Hocam rahat olun 7 ay önce üretilmiş yağdan hiç bişey olmaz., aldığınız yağ halaa taptaze misler gibi.,
Pandemi süreci tüm otomobil ve yedek parça sektöründe üretim durdu., dünya durunca fabrikalardaki stokların erime hızı düştü.,
Sıfır kapalı kutu (kapağı açılmamış) motor yağının uygun saklama koşullarına uyulduğu taktirde 3 yıl raf ömrü vardır(uzmanların yorumu bu şekilde)
Bunu söylerken elbette 2 sene önce üretilmiş yağı alın kullanın demiyorum., Demek istediğim satın aldığınız yağ 14-18 aydan daha eski olmasın., çünkü ülkemizde malesef uygun (saklama ve depolama) koşullarına uyulmuyor.,
Ürünler doğru hocam bi sıkıntı yok.,
Ufak bir tüyo (yağ filtresinin doğru montajı hakkında);
Yağ filtresinin montajı öncesi filtre üzerindeki contayı yeni motor yağının kapağına az mikta yağ koyun ve hafiften contayı yağlayın., contanın yağlanması sızdırmazlığı iyileştirir., contanın görevini tam manasıyla yapmasına yardımcı olur., ancak çok az miktar sürülmeli., çok sürüp conta yağ içinde kalmamalı..!!
VE burası önemli
contayı yağlamak adına kapağa koyduğunuz kalan yağı bidonun içine asla geri dökmeyin/dökmelerine izin vermeyin..!!
****bu arada filtrenin sıkma torku 25Nm 'dir(araçtan araca motordan motora değişebilir)., fazla sıkılması contanın ezilmesine sebeb olur., az sıkılırsa yağ kaçağı olur., işini bilen "harbi usta" filtreyi torx anahtarı ile sıkar.
Bakım aralıkları hakkında;
Bu kişiden kişiye tercih ve beklentilere göre, bütçeye göre, aracı uzun veya kısa süre kullanmaktan tutun., ülkenin içinde bulunan işsizlik vs.. göre pek çok farklı etkene göre değişen birşey saygı duymak lazım.,
Bana göre 1 yıl veya 15bin km'yi geçirmemek düşüncesindeyim.,
Evet avrupa 'da bakım aralıkları 2yıl veya 30 bin km olabilir ancak orda sektörün işleyişi bizden çok farklı.,
Orada üreticilerin 20-25 yıl önceki gibi (90'lı yıllar) araçların uzun süre kullanılmasını istemiyor ve eskisi gibi sağlam yapmıyor., üreticiler artık araçların bir an önce eskimesini ve hurdaya ayrılıp geri dönüşüm için parçalara ayrılıp geri dönüşüme girmesi şeklinde., sektör buna yöneldi., eskiden araçlarda geri dönüşümden imal edilen parça kullanımı çok azdı veya hiç yoktu.,
Şuan üreticiler yeni bir model çıkardığında Lansman zamını aracın şukar parçasını geri dönüşümlü malzemeden ürettik yok efendim eski modele göre araç %15 daha fazla geri dönüşümlü malzeme kullandık diyee öve öve bitiremiyor., Elbette bunda avrupa birliğinin getirdiği zorunlulukların da bunda etkisi mevcut., bilindiği gibi geri dönüşümlü malzeme kalitesi düşük malzemedir ancak kabul etmek lazım çevre kirliliği çok fazla.,
(rutin bakım harici çok fazla özen göstermeden) 1990 model W124 kasa Mercedes 200E ile çok rahat 3 milyon km'yi devire bilirsiniz.,
Peki aynı km'yi günümüz araçlar ile yapabilir miyiz, veya soruyu şöyle sorayım 2020 model yeni kasa Mercedes E300 ile aynı km'leri görebilir miyiz..?
Bu gibi etkenler neticesinde zaten alım gücü yüksek olan avrupalı bir vatandaş için bunlar sıkıntı değil., 3-4 yıl kullanıp yeni araba almak onlar için hiç sıkıntı değil., onlarda yeni bir araç sahibi olmak bakkaldan ekmek almak kadar kolay bişey., malesef bizde durum tam tersi aldığımız araçları uzun süre kullanmak zorunda kalıyoruz., 4 araba parasına 1 araba anca alabiliyoruz.,
Neyse çok uzatmaya gerek yok., özetle artık üreticilerin hiç birisi uzun ömürlü sağlam arabalar üretmek istemiyor., onlar için 2 yıl 30bin km şeklinde bakımın (yağın dayanabilecği maksimum sürenin) çok fazla önemi yok., araçta yüksek maliyetli bir arıza meydana gelirse satar yenisini çok rahat şekilde alır., biz alabilir miyiz alamayız..