arka cam açıp kapanırken hafif gıcırtı var nedendir acaba ? Teşekkürler
Hayırlı uğurlu olsun.

Hocam camı bir silin geçer muhtemelen. Fitilin olduğu yere de iyice bakın arada plastik - jelatin kalmış olmasın.
Büyük ihtimal toz kalmış, işteyim ee gidince bakıcam

 

bu aralar ışık ve yağmur sensörü değişimi ve far düğmesine yoğunlaştım. araba gelirse birşeyler düşünüyorum  ;D

 

Geri
Üst Alt